24-Kim Masum?

8.6K 616 131
                                    

Merhabaa, zamanın da, erken ve uzun gelen bir bölüm. Bir alkış alırım artık. 🙈❤️

***

Güneş batmıştı. Etraf yanan ateşlerin ve ayın parlaklığı ile aydınlanıyordu. Uzunca kurulan masalar bahçeyi kaplıyor, yemek kokusu etrafa yayılıyordu. Misafirler birer, ikişer gelerek masalara yerleşiyorlardı. Çoğunluğu askerler ve diplomatlar olsa da kısmen bu kişilerin aileleri de vardı. Onlarla gelen çocuklar, Ejderha Topraklarının çocuklarıyla oyunlar oynuyor, etrafa neşeli çığlıklar doluyordu. Klanlar karışık otursa da Kurt Klanı ile İnci Klanı arasında soğukluk bu sıcak ortamda bile kendini belli ediyordu. Elbette nedenini herkes biliyordu. Bu yüzden Ejderha insanları her iki klanın arasına karışmış onlarla sohbetler ediyordular. 

Şifa, Liya, Dora, Khan ve Sahn da etrafta gezerek misafirlerle ve organizasyonla uğraşıyorlardı. Kızlar yemek kısmı ile ilgilenirken, Sahn ve Khan misafirlerle ilgilenerek onlarla kısa sohbetler etmeye çalışıyorlardı. Sahn yine biten sıkıcı sohbetin ardından hızla Khan'ı çekiştirdi. Onun başka bir masaya gitmesine daha fazla izin veremeyecekti. Kusacak kadar savaş ve siyasi muhabbet döndürmüşlerdi. Bu gece bunları konuşmak zorunda mıydılar? Zaten önleri fazlası ile karanlık dururken bir de şenlik tadında olan bu geceyi bununla geçiremezdi. Klanların bir araya gelme sebebi her ne kadar savaş için olsa da, aynı zamanda her yıl bir kere düzenlenen geç kalınmış bir klanlar buluşmasıydı. Geç kalmanın sebebi elbette Kara Ejderha'nın kayıp olmasından dolayıydı. Ahon bu şekilde iki olayı da aradan çıkartmak istemişti. O yüzden bu gece ciddiyetten biraz daha uzak eğlenceli bir havada geçecekti. Aslında bu kadar rahatlamamaları gerekiyordu. Fakat Kurt Klanının son yaptığı olay onları biraz rahatlatmıştı. Artık fark edildiklerini anlayan Yılanlar bir süre hareketsiz durup etrafı izleyeceklerdi. O yüzden bu sessizliği iyi değerlendirmeliydiler. Çünkü gelecek günler fazlası ile gürültülü olacaktı. Ama şimdi hepsinden de  önemli olan başka bir konu vardı. Söylenip duran adamı hızla karşısına aldı.

''Dökül.'' Khan yüzünü buruşturarak Sahn'ı geçmeye çalıştı. Şimdi hiç uğraşamazdı. Özellikle yeniden Dora tarafından bozguna uğratılmışken. İnci Klanı ile birlikte topraklara girdikleri ilk andan beri Dora ile konuşmaya çalışıyordu. Fakat Dora onu dinlemeyi bırak yüzüne bile bakmıyordu. Geldiği gibi herkesi kısaca selamlamış ve kendisini odasına atmıştı. Sonra da Şifa ve Liya ile birlikte kalabalığın arasına dalmıştı. Yani sonuç olarak elinde hala koca bir sıfır vardı. Hatta bu gidişle giderse eksilere bile düşebilirdi.

''Uğraşamayacağım şimdi seninle. Çekil.'' Tekrar Sahn'ı geçmeye çalıştığında,

''Verdiğin sözü ne çabuk unuttun.'' diyerek karşı atak yaptı, Sahn. 

''Dora'nın Hans'la gitmesini engelledim ya hani, seninle geldi. Onu diyorum.'' Sahn, Khan'ın alık gibi suratına bakmasıyla daha uzun bir açıklama yaptı. Ama anlaşılan Khan havasında değildi.

''Artık düşmezsin yakamdan. Sonra anlatacağım.'' Sahn sırıtarak Khan'ın omuzunu kavradı. 

''Senin şu sonralarını, herkes yer ben yemem.'' Khan kaşlarını çatarak saçlarını karıştırdı.

''Bak, zaten sinirliyim senden çıkartmayayım.'' Khan hızla Sahn'ın elini itip gitmek için ilerlemeye başladığında Sahn'ın sözleri ile hızla ona baktı. 

''Ya şimdi anlatırsın ya da ben Yeşil anne ile konuşurum.'' 

''Annemi karıştırma.'' Khan öfkeyle Sahn'ın gülen suratına baktı. Her ne kadar gülse de onun ciddi olduğunu biliyordu. Dediğini kesin yapardı.

''Sadece annen değil, Ars baba ile de konuşurum. Eminim oğlunu aşk ateşine atan kadını merak edecektir.'' Khan sinirle gülerek yüzünü sertçe sıvazladı.

EJDERHA ATEŞİजहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें