Jungkook geri çekilip Haneul'ın gözlerine baktığında "Silahın içi de boştu" demişti gülümseyip. Haneul da kaşlarını çatıp biraz düşünmüş ve "Ah, bana az önce öğretmiştin! Önce sürgüsünü çekmeliydin!" demişti. Jungkook da olumlu anlamda kafa sallamıştı.

"Buna dikkat etsem seni yakalayabilirdim."

Haneul kollarını Jungkook'un boynuna doladığında "Bana bir daha böyle bir şey yaparsan kafanı kırarım" demişti kızgın bir ses tonuyla. Jungkook da "Karete hareklerini mi kullanırsın yoksa?" diye sormuştu.

"Hmm... Evet. Çok tehlikeli hareketlerim var, biliyorsun"

Jungkook güldüğünde Haneul da gülmüştü Jungkook gibi ve ellerini Jungkook'un saçlarına daldırmıştı. Jungkook da yüzünü Haneul'ın saçlarını gömmüş ve kokusunu içine çekmişti.

...

Haneul hızla arkasını dönüp apartmanın kapısına doğru yürümeye başladığında "Girecek misin içeri?" demişti Jungkook elleri ceblerindeyken. Haneul ise "Gitmek istemiyorum~" demişti.

Ellerini ceplerinden çıkartıp beline yerleştiren Jungkook gözlerini etrafta gezdip kimse olmadığını görünce hızlı adımlarla Haneul'ın yanında gelip elini onun beline atmış ve kendine doğru yaklaştırıp dudaklarından uzunca öpmüştü.

Haneul şaşkın gözlerle ona bakarken "İyi geceler öpücüğü" demişti Jungkook onun gözlerinin içine bakıp. Ardından da Haneul'dan ayrılmış ve "Hadi içeri gir" demişti.

Gülümseyen Haneul önüne dönüp açık olan kapıyı ittirdiğinde el sallamıştı geri geri yürümeye başlayan Jungkook'a. Jungkook da ona el sallamış ve yavaş adımlarla Haneul'ın yanından ayrılmıştı.

Tamamen içeri giren Haneul eli ile önüne gelen saçlarını kulağının arkasına tutturduğunda gözlerini kapatıp kafasını havaya kaldırmış ve derin bir nefes almıştı. Ardından da merdivenlere yönelmişti hızlı adımlarla.

Aklında ise Jungkook'un bu yaptığından sonra intikam almak vardı.

Üst kata çıktığında da cebindeki anahtarı çıkartıp kapıyı açmıştı Haneul.

Evine girip "Anne, ben geldim!" dediğinde "Önce eller!" demişti Haneul'a bağırarak annesi. Haneul da gözlerini devirmiş ve "Tamam~" diyerek banyoya girmişti.

Haneul ellerini yıkarken yürümeye devam eden Jungkook duraksamış ve kafasını kaldırıp derin bir nefes vermişti. Ardından da tekrar yürümüştü geldiği yöne doğru.

Banyodan çıkan Haneul oturma odasına girdiğinde "Jungkook nerede?" diye sormuştu annesi Haneul'a. Haneul da "Evine gidiyor işte" demişti.

"E, çocuğun kıyafetleri falan burada. "

Haneul gözlerini kocaman açıp "Doğru!" dediğinde kafasını iki yana sallayıp "Benim kızım kafası gidik" demişti. Ardından da televizyona bakmaya başlamıştı.

"Jungkook'u arayayım."

"Jungkook da unuttu değil mi? İyice kendine benzettin çocuğu."

Haneul Jungkook'u aramak için cebinden telefonunu çıkarttığında telefonu çalmaya başlamıştı Haneul. Ardından da annesine dömüp "Jungkook arıyor, aklına geldi demek ki" demişti.

Telefonu açıp kulağına götürdüğünde "Alo?" demişti Haneul Jungkook'a. Jungkook ise "Bebeğim, kıyafetlerim sende kaldı. Onu almayı unutmuşum da dış kapıyı açabilir misin?" demişti.

Sanki Jungkook görecekmiş gibi olumlu anlamda kafa sallayan Haneul "Olur, açıyorum" dediğinde kulağından çekip telefonu kapatmış ve elini apartman kapısının üstüne koymuştu Jungkook. Haneul da hızlı adımlarla kapının önüne gelmiş ve apartman kapısını açan tuşa basmıştı.

Kapı açıldığında hızlıca içeri girmişti Jungkook. Ardından da merdivenleri ikişerli ikişerli çıkıp Haneul'ın yanına kadar gelmişti hızlıca.

"Çantam..." diyen Jungkook Haneul'ın kapının arkasından verdiği çantaya bakmış ve "Bir şey unutmadım değil mi?" diye sormuştu. Haneul da "Etrafa bir bakıp geleyim" demişti.

Haneul kapının yanından ayrıldığında Jungkook'un yanına gelmişti Haneul'ın annesi. Ardından da "İçeri neden geçmiyorsun Jungkook?" diye sormuştu.

"Birazdan yasak başlar da o yüzden efendim. Yolda polislere yakalanmayayım. Yoksa biliyorsunuz, ceza yazıyorlar."

Haneul'ın annesi gülümseyip olumlu anlamda kafa salladığında elindeki tişörtle kapının önüne gelmişti Haneul. Onun annesi de "Görüşürüz o zaman, dikkatli git" demişti Jungkook'a.

Jungkook olumlu anlamda kafa salladığında oturma odasına doğru ilerlemişti hızlı adımlarla Haneul'ın annesi. Haneul da "Tişörtün" demişti tişörtü Jungkook'a uzatıp.

Elini tişörte uzatan Jungkook Haneul'ın tişörtü hızlıca kendine çekmesiyle duraksadığında "Bende kalsa olur mu?" diye sormuştu Haneul. Jungkook ise gülümseyip "Neden?" diye sormuştu.

Jungkook'un kulağına yaklaşan Haneul "Sarılıp uyurum" diye fısıldadığında gözlerin bakmaya başlamıştı Jungkook Haneul'ın. Ardından da "Bana şöyle bakma, kötü oluyorum" demişti.

"Kötü mü? Neden?"

"Yani... Öpmek istiyorum seni. Çok güzel bakıyorsun."

Haneul "Aşağıda öptün, git şimdi" dediğinde dudaklarını büzmüştü Jungkook. Haneul da işaret parmağına küçük bir öpücük bırakmış ve parmağını Jungkook'un büzdüğü dudaklara değdirmişti.

"Bu sana yeterli. Hadi görüşürüz"

Haneul geri doğru çekilip gülümsediğinde burnundan gülen Jungkook "Öyle olsun" demiş ve yerdeki çantayı alıp "İyi geceler güzellik" demişti Haneul'a. Ardından da hızlı adımlarla merdivenlerden inmeye başlamıştı.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

✵~Oy vermeyi unutmayın~✵

.
.
.
.
.
.
.

Bunny ✵ JJK ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin