Aleda |texting (TAMAMLANDI)

yirmi dört

Öncelikleeeee bölümler yirmi yedinci bölümden sonra uzacayacak ilk başta söylemiştim. Çünkü bunlar eski yazdığım bölümler. Onun dışında Aleda ve Barkın'dan hızlısı mezarda diyerek bir sonraki bölümde kiss var. Eevet, yeterli.

Aleda bu bölüm biraz şaşkın o yüzden böyle

İg@/aledaoffical hesabın takip ettikleri de parodi hesaplarııı.

Oy ve yorumlarınızı bekliyoruumm

Kalp.

Aleda

Kapı kulbunu indirip odaya daldım.

Bakışlarımı odaya çevirdiğim an göz göze geldik.

Koyu renk gözleri vardı.

Bir şey olmamıştı. Hastane yatağındaydı. Doğrudan bana bakıyordu. Kolu sarılmıştı aynı zamanda serum takılıydı.

İyiydi.

Odanın içinde gözlerimi gezdirdim.

Hepsini tanıyordum çünkü harika bir stalkcuydum.

Barlas kolunu Asena'nın omzuna atmıştı. Rana tekli koltuğa yerleşmişti. Çağan da öylece ayakta duruyordu. Hepsinin gözü benim üzerimdeydi.

Gözlerimi tekrar Barkın'a çevirdim. Beni süzüyordu. Benim gibi.

Koyu kahve saçları dağılmıştı. Çok uzundu yatakta hafif çapraz yatıyordu. İri kasları vardı. Üstünde hastane giysileri yoktu. Altında siyah bir kot üstünde siyah bir tişört vardı. Kemikli yüz hatlarını gerilmişti. Dudağının bir kenarını yukarı doğru kalkmıştı yavaşça.

Boğazımı temizleyip ne diyeceğimi bilemediğimden saçmaladım.

"İyi sen ölmemişsin ben gidiyorum." Dedim ve arkamı dönüp gerçekten çıkma gibi bir hedefim vardı ama Berke'nin bedeni buna izin vermedi.

Derin bir nefes verdim.

"Aleda?" Dedi Barkın. Niye böyle oldu ya?

Barkın'a döndüm. 'Ne var' dercesine kafamı salladım.

"Sırf arabam takla attı diye geleceğini bilseydim daha önceden kaza yapardım." Dedi sırıtarak. Suratımı buruşturdum. Öldüğünü tek bir saniye bile düşünmemiştim ya da düşünmek istememiştim ama kötü şeyler olabilirdi, çok kötü şeyler. Dediğine bak, piç.

Kafasını Barlas'a çevirip bakışlarıyla kapıyı gösterdi.

"Ben senin amına koyayım." Diyerek Asena ile çıktılar odadan. Peşlerinden de Çağan ve Rana çıktı.

Berke, Barkın ve ben.

Barkın'a çevirdiğim bakışlarımı, Berke'ye bakıyordu. Berke de ona.

"Berke biraz çıkar mısın?" Diye sordum Berke'ye dönerek. Önce omzumun üstünden uzun uzun Barkın'a baktı sonra bakışlarını yüzüme çevirdi. Kafasını sallayarak ağır ağır çıktı odadan.

Pekala, Barkın ile yalnız kaldık.

Ona doğru döndüm. Keyifli görünüyordu.
Kafamı yine 'ne var' dercesine salladım.

"Suyu verir misin?" Dedi bakışlarıyla masadaki su bardağı ve şişeyi işaret ederken.

Tabii paşam.

Bardağa su koyup ona doğru uzattım. Elini havaya kaldırmaya çalıştı ama kaldıramadı ya da kaldırmadı. Yani elimi kullanamıyorum içir, diyordu.