14.Bölüm

20.4K 769 170
                                    

"Yavrum ben sana bir şey demedim ki. Sana kendimden çok güveniyorum. Ağlama artık kurban olduğum."

İnşirah burnunu çekip bakışlarını Demiralp'e çevirdi. Islak kirpiklerini kırpıştırıp yutkundu. Küçük bir çocuk gibi burnunu çekti.

"Nasıl güvenebiliyorsun bu kadar bana? Ya sana ihanet edersem?" Diye sordu merakla.

"Sen, sana güvenmeme neden oluyorsun yavrum. Benlik değil senlik bir durum. "

İnşirah uzatmamak için başını sallayıp önüne döndü. Demiralp arabayı çalıştırıp yola koyuldu. Yavru ceylanı yemek yiyememişti. Sürekli geldiği restoranın önünde durdu.

Unuttuğu bir şey vardı. İnşirah çıkarken montunu alamamıştı. Üzerindeki elbise inceydi ve hava soğuktu. Arabadaki kapşonlu hırkayı alıp ona uzattı.

"Bunu giy, hava soğuk."

İnşirah itiraz etmeden kapşonlu hırkayı giydi. Hırka dizlerinin hemen üstündeydi. Kolları kaybolmuştu. Ellerini çıkarmaya çalışırken Demiralp onun bu haline güldü.

"Demek ki seni rahatlıkla yiyebilirim. Baksana sığarsın sen içime." Dedi alayla.

Kollarını kıvırıp minik ellerini dışarı çıkardı. Dört kere kıvırmıştı ama hâlâ tam çıkmamıştı eli. İnşirah'ta bu haline güldü. Bu adam onun yanında dev kalıyordu. Doğru söylüyordu, onu rahatlıkla yiyebilirdi.

Arabadan indikten sonra Demiralp'in yanına gelmesini bekledi. O da gelir gelmez elinden tutup sürüklemeye başladı. Demiralp'in bir adımı İnşirah'ın üç adımı oluyordu.

Nefes nefese içeri girdiklerinde sıcak hemen kendini belli etmişti. Hafif yağmur yağıyordu.

"Hoşgeldiniz ağam. Buyurun şöyle geçin."

Yanlarına gelen garson onları masaya yönlendirdikten sonra siparişlerini aldı.

"Haftasonu aileler bir araya gelip tarih konuşsunlar. Evlenelim artık."

İnşirah şaşkınlıkla ağzını açıp kapattı. O kadar rahattı ki bu durum onu şaşırtmıştı.

"Erken değil mi?"

Kısık sesle söyledikleri üzerine Demiralp tehditvari bir gülüş attı. Kolunu sandalyeye dayayıp hafifçe eğildi.

"Geç olsa ne yazar?" dedi tıslayarak.

İnşirah bir kez daha ondan ayrılamayacağı gerçeğiyle karşılaştı. Karşısındaki adam ciddiyetle ondan asla ayrılamayacağını dile getiriyordu. Kaçışı ya da kurtuluşu yoktu.

KÖRDÜĞÜM Where stories live. Discover now