yirmi iki

41.3K 1.7K 410
                                    


Vote ve yorumlarınızı bekliyorum

Kocaman kalp.

Çekildiğim fotoğraflardan seçtiklerimi instagrama attıktan sonra gelen yorumları okuyordum.

(Aleda'nın parodi hesabında resim paylaşılınıyor. İg: aledakarayel)

Barkın sayesinde takipçi sayım dört katına çıkmıştı ve yorumlarımın hepsi onunla ilgiliydi. Bu sinir bozucuydu.

İsteklere bakmadan siliyordum çünkü neredeyse hepsi idolü ile takipleştiğim için nefret mesajıydı. Trajikomik.

Dört gün sonra istanbul'a dönüyorduk. Sonunda. Günleri sayıyordum çünkü cidden tatil beni yormuştu. Evde pijamalarımla dizi izlemek varken burada her gün dışarı çıkarttırılıyordum.

Serra ile ortaokul da tanışmıştık. Berke ve Berkay'ı da, Serra sayesinde tanımıştım. Serra ile Berke aynı liseydi. Ama Berke ve Berkay, 22 yaşındalardı. Berke liseyi tekrar okumuştu. Lise son sınıfı iki kere okuduktan sonra bir daha okumamıştı. Berkay üniversite mevzunuydu. Serra ise üniversiteyi dondurmuştu.

Serra yaşamayı gerçekten seviyordu. Hayattan zevk alan cıvıl cıvıl biriydi.

Berkay, Serra'nın erkek versiyonuydu.

Berke de kalabalık ortamları fazla sevmezdi ikizinin aksine. Dışarıdan aşırı sert gözüküyordu. Zaten sertti.

Balkondan bahçeye doğru baktım. Gördüğüm manzara karşısında gülmeden edemedim. Berkay yine havuzun başında uyuya kalmıştı. Bir bacağı ve bir kolu havuza doğru sarkıyordu.

Saat iki buçuk falandı. Barkın'a hiç yazmamıştım. O da yazmamıştı.

Ara mara bir şey yapsana salak.

Arasam mı? Arayayım.

Telefonumu elime alıp Barkın'ın ismine tıkladım.

Üçüncü çalışında açtı ve konuşmaya başladı.

"Aleda?" Sesi uzaktan boğuk geliyordu.

"Sen yaşıyor muydun ya?"

"Yoğun bir gündü." Dedi.

"Sen nerdesin?"

"Araba kullanıyorum."

"Heee."

"Sen ne yapıyorsun?" Diye sordu.

Ne yapıyordum? Telefonla konuşuyorsun.

"Seninle konuşuyorum." Ne? Salak.

Güldü. "Gerçekten mi?" Diye sordu. Rezilliğime surat buruşturup konuşmaya başladım.

"Bir git ya."

"Alaz telefon numaranı istiyor. İnstagram mesajlarına dönmüyormuşsun." Aldın başına belayı...

"Ay ver." Dedi heyecanla. "Sonunda kaliteli bir insanla konuşabileceğim."

"Kim kaliteli insan? Alaz mı?" Diye sordu şaşkınlıkla.

"Pardon? Şaşırdın mı? Sen Aşk-ı Memnu sen 365 gün izlemeyen bir geloysun."

Sıkıntıyla ofladı. "Sınanıyorum." Dedi ve devam etti. "Anlamını bilmediğim yeni bir kelime daha. Alazla kesinlikle konuşmamalısın."

Kes be. Geloy.

(Geloy kelimesinin daha doğrusu böyle bir kelime var mı bilmiyorum çünkü anlamı yok. Kendisi de olmayan anlamını bilmediği halde kullanan, üreten ve benimde ağzıma takan senadinkaryeli 'ye sevgiler💆🏻‍♀️)

"Yo ben Alazla çok iyi anlaşacağımıza eminim. Direkt ver hatta ben hemen yazarım instagramdan."

Sessiz kaldı. Muhtemelen ne bok yiyeceğini düşünüyordu.

"Ee nereye gidiyorsun?" Diye devam ettim.

"Eve gitmeye çalışıyorum ama trafik izin vermiyor."

"Bu saatte mi?" Diye sordum bu sefer de.

"Önce takımla çalıştık. Sonra Barlasla maç yaptık."

"Kim kazandı?" Konuşmak için konuşuyordum çünkü kapatmak istemiyordum.

"Soru mu bu?" Dedi egoyla.

"Kıçımın basketçisi, ben bilsem oynamayı şansın yok." Dedim.

"Emin misin?" 

"Tabii ki."

"Sana oynamayı ben öğreteceğim ve beni yeneceksin öyle mi?" Dedi.

Öğretecek misin?

"Bana karşı asla kazanamazsın." Dedim sahte bir egoyla.

"Öyle mi?" Dedi alayla. Eğleniyordu.

"Evet, ben kazanacağım."

"Gel ve kazan öyleyse."

"Ağlama ama sonra?" Dedim alayla.

Tamam birçok konuda kazanabilirdim ama basketbol da kazanamayacağım ortadaydı.

Güldü.

"Hatırlatacağım bunları."

"Bekliyorum."

"Kaç gün kaldı dönmene?" Güldüm.

"Barkıncığım günleri hatta saatleri saydığını biliyorum bunları yemem yani." Dedim ve devam ettim. "Bildiğini biliyorum."

Yalandan öksürdü.

"Üç beş gün kaldı herhalde."

"He aynen ondan." Dedim ve devam ettim. "Hem neden soruyorsun ki geldiğimde ne değişecek?"

"Hiçbir şey değişmeyecek mi sence?"

"Değişecek mi?" Değişirdi, belki biraz.

"Değişeceğini biliyorsun." Dedi.

"Benimle evlenme hayalleri kurmuyorsun umarım Barkın Avcı."

"O kadarını değil de, düşündükleriminde hayal olduğunu düşünmüyorum." Dedi ukalaca.

"Ya ya neler düşünüyorsun anlatsana biraz." Dedim.

Ama yanıt gelmedi.

Barkın'ın sesi yerine telefondan garip sesler geldi. Sanki telefon duvardan duvara atılıyordu.

Ve yüksek sesli korna sesleri.

-
Ay kaossss

Vah vah basket maçına da 2 hafta mı ne kalmıştı

🙈🙉🙊

Aleda |texting (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin