"Hangi bölge."

"Doğu bölgesinin ful taranması gerekiyor abi. Biraz sonra telsizden birisiyle konuşma yapacağım. Kodları sana atacağım. Aktarma yerlerini istiyorum."

"Bu kadarcık şey için mi beni aradın? Bunu senin ekibinde yapabilir komutan."

"Sadece dediklerimi yaptıktan sonra benden haber bekle abi. Görünüşe göre ikinci etapta sahalar da buluşacağız."

"Ooo bana bunlarla gel yavru ceylan. Oldukça paslanmıştım ve verdiğin görevler yetmiyordu."

"İyi kendini tam hazırla o zaman. Kaç kişiyle karşılaşacağımızı bilmiyorum ve yaralanma dahi yaşamadan beni gideceğimiz yerden kurtarmalısın."

"Beni mi hafife aldın sen? Senin yaşının iki katı benim başarı ile bitmiş operasyonum var. Beni getirme yanına."

"E o zaman bunu da başarırsan, kimin yaşı kadar olacak?"

"Turna, öfke sorunumu bile bile neden damarıma basıyorsun?"

"Farklı taktik deniyorum abi. Belki öfken son patlamasını yaşar. Bizde sakin sesini duyarız."

"Kapat çaylak. Seninle konuşmak asabımı bozuyor."

"Emredersin üstat."

Turna hafif tebessüm ederek kafasını sağa sola salladı. Nasıl her anında öfkeli olduğuna anlam veremese de onunla diyaloğa girmek hoşuna gidiyordu. Seçtiği bıçak çeşitlerini de bir çantaya koyup arabasının arkasına yerleştirip tekrar plakayı değiştirdi. Arabasının eksiklerini tamamlayıp odasına tekrar girerek siyahlara bürünüp özel üretim gözlüklerini yanına alarak adamı Muhammet'in yolladığı mesajdaki frekansları telsize girerek beklemeye başladı. Üç defa ulaşmaya çalışmasına rağmen karşılık verilmemişti. 4. denemesinde bir adam açmıştı ve "Kimsin?" demişti. Turna sorusunu duymazdan gelerek "Kılıç'a ver telsizi!" demişti.

Adam Kılıç demesine şaşırsa da merakını bitirmek için tekrar konuşmuştu.

"Kimsin ve Kılıç'ı nereden biliyorsun?"

"Kılıç'a savcı de çok vaktimin olmadığını da bildir."

Telsizden gelen hışırtılar yetmezmiş gibi bir süre sesler kesilmişti. Gerçi telsizden ulaştıklarına göre şu an dağdaydılar ve Kılıç denen adam da sabaha doğru aradığına göre dağdaydı yada dağa konumlanmış bir binada olabilirdi.

" Savcı, bu ne güzel şeref böyle. Söyle bakalım sürprizlerimi beğendin mi?"

"Daha iyilerini gördüm."

"Küstahlık özelliğini de bir kenara not edelim. Çok işimize yarayacak ama hakkını yemeyeceğim, beni keyiflendiriyorsun. Uzun zamandır dişli biriyle karşılaşmamak çan sıkıcıydı."

"İnanır mısın? Aynı keyiflenmeyi bende yaşamak isterdim. Ne üzücü ben ise sıkılıyorum."

" Öyle mi? Sen merak etme biz eğlendiririz."

" Akşam yemeğinde buluşalım istersen."

" Benimle flörtleşeceksen neden olmasın. İlgimi oldukça çektin."

" Aaa Çılık, sana yakışıyor mu? Karısının tecavüzüne dayanamayıp sevdiği kadını işkencelerle öldürmeleri sonucu deli olan bir adama bu sözler biraz abes olmadı mı? "

" Tahmin ettiğimden de zekisin? Bu keyifli."

" Keşke sende zeki olsaydın da bende zevk alsaydım. Vaktim yok ne istiyorsun."

Son Hıçkırık (Savcı ve Komutan güçlü kadın serisi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin