KUTU

321 83 81
                                    

Yorum yapınız lütfen rica olunur.

Gözlerimi açtığımda yerde uzanıyor kendimi buldum. Sırtımı dikleştirdim o an bir ağrı girdi belime yerde ne kadardır o haldeyim acaba. Yatağa tutunarak ayağa kalktım boğazım kupkuruydu iki üç kez öksürdüm. Komidinin üstündeki suyu alıp içtim ardından yatağa oturdum. Nefesim düzelmişti ama göğsüm hâlâ sızlıyordu başımda hafif dönüyordu.

Cebimden telefonumu çıkarıp saate baktım 00.43 'tü. Ne zaman bayılmıştım ki? Ne kadardır gerdeydim? Gözlerim dalgınca oda da gezerken yerdeki ilaç kutusuna gözüm deydi kurtarıcımı yerde görünce gülümsedim. Ardınden yere eğilip kutuyu elime aldım yere dökülmüş hapları içine doldurup kapağını kapattım.

"İşte bu günde ölmeden sağ salim günü bitirdik çok şükür."dedim sesli bir şekilde.

Ardından kutuyu öpüp çekmeceye geri kattım ışığı kapatıp yatağıma uzandım, her yerim sızlıyordu. Gözlerimi tekrardan açma dileğiyle kapayım uykuya daldım. Bu gün fazlasıyla zor bir gün olmuştu benim için sızılarıma rağmen derin bir uykuya kendimi bıraktım.

*********************************★

Sabah gözlerimi açtığımda etraf aydınlanmıştı o kadar olmasa bile gün doğmuştu. Yataktan doğrulup ilk olarak dün akşam komidinin üstüne bıraktığım telefonumu alıp saate bakmak oldu. 06.51 'di saat, çalmak üzere olan alarmı kapatıp ayağa kalktım. Çok yorgundum ama gitmek zorunda olduğum bir kolej vardı ve bu uyuşuklukla geç kalabilirdim.

Uykum açılsın diye  banyoya gidip yüzüme su vurmak istedim. Banyo kapısını açınca yerdeki ilk yardım çantasını gördüm yavaş adımlarla yanından geçip yüzüme su vurdum lavaboda. Aynadaki yansımama bakınca berbat halde olduğumu gördüm.

"Lanet olsun her sabah nasıl bu kadar berbat olabiliyorum?  Neyse makyajın yapamacağı değişim yok her zamanki gibi yine harikayım ben."dedikten sonra aynadaki yansımadan yerdeki çantayı tekrardan gördüm. İçimden kaldırmak gelmiyordu bir süre yerde kalacak galiba.

Banyodan çıkıp kolej üniformasını giydim ardından makyaj masasının başına oturup bu solgun ve hastalıklı görüntüyü yok etmeye çabaladım.

Hazır olduğumda boy aynasından kendime baktım, bir kusur var mı diye. Yüzündeki fondoten belli olmuyordu iyi. Zaten saçlarımı adam akıllı toplamadığım için yukarıdan karışık bir topuz yaptım siyah beremide kaşlarımı da içine alacak şekilde taktım. Yuvarlak gözlüklerimide takıp odamdan çıktım. Muhteşem durmuyordum ama mezarımdan kalkmış gibi değildim en azından.

Saate baktığımda 07.10'du kalvaltı yapmaya birazda olsa zaman vardı . Çantamı koltuğa bırakıp mutfağa gittim dolabı açıp kalvaltılıkları tezgaha dizdim. Mutfakta ekmek aradım ama yoktu bitti mi? Kafamı hüsranla yere eğip geri kaldırdım ne yapacaktım şimdilik bir şeyler yiyeyim kolejde alırdım kendime bir şeyler.

Çantamı ve montumu alıp evden çıktım . Evden çıkar çıkmaz gözüm yan bahçeye gitti Zehra teyze çiçeklerini suluyordu tuhaf torunu doğduktan sonra dikizleme işlerini çok salmıştı. Ha torun demişken.

"Zehra teyze günaydın."dedim.

Benim tarafa dönüp "Günaydın, günaydın okula mı ?"dedi.

"Evet , bu arada ismini ne kattınız torunun?"dedim.

Yüzünde sıcak bir gülümseme oluştu, torunu denince nasıl da gülüyor ama. Bir kere de Yankı denince somurtmayın gülün ama yok!

Zehra teyze boruyu çevirip başka yeri sularken "Günay koyduk her günü bir birinden aydınlık ,güzel olsun diye ."dedi.

Geçmişin Tatlı Yüzü  (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin