16

574 87 114
                                    

Mesajlar> Sam❤
Bugün 04:27

Hey!
Sana karşı hislerimin olduğunu biliyorsun değil mi?
O gün de söylemiştim zaten.
Senden hoşlanıyorum Sam.
Kim olduğun önemli değil,
senden gerçekten çok hoşlanıyorum.

Sam❤
AMAN TANRIM!
UYANIR UYANMAZ UĞRADIĞIM SALDIRIYA BAK!

Bxjsnskxhnsk neden uyanıksın?
Yatağına geri dön.

Sam❤
Asıl şimdiye kadar ki en tatlı bebek olan sen niye bu saatte uyanıksın????

Sadece hislerimi söylemek istedim.

Sam❤
Ama ben seni daha çok seviyorum.

Hayır benim seni sevdiğim kadar beni sevemezsin!

Sam❤
Hayır!
Yapabilirim.

Saçmalamayı kes ve uykuna geri dön.

Sam❤
Ama :(

Beni gerçekten seviyorsan uykuna devam et :3

Sam❤
Peki...♡

☆☆☆☆

Seungmin yavaşça nefesini dışarı verdi. Soğuk şafak esintisi yüzünden dudakları biraz titriyordu. Ürkütücü sessizlik,yalnızca rüzgarın ritmi tarafından hızla süpürülen kuru yaprakların sesiyle birlikte salıncakta sallanıyordu.

Mahalledeki parkta ki,paslı salıncakta tek başına oturuyordu. Okula neden bu kadar erken hazırlandığı hakkında hiçbir fikri yoktu. Güneş ufuktan tam olarak doğmamıştı bile. Seungmin abisinin sözlerini hatırladı. Taehyung neden Sam ve Hyunjine olan hislerini netleştirmek istedi ki? Taehyung ne planlıyor?
Chan ona nasıl yardım edecek? Seungmin yenilgiyle iç çekti. Okula gitme zamanı gelene kadar en yakın iki arkadaşını sinirlendirmek için onlara bu erken saatte bir sürü mesaj atıp uykularını bölmek istedi.

☆☆☆☆

"Yerlerinize oturun. Sınav kağıtlarınızı dağıtacağım."  Bay Chan,sınıfı susturmayı başardığında dosyasını aramaya başladı.

Chan boğazını temizleyerek sınav kağıtlarını dağıtmaya başladı. "Lee Felix Yongbok."

Adının seslenmesiyle Felix yüzünü buruşturdu. "Bu kanguru benim tam adımı söylemeye nasıl cüret eder?!" Diye somurtarak sırasından kalktı.

"Ne dediğine dikkat et dostum." Öğretmen gülerek cevap verdi. "Gözlerini yuvarlanmayı bırakmaları için yerine yapıştırayım ?"

Felix,kağıdını isteksizce kabul ederken kocaman ve arsız bir gülümsemeyle küçük bir özür mırıldandı. Sınav kağıdının üstünde ki puanı görünce sevinçle havaya yumruk attı. Aslında tam puan almasına şaşırmaması lazımdı. Sonuçta bu bir İngilizce dersiydi. Felix'in ana diliydi fakat çocuk bu gerçeği umursamadan sevincini kutluyordu.

Seungmin,Jisung'un sıranın kendine gelmesinden korkarak masanın altına girmesini görünce kıkırdamadan edemedi. Arkadaşına yaklaşarak "Peter,saklanmayı bırak." Diyerek sırıttı.

Jisung kaşlarını çatarak karşısında ki sırıtan arkadaşını tehdit etti. "Seni pencereden dışarı atacağım!"

"Han Peter Jisung." Chan,Jisung'un adını söylediğinde sızlanmasına karşı hayal kırıklığıyla başını salladı.

"Bu adam benim tarafımdan yumruklanmak istiyor." Diye mırıldandı Jisung.

"Bana yumruk mu atmak istiyorsun?" Chan tek kaşını kaldırdı. "Mideme mi? Çünkü yüzüme kesinlikle ulaşamazsın,küçük çocuk." Öğretmen Jisung'un yüzünün utançtan ve sinirden kızardığını görünce kıkırdadı.

Chan,Jisung'u yerine oturana kadar bekledi. Sonra devam etti. "Sohn Eric Youngjae."

Youngjae de makalesini aldıktan sonra,sessizliği sert bir şekilde bozan kişi sandalyesini geri itti ve ayağa kalktı. Tüm gözler o kişiye çevrildi. Hyunjin'in yanakları parlak bir kırmızıya boyanmıştı ve bir şeyler söylemek için kekeleyerek sözlerinin üzerine tökezledi. Seungmin ne olduğunu anlamaya çalışır gibi sevdiği çocuğa bakıyordu. Sanki az sonra hayatı sona ermek üzere gibi görünen çocuk için endişeleniyordu. Sınıf sessizliğe gömüldü.

Chan sırıttı. "Sorun ne? İşte makalen,Hwang Sam Hyunjin."

💜

Huncin napıyosun hunciiinnnn 🙂Sangminimin namusu elden gidiyeah

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Huncin napıyosun hunciiinnnn 🙂
Sangminimin namusu elden gidiyeah

HI, I'M SAM! -HyunminWhere stories live. Discover now