NAR ÇİÇEĞİ

9.9K 335 21
                                    

Zeynepten...
Bu şirketen ayrılıyordum. Çantamı almak için odama gelmiştim.
Zaten bebeklerim vardı onlara bakmak istiyordum. Sürekli aklım onlardaydı.

Çantamı koluma taktım ve odamdan çıktım. Koridorda ilerlerken emirin sesini duydum.

"Emir bey yüzünüzü kim çizdi?" Bu kız kimdi? Yeni görüyordum.

Birde cilveli cilveli konuşmuyor muydu?

Kızım saçını başını yollarım!

Emirle göz göze gelince bir süre birbirimize baktık.
"Vahşi bir kedi tırmaladı" dediğinde yüzüm kızarmıştı.

Tam adım atıyordum sütyenimin kopcası kopuldu.

Şimdi ben ne yapacaktım?
Tedirgince etrafıma baktım herkes kendi halindeydi.

Lavaboya gittim kimse yoktu.
Elim sırtıma yetişmiyordu.
Ah kahretsin kapatamıyorum!

Sütyenim Her an üzerimden düşecek gibi oluyordu ve bu çok rahatsız ediciydi.

Tekrar koridora geldim gözüm sibeli aradı ama ortalıklarda yoktu. Bende Emirin odasına gitmeye karar verdim.

"Hoşgeldiniz efendim" tüline hafif bir şekilde gülümsedim.

"Emir bey müsait mi?" Diye sordum. Bana şaşkınca baktı.
Kocama emir bey demem niye normal gelmiyordu.

"Evet" dedi.
Ben bunu ondan nasıl isteyecektim.
Sonuçta yabancı değil senin kocan!
Kapıyı açıp içeriye girdim. "Zeynep" dedi. buraya neden geldiğimi sorguluyordu.

Parmaklarımla oynamaya başladım.
"Emir şey..."

Tedirgin bir şekilde ayağa kalktı.
"Noldu?"

Yanıma geldi ona sırtımı döndüm.
"Sütyenimin kopcasını takar mısın?"

Yeşil kazağımı yukarı kaldırdım.
"Bütün mesele bu mu? Tabiki takarım" sesi alay akıyordu.

Parmaklarıyla sırtıma bir çizgi çizdi titrediğimi hissetim.

"Oo siyah sütyen "

Yüzüm kıpkırmızı olmuştu bir tane yüzüne geçirecektim o olacaktı.

"Tamam taktım... Tenin çok güzel Zeynep" kazağımı indirdim beş saniyelik iş bana bir ömür gibi gelmişti.

"Sağol" dedim.
Tam gidiyordum kolumdan tutu beni kendine çekti ve sarıldı.

"İyi ki geldin. Seni özledim. Kokunu..."
Tepkisiz kaldım içim ağlıyordu.
Ondan yavaş bir şekilde ayrıldım.

Her şey daha güzel olabilirdi.
***

Eve gelince annemle sarma sarıyorduk.

"Kızım toprak ve ateşi çok özlüyoruz. Mirza bey sürekli onlardan bahsediyor"

Üzüm yaprağını önüme koydum biraz içine içini koydum yaprağı sarmaya başladım.
kalem gibi sardım.

"Anne bende böyle olmasını istemiyorum. Emire hâlâ çok kızgınım affedemiyordum." Dedim.

"Kızım aşkın olduğu yerde affetmekte vardır. "

Telefonum çalıyordu elimi hemen yıkayıp gidip baktım.
Yaşlı amca arıyordu.

"Efendim, evet iyiyim teşekür ederim. Bırakmak zorunda kaldım. Çocuklarımla ilgilenmek istiyorum. Tamam teşekkür ederim"

Burak galiba gidip babasına demişti. Şirketen ayrıldığımı telefonumu eski yerine koydum.

AĞLA KALBİMWhere stories live. Discover now