Hogwarts'ta Bir Mucize

212 15 30
                                    

Öncelikle bölüme başlamadan önce size sormam gereken bir soru var. Hogwarts'ta hangi binadasınız? Ben gururlu bir Hufflepuff'ım.

Harry Potter'ı seviyorum. Filmlerini birkaç kez izledim ve şimdilik sadece ilk kitabını okudum ama filmlerini son izlememden uzun bir süre geçti. O yüzden bölümde yanlışlarım olabilir.

Bir de bu bölümü okurken lütfen Marinette ve Adrien'ın 1. sınıf olduğunu unutmayın, gerçekten küçükler. İyi okumalar!

∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆

Marinette büyük salonda oturmuş adının okunmasını bekliyordu. Herkesin önünde duran konuşan şapka -ki adının seçmen şapka olduğunu söylemişlerdi- bütün öğrencilerin hangi binaya ait olduğunu tek tek salona haykırıyordu.

Kafasının üstünde uçan mumlara bir kez daha baktı. Hogwarts'taydı! İçinden "Ben bir cadıyım!" diye bağırmak geçiyordu ama bu çok saçma olurdu. Çünkü buradaki herkes onun gibiydi.

Mektubunu aldığı zamanı hatırladı. İlk önce okulundaki çocukların yaptığı saçma bir şaka olduğunu düşünmüştü. Muggle doğumlu olarak böyle bir şeyin gerçek olacağını nereden bilebilirdi ki!

Elbette kendinde garip bir şeyler fark etmişti ama hepsine kafasında mantıklı bir açıklama bulmuştu, daha doğrusu bulduğunu sanmıştı. Şimdi ise bütün açıklamalar karşısında duruyordu.

"Marinette Dupain-Cheng!"

Adının seslenilmesi ile oturduğu yerden kalkıp seçmen şapkaya doğru yürümeye başladı. Şu an tek temennisi herkesin önünde takılıp düşmemek ve dört binadan birinin onu kabul etmesiydi. Hangi binadan olacağı onun için pek önemli değildi. Sonuçta o bir cadıydı ve bundan önemlisi yoktu.

Hiçbir yere takılmadan ama büyük bir heyecan ve endişeyle sandalyeye oturdu. Seçmen şapkayı başına koyduklarında ağzından tek bir kelime çıkmıştı.

"Gryffindor!"

Gryffindor'un cesur öğrenciler için olduğunu biliyordu. Kendisi o kadar cesur muydu? Seçmen şapkanın hata yapmayacağını düşündü. Hem onun binasını seçmesi sadece 1 saniye sürmüştü.

Marinette mutlulukla Gryffindor masasına doğru yöneldi. Trende tanıştığı kız koyu teni, kahverengi saçları ve gözleri ile orada duruyordu işte. Hemen bu konuşkan kızın yanına oturdu. Alya mutlulukla ona baktı.

"Seni ilk gördüğümde aynı binada olacağımızı biliyordum Marinette!"

Alya'nın bütün ailesi büyücü ve cadılardan oluşuyordu. O yüzden muggle doğumlu biri ile tanışmak onu çok heyecanlandırmıştı.

"Aynı binada olmamıza çok sevindim." dedi Marinette gülümseyerek.

Kafasını seçmen şapkanın olduğu yöne yöneltti. Kendi binasına seçilen kişilerin kimler olduğunu merak ediyordu.

Salondan "Adrien Agreste" sesi yükseldi. Sarışın, yeşil gözlü bir çocuk emin adımlarla seçmen şapkanın olduğu yere yürüyordu.

Dışardan çok sakin gözükmesine rağmen içinde fırtınalar esiyordu. Binasının Slytherin olacağını düşünüyordu elbet. Agreste'ler her zaman Slytherin binasına seçilirdi. Yine de içinde garip bir his vardı. Bir Slytherin gibi hissetmiyordu ama yine de Slytherin'e seçilmeliydi işte. Başka bir şey düşünemezdi.

Sandalyeye oturdu. Sessizce mırıldanıyordu. "Lütfen Slytherin olsun, lütfen Slytherin olsun..."

Seçme şapka konuşmaya başladı.

Bir Mucize ile Her Şey Olabilir (Miraculous) Where stories live. Discover now