🤍

34 8 29
                                    

Kimdi bu? Mert olabilir miydi.
Zannetmiyorum. O bunu yapabilecek birisi değil. Tam o sırada yeni bir mesaj geldi.

05.........; Benim Mert olduğumu zannediyorsan yanılıyorsun. O fotoğrafları Mert'e veren bendim. Miraç'a vermesini isteyende. Benim tarafımdan kurulan büyük bir planın içindesin. Korkma sevgilim sana hiç bir zarar gelmeyecek. Ama etrafındaki kişiler hakkında aynı şeyi söyleyemem. Kendine iyi bak. Öğünlerini aksatma!

Ben;  Kimsin sen?

05...........; Bu sorunun cevabını alman biraz uzun sürecek sevgilim. Kendine dikkat et. Ve kimseyle yakın olma çünkü senle yakın olacak tek kişi benim. Hoşçakal sevgilim.

Onu telefonuma kaydedip Whatsapp'ına girdim. Profil fotoğrafına baktığımda şok oldum. Çünkü bu bendim. Üstelik bu fotoğrafı yakın zamanda Elif çekmişti. Hiç bir yerde paylaşmadığıma eminim.

Ben nasıl bir oyun içindeydim. Bilmiyordum. Ayağa kalkıp yurda doğru yürümeye başladım. Yüzü kapalı maskeli biri bana çarptı. elime bir kağıt tutuşturup hızla oradan uzaklaştı. Ben arkasından bağırırken o arkasına bakmadan koşuyordu. Onun hakkında tek görebildiğim elinde oldukça büyük bir doğum lekesi olduğuydu.

Elime tutuşturduğu kağıdı açtığıma şarkı sözü yazıyordu.

Bu dünyada hiçbir şey sen ve ben kadar güzel olamaz
Ve biz nasıl böyle ayrıldık?
Ve nasıl yanıldık?
Birçok yıl, birçok gün ve ben hala şarkımı söylüyorum

Şimdi sana koşuyorum, her zaman yaptığım gibi
Gözlerimi kapadığımda seni düşünüyorum
Böylesine yalnız bir kız
Böylesine yalnız bir dünya
Gözlerimi kapadığımda hayal ediyorum
Sana dönüyorum, her zaman yaptığım gibi

Gözlerimi kapadığımda seni düşünüyorum
Böylesine yalnız bir kız
Böylesine yalnız bir dünya
Gözlerimi kapadığımda seni hayal ediyorum

7 yıl 50 gün, şimdi bana bir bak

7 yıl 50 gün , 7 yıl 50 gün ne demek istiyordu. 7 yıl önce ne olmustu.

Beynim işlevini kaybetmişti. Hiç bir şey düşünemiyordum.

Kağıdın arkasına baktığımda
Seni senden fazla seven sevgilinden

Kimdi bu psikopat ben nasıl bir oyunun içine düşmüştüm.

Mesajlar kısmına girip yazmaya başladım.

Ben; bu kadar oyun yeter.

Pislik; oyun yeni başlıyor bir tanem

Pislik; ama ayıp oluyor. Biricik sevgilini pislik diye kaydetmişsin.

Sinirle etrafıma baktım. Kimse gözükmüyordu.

Ben; nerdesin neden beni takip ediyorsun.

Pislik; çünkü sen benim biricik sevgilimsin. Birtanem sabah kahvaltısıda etmedin. İyice zayıfladın. Sana birisiyle ekmek arası yolluyorum. Güzelce ye. Afiyet olsun.

Etrafıma baktığımda bir çocuk elinde poşetle bana doğru geliyordu. Elime poşetin verip uzaklaşıcakken kolundan tutup onu durdurdum.
"Bunu sana kim verdi hadi söyle ablacım"
Kafasını hayır anlamında salladı

Tembih edilmişti. Kolunu bırakıp gitmesine izin verdim.

Pislik; afiyet olsun sevgilim. Güzelce ye seni izliyor olacağım.

Asla yemeyecektim. Ekmeği ufalayıp poşetin üzerine köpekler yesin diye koydum. Ayranıysa oradan geçen birine verdim. Ve yetimhaneye doğru yola koyuldum.

Yetimhaneye girdiğimde harap haldeydim. Kızlar oturmuş bir şey konuşuyorlardı. Beni tamamiyle unutmuşlardı. Demek ki arkadaşlığımız buraya kadardı.

Üstümü değiştirip yatağa uzandım. Saatin kaç olduğu önemli değildi.
Kendimi çok halsiz ve bitik hissediyordum.

Sabaha kadar kesik kesik uyudum. Kabuslarla uyandım. En son uyandığımda saat 7 idi daha fazla uyuyamayacağımı anladığımda yataktan kalktım. Telefonuma baktığımda hiç bir mesajın olmadığını gördüm.

Halsizce ayağı kalkıp üstüme okul formamı geçirdim. Ve yurttan çıktım otobüse binip dün olanları düşündüm.

Bildirim sesiyle gözlerimi telefonuma çevirdim. Gene o kişiydi.

Pislik; günaydın sevgilim. Erkencisin gece uyuyamadığını biliyorum. Ateşin var. Kendine dikkat et. Kalın giyinme. Sana bugün ateş düşürücü haplar yollarım. Seni seviyorum bir tanem.

Sinir bozukluğuyla telefonumu çantama koydum. Okula geldiğimizde etrafta kimsenin olmadığını gördüm. Kim bu saatte gelirdiki. Benden başka!

Merdivenlerden halsiz bir şekilde çıkmaya başlamıştım. Sınıfa girdiğimde Miraç'ın sırada uyuduğunu gördüm.

Yanına oturduğumda bana yarı gözleri açık baktı. Sonraysa esneyip boynunu kırtlattı.

"Neden burada yattın" diye sorunca sinirli bir şekilde cevap verdi.
"Senin yüzünden. Ezgi beni evden kovdu annemlerede arkadaşımda kalacağımı söylemiş. Bende kalacak yer bulamayınca burada yattım."

Yüzünü sıradan çekip yüzüme baktı. Gözlerinde bir anlık endişe gördüm. Ancak sonra alaylı haline geri döndü.

"Hasta gözüküyorsun. Yeni numaran bu mu?"

"Senle uğraşacak halim yok" deyip kafamı sıraya koydum. Gözlerimi kapattım.
Fena halde üşüyordum. Çantama koyduğum hırkayı da giydim. Ama hala üşüyordum. Yan tarafta oluşan hareketlilik ten sonra Miraç'ın yanımdan kalkıp kantine gittiğini anladım.

Önüme sertçe bir şeyin koyulması ile başımı kaldırdım.

"Al şunu iç zangır zangır titriyorsun.

Ben getirdiği kahveye bakarken içmekten başka çaremin olmadığını anladım. Ve kahve içmeye başladım.

Mesaj sesiyle telefonuma baktım.

Pislik; o kahveyi içme ben sana yenisini yollarım.

Ben; sanane ister içerim ister içmem.

Diğer mesajlara bakmadan kahveyi içmeye başladım.

Hiç beklemediğim bir anda Miraç telefonumu alıp mesajlarımı okumaya başladı. Ben halsizce onu durdurmaya çalışırken bunun gereksiz olduğunu anladım.

Alnındaki damar belirginleşmişti.

"kim bu o*****çocuğu"

Olaya Miraç da dahil oldu. Sizce bundan sonra neler olacak fikirlerinizi bekliyorum 🤍

Bölümü beğenip satır arası yorum yapmayı unutmayın 🖤🖤🖤

Bırak gizli kalsınWhere stories live. Discover now