"Yalan söylüyorsun Minho, eğer beğenseydin yerdin hepsini. Ama tabağına neredeyse dokunmamışsın." Minho, gerginlikle alt dudağını dişlerken kırdığı potla kendine kızdı. Bakışlarının bir saniyeliğine bile olsa annesini bulmasıyla onun bakışları altında ezildiğini hissetmişti.

"Sizinle bir alakası yok Bayan Kim, sadece gelmeden önce biraz atıştırmıştım da aç değildim. Ayrıca yemeklerinizin ne kadar lezzetli olduğunu anlamam için tüm tabağı bitirmeme gerek yok. Gerçekten mükemmeller." Bayan Kim'in duyduklarından dolayı yüzüne gülümseme yerleşmesiyle rahat bir nefes aldı Minho. Son anda toparlamıştı.

"Peki öyle olsun Minho'cum~"

Seungmin de önünde ki peçeteyle dudaklarını sildi ve kısaca omzuyla yanında oturan Hyunjin'i dürtüp, ayağa kalktı. "Eline sağlık anne, biz de doyduk öyle değil mi Hyunjin?" Hyunjin tam itiraz edecekken kendisine tehditkâr bakışlar atan arkadaşını görmüş ve başını olumlu anlamda sallamıştı.

"Sanırım gerçekten bu sefer yemeklerim kötü olmuş, Hyunjin ikinci tabağını istemediğine göre."

"Elinize sağlık SunYeon anne çok lezzetliydi ama ben doydum."

"Afiyet olsun oğlum, şaka yapıyorum sadece." Dedi Bayan Kim yüzündeki gülümsemeyle, Hyunjin de gülümsemişti.

"Anne Minho Hyung, Hyunjin ve ben benim odama çıkabilir miyiz? Minho Hyung'a biblolarımı göstermek istiyorum da." Duyduğu şeyle Minho'nun şaşkınlıkla gözleri açılmıştı. Bunu yapamazdı, yapmamalıydı.

"Tabii oğlum gidin." Tam buna itiraz edecekken parmaklarına dolanan elle afalladı ve bakışları anında oraya kaydı Minho'nun. Seungmin elinden tutarak onu odasına doğru çekiştirmeye başlamıştı. Sonra gözleri hâlâ masada olan anne ve babasını bulduğunda istemsizce yutkunmuş ve korkuyla gözlerini yummuştu bunun kabus olmasını umarak.

Üçlü hızlıca salondan çıkıp üst kata giden merdivenleri çıkmaya başlamıştı ki Minho aklına gelen korkunç anılarla afallarken düşecekmiş gibi oldu. Ancak beklemediği üzere beline dolanan kolla son anda yüz üstü yere serilmekten kurtuldu. "İyi misin sen?"

Minho yakınlıkları nedeniyle anında Hyunjin'den uzaklaşırken eli korkulukları bulmuş ve tek kelime etmeden başını olumlu anlamda sallamıştı.

Sonunda bir kapının önünde durduklarında Minho, bunun Seungmin'in odası olduğunu düşündü ki öyleydi. Seungmin kapıyı açıp içeri girdiğinde diğer ikilide ardından girip kapıyı kapatmıştı. Hyunjin yorgun bedenini arkadaşının yatağına attı ve bakışlarını şaşkınlıkla odayı inceleyen bedene çevirdi. Minho ise şaşkınlığını gerçekten de gizleyemiyordu, çünkü bu oda pembe dizayn edilmişti, çoğu detay pembe ağırlıklıydı ve duvarlarda ünlü K-pop gruplarının, popüler animelerin posterleri vardı.

'pembe mi? Dalga mı geçiyorsun sen Minho!? Pembe rengi kızlar içindir! Kokoş musun sen, kendine gel. Kahverengi alacağız.' 'ama..' 'sus, kapa çeneni!' Aklına gelen anıyla başını iki yana salladı, yatağın yanında ki armut şeklinde olan koltuğa oturup bacaklarını kendine çekti ve kollarını etrafına doladı.

"Odamı beğendin mi Minho Hyung?" evet hemde çok..

"Sence de fazla pembe değil mi?" Minho'nun aklındakiler sadece aklında kalırken Seungmin duyduğuyla bakışlarını odasında gezdirdi ve yüzüne silik bir gülümseme yerleştirip başını salladı.

