"Okul da küfür etmemelisin Minnie." Minho sakince homurdandı. Seungmin'in iki elini başının üstünde tutarak, kendi elinide rafa dayadı. Çocuk kurtulmaya çalışsa da,Minho'nun yarısı kadar bile güçlü değildi.
Boşta ki eliyle Minho,Seungmin'in yüzünü sert bir şekilde tuttu ve ona avının ağzından salyaları akan bir yırtıcı gibi aç gözlerle baktı. Öne doğru eğildi ve yüzleri arasında ki boşluğu yavaş yavaş kapattı.
Seungmin nefesini tuttu ve gözlerini kapadı. Minho ellerini, Seungmin'in bileklerini acıtacak derece de sıkıyordu.
"Seni- iğrenç piç!"
Seungmin, üstünde ki ağırlığın aniden üzerinden atıldığını fark etti. Gözlerini açıp sakince nefes verdi. Nefret ettiği tek kişi Hyunjin; Minho'yu sertçe rafların üstüne itmişti. Bir kaç kitap Minho'nun üzerine düştü ve Minho çarpmanın etkisinden kurtulamadan,Hyunjin yumruğu çocuğun yüzüne indirdi. Hyunjin'in gözleri öfkeyle yanıyordu. Seungmin ise sırt çantasını yerden kaldırdıktan sonra ikisini izlemeye başladı.
"Ona neden dokundun?!" Hyunjin dengesiz bir canavar gibi sert bir şekilde hırladı. Göz hizasına gelmesi için,neredeyse gömleğin yakasını yırtacak bir şekilde Minho'yu tuttu.
Minho sırıtarak,patlamış dudağında ki kanı silmek için baş parmağını kullandı. "Peki sen bunu neden umursuyorsun? Ben sadece ona olan aşkımı itiraf ediyordum." Minho,mide bulandırıcı bir gülümsemeyle,Seungmin'e baktı. "Sen de ondan hoşlanıyor musun?"
"Sadece onu becermek istiyorsun. Ona bir daha dokun seni öldürürüm." Hyunjin,Minho'yu bırakarak söyledi. Minho ise yine alaycı sırıtışıyla "Denediğinigörmeyiçok isterim ibne. Sen de onun pantolonuna girmek istemiyormuş gibi davranıyorsun."
"Beni,siktiğimin rekabetinizden uzak tutun yoksa ikinizi de gebertirim." Sonunda sakinliğini kazanan Seungmin ikisine baktı ve sözüne devam etti. "Ve eğer ciddiysen," başını Minho'ya çevirerek "Ben zaten birisinden hoşlanıyorum."
Hyunjin dondu,eli saçlarının ortasındaydı. Küçük bir iç çektikten sonra dudaklarını ısırdı ve canını acıtan çocuğa baktı ama Seungmin yeminli düşmanıyla göz teması kurmayı reddetti.
Minho,karşısındaki ikiliye bakarak "Oh- ne kadar dasevimlisiniz. Sanırım sizi yalnızbırakacağım." Dedi ve omuz silkti.
"Ne?" Seungmin konuyu anlamayarak sordu. Hyunjin'in,Minho'nun sözlerine karşı göz devirdiğini fark etti.
"Gözlerini devirmeye devam et Hwang Hyunjin. Belki oralarda bir beyin bulursun."
Seungmin,gözleri kocaman açılmış ve kafası karışmış olan en yakın arkadaşıyla göz göze gelmek için döndü. Jisung üçüne doğru yürüyordu ama Seungmin tarafından durduruldu. "Üzgünümgeciktim,hadi gidelim." Jisung'un kolundan çekti ve Hyunjin ile Minho ikilisinin kütüphaneden çıkışlarını izlemelerine izin verdi.
Hyunjin,Minho'ya son bir bakış attıktan sonra kütüphaneden çıkmaya karar verdi.
"Bekle." Minho,karşısındaki çocuk gitmeden seslendi. "Seungmin'in,sincapa benzeyen arkadaşınınadı ne?"
Hyunjin iç geçirdi. Yoluna devam etmek için Minho'ya sırtını döndü. "Han Jisung." Dedi çıkarken.
Minho ise duyduğu isimle yüzüne sinsi bir sırıtış yerleştirip,dudaklarını yaladı. Ve kendi kendine;
"Han Jisung ha? İlginç." Dedi.
💜
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
