⋅41

26 3 0
                                    

Yaklaşık 2 ay sonra-Üniversite sınavından 2 gün önce

Bugün bu yılın son okullar arası tenis maçı vardı. Final maçına koçun ve takım arkadaşlarımın üzerine ben çıkacaktım. O yüzden çok heyecanlıyım.

"Ben sahaya gidiyorum Jihyo sen giyin gel" deyip Tzuyu giyinme odasından çıktı. Tam çantamı açacakken belime dolanan bir çift elle ödüm koptu. "Korktun mu? SJHJSDKH" Kaşlarımı çattım. "Tabikide korktum! Her gün kızlar giyinme odasına girmiyorsun?!" Gülerken cevap verdi. "Belki şans öpücüğüne ihtiyacın olur diye düşündüm" Gülümseyip bende ellerimi onun beline sardım. "Hmm... Çok heyecanlıyım, o yüzden güzel olabilir." Yaklaşıp dudaklarını bastırıp öpmeye başladığında karşılık verdim. Bir süre sonra dudaklarımızı ayırıp yanağımı öptükten sonra konuştu. "Heyecan yapmana gerek yok sevgilim. İyi oynadığını hepimiz biliyoruz" Derin nefes alıp heyecanımı bastırmaya çalıştım. "Evet, ama yine de heyecanlanıyorum" "Ben yanındayım bunu hep hatırla olur mu?" Başımı salladım. "O zaman üstünü değişte gel. Ben sahaya geçiyorum." Daniel'in odadan çıkmasıyla çantamdan kıyafetlerimi alıp formamı çıkardım.

Jihyo:

Üstümü giyindikten sonra çantamı alıp giyinme odasından çıktım

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Üstümü giyindikten sonra çantamı alıp giyinme odasından çıktım. Sahaya girdiğimde ilk olarak en önde oturan Daniel, Tzuyu ve Jungkook'u gördüm. Hakemin düdüğünü duymamla çantamdan raketimi alıp çantamı kenara koyduktan sonra sahadaki yerime geçtim. 

Evet, işte maç başlıyor

2 seti kazanmamın sonunda hakemin mola vermesiyle bir oh çekip büyük bi yorgunlukla yere uzandım. "Bakıyorum da baya yoruldun" Yanıma oturan Daniel'i görüp diklendim. "Evet, hem de çooook yoruldum" O kadar yorulmuştum ki. "Gel içecek bi şeyler alalım" Yorgun halimle tutması için elimi uzattım. Beni bi anda çekmesiyle neredeyse üstüne düşecektim. "Bilerek yapıyorsun dimi -,- " Güldü. "Belkii" Böylece beraber içecek bi şeyler aldıktan sonra Tzuyu ve Jungkook'un yanına gittik. "Bizim yürüyen yorgun da geldi!" O kadar yoruldum ki gülmeyip direk dinlenmek için koltuğa oturdum. "Asıl maç şimdi başlıyor Jihyo hanım" Derin derin nefesler aldım. "Ay yeter yhaa içim daraldı! Dinlenmeye çalışıyorum şurada!" Düdük sesi duymamla sinirlerim bozuldu. "Aha mola bitti mutlu musun?! :(((" Söylene söylene raketimi alıp yerime geçtim.


Maçı kazandıktan sonra gerçekten çok yorulmuştum. Hemen giyinme odasına girdim. Tam kapıyı kapatacakken Daniel de içeri girdi. "Kazanacağını biliyordum" Otururken cevap verdim. "Evet, ama çok yoruldum. Cuma günü sınav da var. Off!" Daniel gelip yanıma oturdu. "Yarın okula gelecek misin?" Başımı hayır anlamında salladım. "Zaten hocalar ders işlemeyecekmiş. O yüzden gelmem" "İstersen yarın nefes alıp rahatlayabileceğimiz bir yere gidelim" Gülümseyerek "Çok iyi olurr" dedim. "Tamam o zaman yarın öğleden sonra görüşürüz" Ayağa kalkarken öpücük attım. Hemen yanaşıp yanağımı öptü. "Gerçeği daha iyi <3" Daha sonra giyinme odasından çıkınca bende üstümü değişip okuldan çıktım.

Çuf Çuf | DanHyoWhere stories live. Discover now