Günaydın?

278 30 30
                                    

Sıcak dudakları yavaşça dudaklarımdan çekilirken bir eli belimde diğeri boynunda sabitlediği elimin üstündeydi...

Yanıyordum... Klima fazla mı açıktı?

Alnını alnıma yasladı... Dalgın bakışları gözlerimde gezerken ben hala ecel terleri döküyordum...

Gözlerimi serbest bırak... Gözlerimi serbest bırak....

İç sesime susması için bir hançer saplarken şimdi ne olacağını düşünüyordum...

Sahi geri mi çekilsem ki?

Titremenin ardından daha insancıl görünmek için elimi yüzüne götürdüm ve kirli sakallarını avucumda hissettim dudaklarının aksine yüzü buz gibiydi...

Öylece gözlerini kapatıp bekliyordu..

Öpsem mi? Diye düşünürken içimdeki ses "hadi öp.... Seni bekliyor" diye bağırıyordu. Ona hiç güvenmiyordum ama yaptım bir aptallık... Canım (!) ben. Ne de zekiyimdir hani.

Belimi dikleştirip avucumda sakallarını yokladım, tam dudağına uzandığımda büyük bir açlıkla beni öpmeye başladı...

Bunu bekledim diyemem..

Sonuçta şuan ki durum clark Kentin gerçekliği kadar imkansız gibiydi...

Su içer gibi dudaklarımı emiyordu ki birden duraksadı ama geri çekilmedi. Anlamazca yüzüne baktım. Kaşlarını çatmıştı gözleri sımsıkı kapalı duruyordu. Pişmandı. Anlamıştım.

Anlatmıştı...

Zaten geri çekileceğim sırada beni kendinden uzaklaştırıp itti.

Kalbim sıkıştı. Onu duygu yoğunluyla öpmüştüm herhangi bir sevgi veya aşk yoktu ortada.

Dehşetle gözlerini açtı ve hızla benden kollarını çekip dışarıya çıktı. Hızlı adımlarla sokak lambasına doğru yürüyordu. Anama babama küfretse bu kadar ağrıma gitmezdi. Saç tellerimden parmak uçlarıma kadar sinirlerim havaya kalkmıştı.

Gözlerim doldu ama ağlamadım... Küçük bir liseli kız gibi "beni öpücektiii!" diye ağlayamazdım değil mi.. Nerdeyse uzaya çıktı diyebileceğim şekilde ortadan kayboldu. Hiç bir yerde görünmüyordu.

Cidden beni öpmek ya da bir şekilde öpüşmüş olmamız bu kadar koymuşmuydu ona.. Vaayy bee. Ne berbatmışım(!)

Biri içsesimi bıçaklayıp uçurumdan atabilir mi cidden terbiyesiz oldu iyice...
Ben yapamam içses miçses, bi bağ var sonuçta...

Bekleyişim anlamsız bir hal alırken arabadan indim ve Prem'in Meena'yı gönderdiği köşeye doğru yürüdüm belki ilerde bir taksi bulur eve geçebilirdim...

Prem geri döndüğünde benim olmayışım işine gelirdi büyük bir ihtimalle.

En azından arabasında tuhaf bir sessizlik geçmezdi tabii benim gibi arada kendisiyle konuşuyorsa orasını bilemem...

Birkaç dakikanın ardından geçen ikinci taksiyi durdurabilmiştim ilki durmamıştı.. Uyuz taksici..

******

"Gece nerdeydin? "diye 36883082 kez soran Meena ya gözlerimi devirdim
36883082 yı okumadan atlayan grup sizde bendensiniz...

"Mahmut Tuncer 'le halay çekiyordum" diye homurdandım kendi kendime... Neyse ki tanımıyordu garibim..

"Ha? " diyip gözlerini pörtlettiğinde sırıtıp yüzüne baktım "Hiç ya.. Abini öptüm sadece..." diyemezdim tabii. Ne tepki vereceğini kestirme ihtimalim çok düşüktü. E Prem'in kardeşi sonuçta ne olur ne olmaz ben önlemimi alayım da...

AŞK-I ZINDAN Where stories live. Discover now