-

Konakta gün yavaş bir şekilde geçerken Semiha çocuklarıyla oturmuş konuşuyor Şahnaz Hanım ise mutfakta yapılacak yemekleri sıralıyordu.

"İçli köftelerin bir kısmını yağda kızartın bir kısmını da su da haşlayın." Emir veren sesine herkes başıyla onay verirken kadının kara gözleri mutfakta hüküm sürüyordu.

"Milletin gelini elinin altında olur benim gelinim Diyarbakır'da alem yapıyor." Dudakları arasında çıkan kelimeler kin ve nefretle doluydu.

Avin'in okula gittiğini öğrendiğinden beridir öfke bedeninde hüküm sürüyordu hala aklı almıyordu bütün bu olanları gelin diye aldığı kız okula gidiyordu.

İçli köftenin iç harcını tadarak bir sonraki emirini söyledi vakur sesiyle.

"Yemekler yapıldıktan sonra Alazın sevdiği keki de yapın."

"Tamam hanımım." Yemeklere tekrar göz attıktan sonra mutfaktan çıkıp odasına çekildi. Biraz dinlenecek biraz da düşünecekti.

Yatağın üzerine oturmuş düşünceler içinde boğuşurken odanın kapısı yavaşça aralandı içeri Havin ve Jorin girdi.

"Ana gelebilir miyiz?" Jorin'in tatlı sesiyle gözlerini kapattı Şahnaz Hanım. Jorin ve Havin odaya girerek kapıyı kapattıktan sonra yatağa doğru ilerlediler ardından yatağın üzerine annelerinin karşısına gelecek şekilde oturdular. Havin dikkatle annesinin yüzüne bakıyordu.

"Ana bir şey oldu?" Yaşlı kadın sıkıntıyla iç çekicince ikisi de bir şeyler olduğunu anladı.

"Oldu da şu an sırası değil." Dediğinde Havin merakla sorusunu yöneltti.

"Olan şey Avinle ilgili mi?"

Jorin kaşlarını çatarak yanında oturan ablasına çevirdi bakışlarını. Neden her şeyde Avin'in adını geçiriyordu?

"Abla sevmesen bile ağabeyimin karısı sence de saygısızlık olmuyor mu?" Demesi üzerine ikisinin sinirli yüzü Jorin'e döndü.

Avin bu konağa geldiğinden beridir onu tek savunan kişi Jorindi. İkisi de nedenini bilmiyordu oysa Jorin herkese karşı böyle değildi.

"Sen bu kızı çok sevdin herhal bakıyorum sürekli kayırıp duruyorsun." Annesinin kızgın sesiyle başını belli belirsiz salladı.

"Yani sevmemem için hiçbir neden yok ayrıca dediğim gibi yengem o."Ellerini kucağında birleştirdiğinde Şahnaz Hanım sert bakışlarını kızına dikti sert bakışlarına sesi de uyum sağlıyordu.

"Yengenin şu an evde olması gerekirken Diyarbakır da ne işi var? Benim hayalimdeki gelin bu değildi."Duraksadı bir kaç soluk aldı ardından şüpheli sesiyle devam etti.

"Ağabeyiniz bir kaç hafta önce beni İstanbullu bir kızla konuşturmadı mı? Çok değil ya iki hafta geçti Avaz geldi ne dediyse Maran tutturdu bu kızla evleneceğim diye size de mantıksız gelmiyor mu?"

Başından kayan siyah şalı düzeltirken iki kızda annelerinin dediklerini düşündüler evet bir yandan anneleri haklıydı.

Jorin anlamsızlığa boğulan bakışlarını annesinin üzerinde gezdirdi. Avin'e karşı olan bu tutumlarını asla anlamıyordu. Kötü biri değildi ki tatlı güzel akıllı bir kızdı doğruları savunan cesur biriydi.

"Ana sen değil misin İstanbullu gelin istemem kendi topraklarımdan gelin isterim diye tutturan şimdi bu tavırların niye?"

Küçük kızının dedikleriyle başını ağır ağır salladı Şahnaz Hanım kendi topraklarında dediyse bile Avin gibi birini kast etmemişti.

DİLVAN Место, где живут истории. Откройте их для себя