"Pembe en sevdiğim renk." bir zamanlar benimde öyleydi..

"Öyleyse sorun yok, beğendim bende." Seungmin'in suratındaki gülümseme daha da yayıldı ve sanki bu bulaşıcıymış gibi Minho'nunda gülümsemesine sebep oldu.

Sonraki bir kaç dakika; Seungmin cam biblolarını Minho'ya göstermiş ve Minho da hayranlıkla elindeki bibloları incelemişti. Hyunjin de yataktan aşağı inip Minho'nun hemen çaprazındaki armut koltuğa oturmuş ve o da çok sevdiği biblolara bakmaya başlamıştı. Kısa süre sonra gözüne çarpan şirin kedi biblosunu eline alıp Minho'ya uzatmış ve bununla eş zamanlı olarak dudaklarını aralamıştı. "Bak, bu sana benziyor Minho."

Minho'nun bakışları biblo ve onu tutan bedenin yüzü arasında gidip gelirken, gülümsememek için dudaklarını birbirine bastırmış ve yüzünü başka tarafa çervirmişti. Hyunjin onun bu haline tebessüm ederken kedi biblosunu önüne bıraktı.

"Seungmin tatlım, bakar mısın!" Seungmin annesinin sesiyle hızlı adımlarla odadan çıkarken, Minho, odada yalnız kaldığı beden yüzünden istemsizce gerildi.

Hyunjin de Minho'nun az önce aldığı pozisyonu alarak yüzünü kendine çektiği dizlerine yaslamış ve masumca elindeki biblolara bakan bedeni izlemeye başlamıştı. Hep böyleydi bu aralar; derste, teneffüste eline geçen her fırsatta Minho'yu dakikalarca izlemesine rağmen yine de bıkmadan bu eylemi tekrarlıyordu.

"Hiç makyaj yapıyor musun Min?" Minho duymayı beklemediği soruyla şaşkın bakışlarını önündeki bedene çevirdi.

"Adımı öyle kısaltma. Ayrıca nereden aklına geldi bilmiyorum ama hayır, hiç makyaj kullanmıyorum. Kız mıyım ben?"

"Nasıl istersen Minho ama şunu söylemeliyim ki doğal halinle bile makyaj yapan kızlardan kat ve kat daha güzel görünüyorsun, bence de yapma yani."

Minho aldığı iltifatla ne yapacağını bilemezken bakışlarını önüne çekti. "Teşekkür ederim." Fısıltı gibi çıkmıştı bu cümle ağzından. Aslında neden teşekkür ettiğinide bilmiyordu, normalde terslemesi gerekiyordu Hyunjin'i.

Aniden yanağında hissettiği dokunuşla irkilsede nedenini bilmediği bir şekilde geri çekilmemişti. Hyunjin, baş parmağını Minho'nun utançtan kızaran yanağına sürtmeye başladı nazikçe. "Tam da şu an yanakların, allık sürmüşsün gibi görünüyor biliyor musun?" Ardından ağzından bir kıkırtı kaçırmıştı.

Minho ise bu sözler karşısında ne tepki vermesi gerektiğini bilmiyordu gerçekten. Hyunjin'in dokunuşuyla gerileceğine aksine rahatlamış hissediyordu ve bunun doğru olmadığını içten içe kendine söylüyordu. Kalbi onu dinlemezken, göğüskafesini delip çıkmak ister gibi hızlı atıyordu şimdi de.

"Bize kurabiye getirdim!" Seungmin'in içeriye girmesiyle Hyunjin, parmağını çekerken Minho da sonunda tuttuğu nefesini geri bırakmıştı. Garip duygular içerisindeydi ve içten içe bu duygulardan çok, çok fazla korkuyordu.

Gerçi şu an asıl korkması gereken şey eve gideceği zaman yaşayacakları olmalıydı...

.
.
.

Hyunjin çocuk yanında nefes alamıyo, yavaş oğlum dhxhxdhx

Minho çok güzel hüğğ 😭🤧

Umarım beğenmişsinizdir. Yorum ve oylarınızı eksik etmeyin, kendinize iyi bakın. ✨🦄✨

-mellanie

.︎✞︎.

blue neighbourhoodWhere stories live. Discover now