‘’Hyung, neredesin?’’
Seokjin ıslak gözleriyle etrafa bakındı. ‘’Sakinleşmek için durdum, çarşının girişindeyim.’’
‘’Hyung, bu halde araba kullanmaya devam etme. Seni almaya geleceğim.’’‘’Hayır!’’ diyerek itiraz etti Seokjin. ‘’Yalnız kalmaya ihtiyacım var. Kimseyi istemiyorum.’’
Jungkook, Seokjin’in içinde bulunduğu durumdan ötürü çok endişeli ve üzgündü. Titreyen sesiyle ağabeyine cevap verdi. ‘’Sana yardım etmeme izin ver.’’
Seokjin burnunu çekti ve titreyen sesiyle cevap verdi. ‘’Yardıma ihtiyacım yok.’’
Jungkook’un tek bir şey daha söylemesine izin vermeden telefonunu tamamen kapattı ve bir süre öylece bekledi. Taehyung’un son kez ona söylediklerini düşündü, son kez gözlerinin nasıl acıyla baktığını düşündü…
Bu lanet kasaba şimdi bomboş geliyordu Seokjin’e. Tüm anlamını, değerini kaybetmiş gibiydi. Tüm o güzelliği, çekiciliği, göz alıcılığı bir anda yok olmuştu. Demek burayı daha güzel, daha anlamı kılan Taehyung idi.
Beraber oluşturdukları anılar. Bu küçücük kasaba da tüm anılarla birlikte yaşamaya nasıl devam edebilirdi? Terk etmek istiyordu burayı. Her şeyi arkasında bırakmak istiyordu.
Hatta mümkünse tüm yaşamını unutmak istiyordu. Kendini nasıl toparlayacağı hakkında bir fikri yoktu. Her şey nasıl normale ve eski haline dönecekti? İmkânsızdı bu. Bu aşk, acı bir şekilde kaybedilen bir oyundu…
1 HAFTA SONRA
Taehyung, Kore’de işleri yoluna koymaya, Colmar’da yaşananları, Seokjin’i unutmaya çalışıyordu ama her şey öyle zordu ki… Geldiğinden beri sadece iki gün dinlenebilmişti ve sonrasında filmi için röportajlara katılmak zorunda kalmıştı. Etrafına saçtığı sahte gülücüklerin esiri olmaktan korkuyordu. Neredeyse gerçekten mutlu olduğuna kendine inanacak gibiydi.
Hâlbuki dile getirdiğinin, insanlara gösterdiğinin aksine Taehyung berbat bir haldeydi. Yerle yeksan olmuştu. Ne kadar bitik bir halde olduğunu da sadece Yeoubi görebiliyordu ve en iyi o biliyordu nasıl bir acının içinde kıvrandığını.
Yine bir röportajın ardından Taehyung özel arabasının içinde evine gidiyordu. Camdan dışarıya bakıp öylece düşünüyordu. Ne düşündüğünü bilmiyordu, kafasından binlerce şey geçiyordu. Seokjin şu an ne yapıyordur, nasıldır? Tüm bunları düşünüyordu ve kendine daha fazla işkence yapıyordu.
Çantasından şarkı sözleri yazdığı defterini ve kalemini çıkarttı. Eve varmalarına henüz yarım saat vardı ve camdan geçtikleri yolları izlerken, aklında Seokjin varken bir şeyler karalamanın ona iyi geleceğini düşündü.
Yeoubi ise ön koltukta Namjoon’dan gelen mesaja cevap verdi.
Namu 🥰
Taehyung bugün nasıl?
YOU ARE READING
Flame Of Love | Taejin
FanfictionFransa, Colmar'ın en ünlü şarap dükkânına sahip olan Kim Seokjin ve son yılların en ünlü aktörü Kim Taehyung. Peki ya bu ikilinin yolları Colmar'da kesişirse neler olur? "Beni yeniden sevebilir misin, Seokjin?" Çiftler; Jikook ve Sope🌸 Kapak; tae...
21; Ruhum Acıyla Dolu
Start from the beginning