Bölüm 14: Kör

En başından başla
                                    

"Haklısın," demişti Yibo Xiao Zhan'ı hayrete düşürecek şekilde. "Aklımı kaçırdım ve senin de seninkini kaçırmanı istiyorum."

Xiao Zhan dondu. Kelimeler onu tamamen yüzüstü bırakmıştı o yüzden Yibo'ya aptal aptal bakıyordu.

Ona o kadar sert bakıyordu ki, Yibo'nun yine ona doğru geldiğini görmesinden önce biraz zaman geçecek kadar afallamıştı ve Yibo bu sefer durmamıştı.

Xiao Zhan geri çekilmedi, derisini kemiklerinden sıyrılacak kadar sızlasa da çocuğun bakışlarına karşılık vermişti.

Yibo onunla karşı karşıya geldi ve durdu.

Şu an birbirlerine çok yakın duruyorlardı ve aralarındaki akım Xiao Zhan'ın beynini yakmaya yeterdi lakin Xiao Zhan bunun ona olan çekimi olduğunu reddediyordu.

Şüphesiz ki öfkeydi, inanmazlıktı, aynen öyleydi. Sinirdi sinir.

"Eğer bana dokunursan," dedi. "Seni dava ederim."

Yibo kıkırdadı. Harbiden de yüzüne karşı gülecek cesareti vardı.

Sonra da mümkün olan son adımı atmıştı, Xiao Zhan'a doğru.

Alınları neredeyse birbirine değiyordu. Burunlarının uçları arasında neredeyse hiç mesafe yoktu ve bedenleri birbilerinin sıcaklığıyla besleniyordu.

Yibo'dan hafifçe uzundu o yüzden bakışlarını aşağıya, ona çevirmişti. Lakin Yibo sinmiş gözükmekten çok uzaktı.

Xiao Zhan'ın gözlerinin içine bakıyordu ve Xiao Zhan her şeyi hissetse de, hiçbir şey düşünemiyordu. Bir şey hariç.

"Gerçekten bunu bir kenara atmak istiyorsun değil mi?"

"Tam olarak neyi kenara atıyormuşum?" Yibo cevap vermişti ve beyni sanki yalnızca o andan sonra Yibo'nun kokusunu algılayabilmişti. Tanıdıktı...çok tanıdıktı. Baharatımsı ve tatlı ama yine de yumuşak bir şeydi.

Aniden, Yibo'nun eli havalanmış ve Xiao Zhan'ın bakışları anında ona çıkmıştı.

El ona doğru uzanmıştı ve yavaş olsa da Xiao Zhan bunun nedeninin tereddüt değil kendine güven olduğunun gayet farkındaydı.

Yibo ona işkence etmek istiyordu.

"Eğer seni şimdi sikersem," demişti Xiao Zhan ona. "Biteriz. Birbirimiz için bir daha hiçbir şey olamayız."

"Kabul."

Yibo'nun cevabı duraksızdı, Xiao Zhan şaşırıp kalmıştı.

Yüzündeki şok yüzünden, Yibo devam etti. "Zhan-ge..." diye hafif boğuk bir ses tonuyla seslenmişti ve Xiao Zhan kasıklarına çarpan darbeyle bunun etkisini hissetmişti. Şu an çok fena azmış olduğunun, sınırda olduğunun farkındaydı. Yibo'yu ya sikmeye ya da öldürmeye hazırdı.

Yibo'nun elleri Xiao Zhan'ın göğsüne yerleşmiş ve Xiao Zhan'ın kalbi yerinden fırlamıştı.

Sonra Yibo bakışlarını onunkinden çekmiş ve eline getirmişti. El yaklaşmaya başladı - tişörtünü sıkıyordu, yavaşça ve çaresizce ve Xiao Zhan ona doğru sendelemeye zorlanmıştı.

Xiao Zhan düşüşünü kesmek için hiçbir şey yapmamış, vücudunun ağırlığının hakkından işini de Yibo'ya bırakmıştı ve Yibo -rahatlıkla- gelmişti de, piç herif.

Bir dansçı olarak, üst vücut gücü ve genel kas kütlesi oldukça gelişmişti, o yüzden tabii ki de arkaya doğru eğilip Xiao Zhan'ı yerinde tutmakta bir sorun yaşamamıştı.

The Winter Wind | YizhanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin