B-29 SANA İNANIYORUM

70.7K 3.9K 4.6K
                                    

Hello aşklar bir kaç gündür iyi
değildim sağlık konusunda değil. Aşırı negatiftim ve bunu bölüme de yansıttım sanırım yazdıklarımı silecektim ama sizi bekletmek istemedim. Yanlışlar vs kesinlikle vardır görmezden gelmeyin ama bu seferlik affedin. 🌸

Bölümün bitişinde bir kaç şey yazdım orayı okumayı unutmayın.

SINIR - 1,6K oy = 4K yorum..

Satır arası yorum yapmayı unutmayın.

Hiç olmaması gereken bir gündü ve hiç yaşanmaması gereken bir durumdu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Hiç olmaması gereken bir gündü ve hiç yaşanmaması gereken bir durumdu.. Maran'ın bütün duyguları devre dışarı kalırken kolları arasına yığılan kadını kucağına aldı...

Babasının sözleri kulaklarında defalarca yankılandı.. gördüğü fotoğraf aklını yitirmesine  neden oldu ancak Maran sabırla Avini bekleyecekti önce onu dinleyecek ondan sonra gerekeni yapacaktı...

"Bizi herkese rezil etti." Şahnaz hanım nefretle kusarken Maran sözleri algılamakta güçlük çekti.

"Bu kabul edilir şey değil." Diye bağırdı yaşlı adam bunları asla göz ardı etmeyecekti gereken neyse o olacaktı..

"Okul diye diye bizi düşürdüğü duruma bakın  elalemin kollarında fink atıyor." Artık kelimeler o kadar iğrençleşiyordu ki Maran bir an sağır olmayı diledi.

Avin onun elini kolunu bağlamıştı... Bakışları annesinin elinde duran fotoğraflara kaydı lanet ederek gözlerini sıkıca kapattı bir kaç saniye sonra tekrar  açarak sıkıntıyla  iç çekti..

İçine aldığı her nefes ciğerlerini parçalıyordu... nasıl bir ateşin içindeydi bu olanlarda neyin nesiydi..

"Aşireti toplamamı istemiyorsan gerekeni kendin yap ben koskoca Nadir ağayım kimseye Nadir ağanın gelini şununla bilmem ne yapmış dedirtmem konu artık namus konusu oldu." Dediği anda Maran'ın denizlerdeki dalga misali  öfkenin yer edindiği  şiddetli bakışları babasına  döndü  sert sesi ortalığı inletti..

"Başlarım namusunuza!" Herkes birden sessizliğe büründü. Maran'ın yüz ifadesi korkunç bir hal aldı...

Nadir ağa anlamsız  bakışlarını oğluna çevirdi..
Olanları yok mu sayacaktı karısı başka biriyle sarılmıştı o buna karşı sessiz mi kalacaktı olacak iş miydi?

"Maran!" Sert sesiyle oğlunu ikaz etti. Kendisine soy adına gelecek en ufak bir söze müsade edemezdi..

"Ben devreye girersem İnan daha kötü şeyler olur!" Maran babasını duymamış gibi sağ tarafında duran Cemal beye ve Gülistan hanım çevirdi başını...

Bunlar kendilerine anne baba mı diyorlardı bunlar gibi anne baba mı olurdu? Anne baba demeye  bin şahit isterdi...

Yüzünü buruşturarak karşısında duran aciz insanlara baktı. Her ne olursa olsun insan evladını savunurdu...

DİLVAN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin