"Berke bir konuşalım mı?"

Kafasını salladı. Kolunu Aleda'nın omzuna atarken birlikte yürüyerek bizden uzaklaşmaya başladılar.

Asena ve Barlas'a döndüğümde ikisi de bana sırıtırak bakıyordu.

"Ne var oğlum?" Diye sordum.

"Kim bu?" Diye sordu Barlas keyifli bir şekilde.

"Aleda." Hadi canım?

"Duydun mu Aledaymış?" Diyerek Asena'ya döndü Barlas.

"Bir siktirin gidin, uğraşamayacağım." Diyerek hastane koltuğuna oturup başımı geriye yasladım.

"Rana ve Alaz kavga etmiş. Çağan da onları ayırmış ve şimdi de eve götürüyormuş." Dedi Asena telefonuna bakarken.

"Biz arabaya inelim mi?" Diye sordu Asena bu seferde.

Barlas bana dönüp sorarcasına baktı.

"Siz inin geleceğim birazdan ya da araba da gidin, bana araba gönder."

"Saçmalama amına koyayım. Kıpırdatma kolunu, araba ana girişin hemen önünde," gözlerine Aleda ve Berke'ye çevirdikten sonra tekrar konuşmaya başladı. "bekliyorum aşağıda."

Beraber yürümeye başladılar.

Birkaç dakika sonra kafamı koridorun sonuna çevirdiğimde sarılıyorlardı. Berke kollarını Aleda'nın beline sarmıştı. Aleda da kollarını boynuna dolamıştı.

Ayrıldıklarında Aleda gülümseyerek bakıyordu Berke'ye. Berke kafasını çevirdi ve göz göze geldik. Tekrar Aleda'ya döndü ve bir şeyler söyledi. Sonra da yandaki merdivenlerden inmeye başladı. Aleda birkaç saniye baktıktan sonra bana döndü.

Hızlı adımlarla yanıma geliyordu. Üstünde siyah kısa, dar ve askılı bir tişört. Altında da siyah eşofman vardı. Çok güzeldi. Eşofmanla bile çekici gözüküyordu. Saçları kabul etmese sarıydı. Çilleriyle bütünleşiyordu ve bal rengi gözleri vardı.

"Kalkabiliyorsunuz umarım paşa hazretleri?" Dedi yanıma ulaşırken. Daha çok yayıldım koltukta.

"Yok kalkamıyorum." Dedim etrafıma bakarken.

"Kaldırırım ama."

"Kaldırırsın ama."

"Hadi amına koyayım kalksana." Dedi. Ayağa kalktım ve bir adım atıp yaklaştım.

"Sana küfür yakışmıyor. Sus." Hoşuna gittiğini hepimiz biliyoruz Barkın. Kafasını kaldırıp yüzüme doğru yaklaştırdı.

"Sustursana." Dedi. Kokusunu alabiliyordum. Dudaklarım yukarı doğru kıvrıldı. "Bekliyorum." Diye devam etti.

Kafamı yana doğru döndürdüm. Birkaç saniye sonra beklemediği bir anda elimi beline yerleştirip sert bir şekilde vücudunu vücuduma yaslayıp dudaklarımı dudaklarına bastırdım.

Birkaç saniye öylece dursada dudaklarını araladı ve karşılık vermeye başladı.

Sarılı olan elimi kullanmıyordum.

Bel oyuğu sanki elim için özel tasarlanılmış gibiydi. Elim oraya ait gibiydi. Ellerini enseme yerleştirmek için kaldırmıştı fakat gelen sesle beraber omuzlarımda kaldı. Daha çok hissetmek istiyordum. Ağzını araladı.

Birkaç saniyelik dudaklarımızı aralım. Dudaklarım kıvrılmıştı. Tekrar birleştirmek için harekete geçtiğim sırada yakınımızda başka bir nefes hissettim. Kafamı çevirdim.

"Ayıp ayıp tı tı tı." Diyerek kafasını olumsuzca sallayarak yanımızdan geçti altmışlarında olan teyze.

Aleda alnını göğsüme yaslayarak konuşmaya başladı.

"Hastanedeydik."

"Olsun." Dedim dudaklarımın kenarını elimle silerken.

"Gidelim hemen." Dedi benden ayrılırken.

Gülerek kafamı salladım.

-

Barlas'ın arabasına ulaştığımızda Aleda istemsizce bindi arka koltuğa, bende yanına.

Barlas arkaya doğru dönüp Aleda ile konuşmaya başladı.

"Tanışmadık. Ben Barlas." Aleda kafasını sallayarak konuşmaya başladı. "Aleda."

Asena da arkadaya döndü. "Asena bende. Zaten konuştuk." Aleda tekrar kafasını salladı.

"Nereye gidelim?" Diye sordu Barlas, bana.

"Benim eve."

"Tamam." Dedi ve arabayı çalıştırdı.

Aleda önce bana baktı. Sonra önüne döndü ve dışarıyı izlemeye başladı.

"Haber yayılmış." Dedi Asena telefonuna bakarken.

"Tahmin ediyordum." Diye yanıtladım.

Kaza yaptığımın haberi tabii ki yayılacaktı. Hatta maça katılamayacağımın falan da yalan haberleri çıkmıştı muhtemelen.

O maça ne olursa olsun katılacak ve kazanacaktım.

Kolumda arada gelen sızı vardı ama bu hiçbir şeyi engellemezdi.

"Annemlerin haberi var mı?" Diye sordum. Umarım olmazdı.

"Hayır, yok." Dedi Barlas araba kullanırken.

Yol boyunca bir daha kimse konuşmadı. Üstüme bir yorgunluk çökmüştü.

Sonunda evime ulaştığımızda benden önce Barlas kapıyı açıyordu ki konuşmaya başladım.

"Sizin gelmenize gerek yok."

Aleda bana dönüp konuşmaya başladı.

"Kolumu kıpırdatamıyorum bahanesiyle beni çalıştırma gibi bir hayalin varsa bir bakmışsın toz alıyorsun. Haberin olsun."

Gülerek Barlas'a döndüm. Tam konuşacaktı ki konuşmaya başladım.

"Gerçekten gerek yok. İyiyim ben. Hem Aleda var." Aleda bana ters ters bakarken arabadan indi.

"Ne bok yiyorsan ye piç." Dedi ve önüne döndü.

Bende arabadan indim.

-

Muhtemelen burada kesti diye mükemmel yorumlar alacak Naz sohbete katıldı*

Ay anlık yazıyorum ve sonra yazdığım sahnelere pişman oluyorum. Dün bölümden sonra keşke kiss bölümü olmasaydı dedim ve bu bölüm öpüştürdüm.

İkizler burcu olmak hem sizi dünyanın en şanslı insanı yapar hemde kendinizle çeliştirir.

Neyss bir sonraki bölümde görüşürüz🖐🏻

Aleda |texting (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now