| 6 | manyak çocuk

En başından başla
                                    

"Bende civcivin tekini görmeden uyuyamıyormuşum. O yüzden."

Derin bir nefes çekerken "Jongin!" dedim.

"İçeri geç düşeceksin. Kalbim ağzımda atıyor senin yüzünden."

Alıngan bakışlarından da nasibimi alırken ellerini tuttum. Ufak bir pencere darlığı münakaşasından sonra odama girmeyi başardı. Sonra ellerimi hiç bırakmadan eğilip dudak kenarımdan öptü. Ay siktir.

ÇOK ANİ OLMUŞTU ÇOK ANİ OLMUŞTU.

"Şort giymişsin."

ŞEREFSİZ BU NE ANİ DEĞİŞİM.

"E-evet nolmuş!"

Ellerimi hızlıca ellerinden çektim. Sırıttı. Bakışlarını belirgince bacaklarımda gezdirdi ve resmen dizlerimin bağını çözdü. Altımdaki de aksi gibi en kısa şortlarımdandı. Sarı renkli, üzerinde avakodaların olduğu kalçamın hemen altında biten bir şorttu. E havalar sıcaktı!

"Ne zamandır giymiyorsun ya, ondan."

Ah, kanayan yaram. Ah, beni ne de iyi gözlemleyen esmerim.

Bakışlarını görmezden gelebilmek için camı kapatıp perdeyi çektim. Çok heyecanlıydım. Onun yapamayacağı bir şey gerçekten yoktu.

"Yo giyiyorum evde."

"Eskiden dışarda da giyerdin."

O ergenliğe girmeden önceydi! Ne kadar inkar etmeye çalışsam da gözlemi doğruydu. Şöyle ki, bacaklarımda hafif sarı tüyler çıkmaya başladığından beri şortlara küsmüştüm. Ve Jongin'in karşısında hafif sarı tüylü bacaklarımla olmak çok utanç vericiydi!

"Neyse işte."

Onu geçiştirmek için yatağıma yöneldim. Üstüne çıkıp tepiklediğim yorganı usulca üzerime çekerek uzandım. Yanıma gelip uzanması iki saniyeyi almadı ama yakın durmuyordu.

"Neden gün boyu yanıma gelmedin?"

Of ama. Açıklayamayacağım sorgu sual silsilesi. E uyduracak bir şey de yok ki.

"Hm? Size geldiğimde de annen Sehun odasında ders çalışıyor dedi."

Odaya kapanmak ve aile tarafından işgal edilmemek için basit bir yalandı. Ama annemin bunu bastırarak söylemesi "işi var rahatsız etme oğlumu"nun yumuşatılmış versiyonuydu.

"Öyle, takılacak havada değildim işte."

"Bilmeden seni kırdım mı?"

"Hayır Jongin."

Adını söylerken gözlerine baktım ve öylesine yumuşadı ki ses tonum, öyle bir şeyin mümkün olmadığı gerçeğiyle ikna oldu.

"Ama bu normal değil. Civcivime bir şey olmuş, beni görmeye gelmedi."

"Uyuyamadım zaten senin yüzünden."

"E ben de uyuyamadım ki. Bu yüzden burdayım."

Gülümserken bakışlarımı aşağı indirdim. Of ya. Manyak çocuk.

"Sehun,"

Birbirimize dönük konumlardaydık. Bana yaklaşıp elini belimin kenarına koydu. Okşadı hafifçe.

Jongin benden bir yaş büyüktü, okula geç verildiği için aynı sınıflara denk düşmüştük. Yine de sadece bir yaştı ve yanında bu kadar minik hissetmem normal değildi. Resmen elini belime koyduğu an eriyerek göğsüne doğru sığınmıştım.

"bir sorun yok, değil mi meleğim?"

"Hayır Jongin, gerçekten yok. Sadece şey, dün olanlar beni biraz utandırdığı için şey yapamadım."

Burnundan nefes vererek güldü. Belime koyduğu elini yavaş yavaş okşayarak bacağıma indirdi sonra. Kırmızı alarm!

"Kendini çok özlettin ama. Bir daha böyle şeyler yapma. O merdiveni bulabilmek için yarım saat uğraştım ayrıca."

Alt dudağımı kemirmeye başladım. Eli çıplak, hafif sarı tüylü bacağımdaydı!! Baldırımı naif naif okşuyordu. Hayır ama olamaz!!

"Üzgünüm."

Kollarımı beline sarmalayarak iyice yaklaştım bedenine. Alnımı göğüs tahtasına yaslayıp gözlerimi kapattım. İki dakikadır kokusunu soluyor olmak mayışmam için yeterli olmuştu. Sıkı sıkı sarılışım zaten tüm kaslarımı gevşetmişti. Huzura kavuşmuştum. Beynimin oyunları son bulmuştu.

"Bu şekilde uyuyalım."

Ses tonum bile pamuk gibi olmuştu yahu.

"Annen sabah bizi böyle görürse kızmaz mı?"

"Boş ver. O her şeye kızıyor zaten."

Güldü yine. Gerçekten öyleydi çünkü. Ben de güldüm.

Eli çıplak baldırımda gezinerek bacağımı hareket ettirip beline doğru çekti sonra. Kolunu sahiplenir bir edayla belime sardı. İstediği pozisyonu elde ettiğini belli ederek huzurla iç çekti. Son olarak saçlarım arasına kelebek öpücükler bıraktı ve fısıldadı: İyi uykular civcivim.

Arzuhâl |KaiHun| Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin