Kabus

248 33 35
                                    

Multimedia : Levent...

Gözlerimi araladığımda üstümdeki ağırlık nefesimi kesiyordu. Karanlıktan hiçbir şey göremezken birbiri ardına sıralanan nefes alışverişleri kulaklarımı dolduruyordu. Tek değildim.

Noluyo lan...

Gözlerimi ovuşturup, abajurun ışığını açtım ve burnumun dibindeki Prem'le göz göze geldim. Yerimde rahatsızca kıpırdanırken içimden küfürleri yağdırıyordum..

Bunun burda ne işi vardı.
Ettiğim küfür aklıma gelince anlamını öğrenmiş olması ve soluğu burda alması çokda olağan geldi.

"Günaydın sevgilim! " dedi.

Sevgilim mi? Siktir. Siktir. Siktir..

Bi dakika sabahlara karanlıkta mı çıkıyorduk. Etraf zifiri karanlık?

" Prem? Bu.. Burda ne işi.. İşin var" diye kekelediğimde yeşilçam filmlerindeki Erol Taş gibi kahkahayı patlattığında yerimde sıçradım. Pencere açılıp perdeler uçuştuğunda neredeyse altıma etmek üzereydim.

"Ya Prem çekil git! " diye bağırdığımda kapı açıldı ve ikinci Prem içeri girdi.

Pardon. Bu malın ikizi mi vardı?

"Günaydın, Leela!"

biyerde megafon falan mı vardı acaba? Sesleri neden yankılanıyordu?

"Ya bi çekilin gidin"
Diye bağırdım olduğum yerde. Üzerime yattı yatacak Prem'e baktım onuzlarından ittirecektim ki kollarımı biri tuttu.

Prem? Oha bunlar 3 kişi oldu.
Madhu teyze napıyon yapıp yapıp üstüme mi salıyon bunları?

Kollarımı çekiştirip bileğimi tutan Prem'e kötü kötü baktım. Beni ne hakla tutardı. Pis sapık!

Karşımda gözlerini dikip bana doğru (daha fazla edilebilecek gibi!) eğildi.
Öpecekti. Olabilecek bütün gücümü kullandım ve çırpınmaya başladım...

Ellerinden kurtulduğumda "Haayıırrr!" diye çığlığı bastım. Kimse yoktu. Pencere kapalıydı. Ben yerdeydim.

Aniden açılan kapıdan bütün yazlık sakinleri içeri dolmuştu. Önden Meena, Madhu, Sahir, Prem.

Uyumuyorlar mı bunlar? Bu ne hız. Ben böyle kendime gelemiyorum da.

"N'oldu Leela? İyi misin? "

Meena sorar gözlerle bana baktığında başımı onaylarca başımı salladım. Gözlerim Prem'e kaydı. Bu gelmeseydi ne olurdu. Pis sapık... Bana dokunmasını unutmamıştım hala.

Herkes iyi olduğumdan emin olduğunda odadan birer birer çıktı. Meena ve Prem burdaydı.

Gözlerimi kısarak Prem'e baktım. Kötü kötü bakıyordu pislik. Kesin bu işte bir parmağı var. Güvenemiyorum herşey çıkabilir. Prem bir büyücü olabilir mesela. Ya da bir bakışıyla aklımı allak bullak edebilir.

Bak hala bakıyor. Ne var yahu yüzüme kara mı çalmışlar?

"Gitsene sen"
Onu kovduğumda ellerini göğsünde bağladı ve olduğu yerde dikilmeye devam etti. Meena ya da soramıyordum. Küfreden bendim sonuçta.

Canım(!) ben.

Meena saçlarımı okşarken Prem bize doğru geliyordu. Yerde karafatma görmüş gibi olduğum yere mıhlandım. Evet karafatma görünce korkudan kitleniyorum.

Karafatma bu kolay değil..

Yanımızda durduğunda Meena ile bakıştık. Pis pis sırıtan Prem'e baktım. Dabbe filmi çekiyoruz sanki o nasıl bir yaklaşmadır..

AŞK-I ZINDAN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin