26.Bölüm

14.1K 564 68
                                    

Bugün büyük gündü.

İnşirah hayallerine kavuşuyordu. Yıllarca didinerek ulaşmak istediği şeye ulaşmıştı.

Bugün okulu başlıyordu.

Sabah erkenden kalkmış, ılık bir duş almıştı. Dolabın karşısına geçmiş ne giyeceğini düşünüyordu. Ne giymesi uygun olurdu?

En son midi boy mavi üzerinde krem desenler olan bir elbise seçmişti. Hemen üzerine geçirip uzun saçlarını saldı.

Makyaj yapmayacaktı. Sadece kirpiklerini kıvırdı. Parfümünü de sıkıp giyinme odasından çıktı.

Demiralp hala uyuyordu. Neşeyle yanına yaklaşıp yanağına uzun ve sulu bir öpücük kondurdu.

Demiralp gözlerini ilk açtığında minik karısını görmeyi çok seviyordu. Hele de öpücükle kalkmayı baya seviyordu.

"Günaydııın." Diye şakıyan karısına uzun uzun bakıp güldü.

Niye bu kadar mutluydu ki bu sabah? Bir şey mi oldu diye düşünürken dün gece uykusunu kaçıran olay geldi aklına.

Bugün okulu başlıyordu.

Suratı anında düşerken bunu karısına belli etmemeye çalıştı. Hevesini kırmak istemiyordu.

"Günaydın güzelim." Diye mırıldandı.

Demiralp hazırlanmak için ayaklanırken, İnşirah aşağı inip hızlıca kahvaltıyı hazırlamıştı.

Kahvaltının ardından arabaya binmişlerdi. Hava artık iyice ısınmıştı. Çiçekler açmış, güneş doğmuştu.

İnşirah en çok baharları severdi. İlkbaharı çiçekler için severdi. Nasıl büyük bir hevesle topraktan çıktıklarını, yazı beklediklerini izlerdi.

Bahar onun için umuttu.

Sonbaharı ayrı severdi ama. Yağmur ve şarkıların ayıydı sonbahar. Islanmak için sonbaharı beklerdi.

Islanmak özgürlüktü.

*****

"Bak yavrum, derslerini güzelce dinle. Telefonunu aman sakın kapatma. Tamam balım?" Diye tembihledi Demiralp.

Karısını uyarmasına gerek yoktu. O ne yapacağını bilirdi. Karşı cins biriyle samimiyet kurmayacağına emindi. Kendinden çok karısına güveniyordu.

KÖRDÜĞÜM Where stories live. Discover now