0 •Back to Inception•

35 5 606
                                    

   Ağaçların arasından siyahlar içindeki topluluğa baktı. ' Üzgünüm' diye iç geçirdi. Siyah kapüşonu yağan yağmurdan çoktan ıslanmıştı. Kendi mezarına gitmek için kalabalığın dağılmasını bekliyordu.

   Bir süre sonra yalnızca dört kişi kalmışlardı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

   Bir süre sonra yalnızca dört kişi kalmışlardı. En son yanan arabanın başında gördüğü ikili birbirlerine bakmamaya çalışıyorlardı. Çünkü ikisinin de suçladığı kişi aynıydı.

' Bunu yapmak istemiyorum, ama zorundayım.'

   Beyninin içinde yankılanan ses kalbindekini bastırmaya çalışıyordu;

' Sen kötü birisisin. Sevdiklerine bunu nasıl yaparsın!'

'Onlar için..'

  Kendiyle kavganın sırası şimdi değildi. Sonunda yalnızca sevdiği adam kalmıştı. Etrafına bakınarak sessizce biraz daha ilerledi. Kalın gövdeli ağaç onu iyi saklıyordu ve konuşulanı da duyabiliyordu. Duyduğu hüzünlü ses içini yaktı.

" Gitmeni istediğimde bunu kastetmediğimi biliyorsun değil mi? O zaman neden buradayım tekrar? "

Genç adam acı şekilde güldü.

" Pekala en azından yapacağım son bir şey kaldı. Ondan sonra ikinizin de yanına gelebileceğim benim güzel meleklerim.. Şimdilik gidiyorum ancak en kısa süre de görüşeceğiz. "

   Başını eğip gitmesini bekledi. Ağlamamaya söz vermişti ama işte ağlıyordu. Bunu yaptığı için kendinden nefret etti. Yalnız kaldığını görünce saklandığı yerden çıkıp ağlayan melek mezarının yanında duran küçük siyah mezar taşına baktı. Song Yun. 5 Kasım 2021. Sinirle güldü.

" İşte artık kimse ayağına dolanmayacak. Umarım mutlusundur."

Daha sonra ağlayan meleğe döndü.

" Bunlar bittikten sonra mutlu mesut yaşayacaksınız. Benimle ya da bensiz. Tıpkı söz verdiğim gibi."

" Gerçekten mutluluğu böyle bulabileceğini mi düşündün Song Yun."

   Arkasından gelen tanıdık ses ile yerinden sıçradı. Arkasını döndüğünde ona yaşlı gözler ile bakan iki kişiyle karşılaştı.

" Siz.."

" Ya beraber ya hiç.. Bunu o kalın kafana soksan iyi olacak."

  Kız kardeşi olarak gördüğü iki kişi yanına gelip aynı anda ona sarıldılar. Bu sarılma ona sıcak bir ev gibi hissettirdi. Ve neredeyse yapmak üzere olduğu şeyden pişmanlık duydu.

" Merak etme bizden başka kimse bilmiyor.  Ancak bütün planını bize de anlatacaksın ve hepsini birlikte yapacağız. Anladın mı beni?"

Look at The MirrorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin