Bölüm 6: Dağınık Düzen

281 53 38
                                    

Bölüm 6: Dağınık Düzen

"Ne işin var lan senin burada?" Sinirle herifin üzerine yürüyeceğim sırada Eray kolumdan tutarak engelledi beni

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Ne işin var lan senin burada?" Sinirle
herifin üzerine yürüyeceğim sırada Eray kolumdan tutarak engelledi beni. Çünkü yanındaki iki adamın elleri hemen kemerlerindeki silahlarına gitmişti. Onlara iğrenerek baktıktan sonra Ayhan'ın pişkin suratına bir yumruk atma isteğiyle doldum.

"Uzun zamandır görüşemiyorduk Aylin'ciğim, bir merhaba demek istedim." Elindeki kağıtları salladı. "Ama bunlar daha güzel bir sürpriz oldu."

"Nerden biliyordun eve geleceğimi?" Dedim sinirle. Ayhan gülerek ayağa kalktı. Yer yer beyazlamış saçlarını özenle şekillendirmişti ve sakal kesimine kadar bakımlı biriydi Ayhan Öner. Yeraltı dünyasının önde gelen isimlerinden biriydi. Ama araştırmalarıma göre bu konuma gelirken çok da aklını kullanması gerekmemişti. Beş yıl önce ölen amcasının servetinin tek varisiydi, adam ölmeden önce herhangi bir vasiyet yazmaya fırsat bulamadığı için tüm servet Ayhan'a kalmıştı. Bu konum da ona altın tepsiye sunulmuştu yani. Ama amcası öldüğünden beri gerilemeye başlamıştı Ayhan, en güvendiği adamlar bile sırtından vuracaktı. Bunu kanıtlayamazdım ama neredeyse emindim. Tüm bunlar da bizim işimize yarayacaktı tabii.

Salonun ortasına kurduğum, üzeri dağınık masaya baktı Ayhan. Ardından duvara yapıştırdığım kağıtlara ve fotoğraflara baktı. Onun ve çevresinin hakkında toplayabildiğim tüm bilgiler bu odanın içerisindeydi, buraya girmesi kötü bir tesadüf olmuştu.

"Ormandaki kızın sen olduğunu anladığımdan beri mahallenin tüm girişlerinde, evinin içinde adamlarımı bekletiyorum." Alaycı gülüşü bir anda silindiğinde kanımın buz kestiğini hissettim.

"Sen beni salak mı sandın, Aylin?"

"Evet?" Ayhan'ın az önceli alaylı ses tonunu Eray takınarak ona cevap verdiğinde nefesimi tuttum. Yürek mi yemişti bu? Bizi öldürmeleri iki saniye sürmezdi.

"Sen de kimsin?" Ayhan sinirlenmeye başlamıştı. Aptal herif.

"Bu seni alakadar etmez Ayhan Öner, ne diyeceksen de ve evimden çık git." Bir adım atıp Eray'ın önüne geçtiğimde Ayhan Eray'a ters bir bakış atıp tekrar bana döndü.

"Zamanın daralıyor. Paramı bir an önce getir, Aylin. Tüm bu saçmalıklarla uğraşacağına para bulmaya çalışsaydın ablan çoktan evine dönmüş olurdu." Dedi dağınık salonu göstererek. Sinirden kendimi parçalayacaktım şimdi. Bizi düşürdüğün şu hale dön de bir bak, baba!

"Ablam iyi mi?"

"İyi... Şimdilik." Dedi gözlerini kısarak attığı şeytani o bakışla. Yüzümü buruşturarak baktım iğrenç gözlerine. "Paranı toplamaya başladım, kısa zamanda elinde olur. Ablamın kılına zarar geldiği anda seni bitiririm, Ayhan Öner."

Ayhan samimiyetten uzak bir kahkaha attı. "Elindeki o kanıtın ya da tüm bunların beni bitirebileceğini mi sanıyorsun, Küçük Aylin? Ben asla bitmem, bitmeyeceğim. Ayhan Öner bu piyasadan asla silinmeyecek." Dedi tehlikeli bir ses tonuyla. Ardından ekledi. "İki gündür ortalıkta yoktun, öldün sandık. Neyse ki yaşıyorsun da paramı toplamaya da başlamışsın. Aferin sana... Şimdi gidiyorum. Ablanla biraz vakit geçireceğim." Dedi sanki önemsiz bir şeymiş gibi.

Zemin.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin