KÖRDÜĞÜM

23.Bölüm

"Kız! Çok çelimsizsin sen."

"Hala!"

İnşirah büzdüğü dudaklarını düzeltip kendine baktı. O kadar da kötü durmuyordu.

Büyük halayı ziyarete gelmişlerdi. Kendisi sadece kızını beğeniyor olduğu için sürekli İnşirah'a laf atıyordu.

Demiralp soğuk terler dökerken kendine mani olmaya çalışıyordu. Büyük halanın karısına söyledikleri onu sinirlendiriyordu.

Bu meselede asıl yanan halanın eşi oluyordu. Ne karısına söz geçirebiliyor ne de savunabiliyordu. Az sonra 'yeter' diye bağıracaktı yaşlı adam.

Selen ise Büyük halanın bahsettiği mükemmel(!) kızdı. Yaklaşık yüz elli kilo, sivilceli, bakımsız bir kızdı. Öyle ki saçını bile taramaz, dişlerini bile fırçalamazdı.

Annesi onu öyle bir övüyordu ki, kendini prenses sanıyordu. Kimse ona gerçekleri söylemiyordu. Bu durumda o da yanmış oluyordu.

Demiralp elindeki acı kahveyi kafasına dikip ayağa kalktı. Daha fazla dayanamayacaktı. Eliyle İnşirah'a kalkmasını söyledi.

İnşirah hemen ayağa kalkarken utanmasa halay çekecekti. Sabahtan beri büyük halanın dediklerine susuyor, büyük olduğu için cevap veremiyordu.

Hızlı bir şekilde evden çıktıklarında rahat bir nefes vermişlerdi. Beraber arabaya bindiklerinde İnşirah Demiralp'e baktı.

"Yarın devam etsek olmaz mı? Gerçekten başım çok ağrıyor." Diye mırıldandı.

"Senin mi benim mi?" Diye söylenerek arabayı çalıştırdı Demiralp.

Büyük halayı hiç sevmezdi. Seher hanım dün gece onları arayıp acilen gitmelerini istemişti. Muhtemelen ona da bir sürü laf saymıştı.

Eve geldiklerinde neredeyse sürünerek içeri girdiler. Aşırı bir şekilde yorulmuşlardı. Bedenen ayakta kalsalarda ruhen ölmek üzereydiler.

"Çay içer misin, yapayım mı?" Diye sordu İnşirah.

"Yavrum ne çayı Allah aşkına! Gidip yatalım hadi. Ayakta zor duruyorsun, daha çay diyor!" Diye kızdı.

Odaya çıktıklarında Demiralp öylece kendini yatağa attı. Koca yatağı neredeyse tamamen kaplamıştı. İnşirah ise giyinme odasına girip giymekten hiç memnun olmadığı geceliklerinden birini üzerine geçirdi.