-Sürpriz-

179 17 3
                                    

Piç bir sırıtışla zhan konuşmaya başladı " hmm bi düşünelim sanırım o sırada ,"zhan öpücük" demekle meşguldün;)" yibo ağzında ki yiyeceği çiğneyememis oksürmeye başlamıştı "n-ne s-saçmalıyorsun?" Zhan elini yibonun omzuna koyup "tamam tamam" dedikten sonra banyoya yöneldi "utangaç velet" demeyi de ihmal etmeden duşa girdi. Yibo kas katı kesilmiş aynı zamandada sinirden vücudu gerilmişti odanın içinde hızlı adımlarla tur atarken ne yapıp intikam alacağını düşünüyordu ki zhanın şu an duşta oldugu aklına geldi.

Yavaşça kapıyı tıklattı "zhan-ge" biraz bekledi fakat akan su sesi dışında bir ses alamayınca tekrardan "zhan-ge girebilir miyim?" Bu kez anında cevap aldı "yibo rahat dur" kıkırdamasına engel olmaya çalışırken elini kapının koluna yerleştirdi "geliyo-" o cümlesini tamamlayamadan kapı açıldı ıslak vücudu ve siyah saçlarıyla, tam kasıklarından sarılmış beyaz havlusuyla zhan banyodan çıktı. Yibo her ne kadar bakmamaya çalışsada gözlerini onun ıslak hafif esmer göğsünden ve küçücük beninden ali koyamıyordu utanmasa beninin üzerine öpücükler kondururdu fakat neden burada olduğunu ve kim olduğu düşünceleri onu durduruyordu.

Zhan ona doğru bir adım attı ,belinden kavrayıp kendine çekti ıslak burnunu yibonun boynuna sürterek "ahh velet çok güzel kokuyorsun" yibo yine kaskatı kesilip kalmıştı fakat bu zhanın umurunda değildi burnunu tamamen boynuna gömdü ve kokusunu içine çekmeye devam etti.

"Z-zhan" yibo sadece adını söyleyebildi kokusunu içine çeken adamın. "Ne oldu ,rahatsız mı oldun?" Zhan alaycı bir tavırla sordu bunu. Yibo bu sorudan sonra sanki kendini kanıtlaması gerekiyormuş gibi zhani kendine daha da yaklaştırıp konuşmaya başladı "sorun yok zhan-ge" gülümsedi bu kez zhan geri çekildi ve bir şeyler giymek için eşyalarının olduğu valize yöneldi bir kaç parça kıyafet alıp kisa sürede giyindi. Artik işe koyulma vakti gelmişti "duş al çıkalım yibo" az da olsa bi şeyler atistirip feng' in verdiği görev için çalışacaklardı yibo duştan cikmisti üzerini de giydikten sonra işe koyuldular. İlk olarak oteli gezeceklerdi fakat daha sabah olduğu için otele gelip giden müşteriler dışında bi hareketlilik yoktu.

"Farklı görünen bir şey yok gibi zhan" yibo haklıydı yaklaşık 1 saattir oteli gözlemliyorlardi ama değişen tek şey musteriler idi. "Yibo dinle!" Zhan biraz kısık bir sesle ve sanki bir yere odaklanmış gibi konuşuyordu. Yibo onun gösterdiği yöne baktı 2 kadın konuşuyordu
-akşam ki parti çok büyük olucak diyorlar.
- tabi ki büyük olur otelin sahibi prens yui' nin doğum günüymüş.

" zhan prens yui dedikleri şu bizim dünyanın belalı adamlarından değil mi?" Yibo kadınları dinlemeyi bırakıp zhan' a yöneldi "evet o,buranın sahibi olduğuna göre aradığımız adamı bulduk" yibo ufak bi kahkaha attı alaycı bi tavirla " hah ne ara prens olmuş bu ya" sonra ciddileserek devam etti "o zaman işi bugün bitiriyoruz." Zhan evet anlamında başını salladı "gece kulübü 'nün sahibi de yui o zmn her şey çözüldü gibi" yibo onaylar bi tavırla "evet geriye bir tek adamları indirmek kalıyor" ikiside görevlerinin bittiğini düşünüyorlardı artık sadece gece olmasını bekleyip parti de adamların işini bitireceklerdi.

Fakat İkiside onları bekleyen sürprizin farkında değillerdi..

VELET;)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin