Bölüm 4: İlk İş.

281 57 50
                                    

"Şimdi ne yapacaklar?" Dedim istemsizce fısıldayarak. Çağrı dikkatle bilgisayar ekranını izliyordu. Villalardan oluşan koca sitenin kameraları bilgisayarının ekranındaydı şu an.

"Kapının önündeki güvenliği atlatmaları lazım," ekrandaki büyütülmüş kamera görüntüsünden çıktıklarında Çağrı da çıktı ve onlarca küçük ekran belirdi.

"Başka temizlikçi yalanını yiyecek mi dersin?"

Başıyla onayladı beni. "Kadının evinde bir sürü kişi çalışıyor, takip edemez ki. Çalıştığı şirket çalışanlarının kıyafetlerini giydiler, biliyorsun."

Kadının tüm parası ve değerli eşyaları yatak odasında bulunan kasadaydı. Parasının bir kısmını bankada tutuyor gibi gösterse de asıl parayı evinde saklıyordu. Çağrı birkaç araştırma sonucu öğrenmişti bunu. Kadın bir işten beş yüz bin lira kazanıyorsa bankaya yatırdığı miktar üç yüz bindi, bu da geri kalanını kendine ayırdığını gösteriyordu. Biraz daha araştırdıktan sonra evinde bir kasa olduğu bilgisini almıştık.

Kulağımdaki kulaklıktan Kaya'nın sesini duymamla düşüncelerimden sıyrılıp ekrana baktım. Kapının önündeki korumayla konuşuyordu.

"Merhaba efendim," diyerek temizlik şirketinden geldiğine dair yapılmış sahte kimliğini gösterdi. "Biz Manolya Temizlik'ten geliyoruz."

Koruma kimliği inceledikten sonra Kaya, Eray ve Dila'yı inceledi. "Arayın üstlerini," diye kalın bir ses duydum. Bu koruma olmalıydı. Diğer korumalar içi temizlik malzemesi dolu çantaları ve üzerlerini aradı. Bir şey çıkmayınca girmelerine izin verdi. Bahçeye girdikleri andan itibaren mobese kameralarının görüntülerinden çıkmışlardı.

"Şimdi nasıl göreceğiz onları?" Dedim telaşla. Çağrı cevap vermeden kulaklıklardan Eray'ın sesi geldi.

"Birileri bizi göremeyince telaşlandı," dedi kısık sesle gülerek. "Merak etme ben sana arada buradayım derim."

Gözlerimi devirdim. "Ben bunu duymak istemiyorum ya," diye söylendiğimde Dila'nın gülüşüni duydum.

"Geyik yapmayın, eve giriyoruz." Kaya bizi uyarınca hepimizde bir sessizlik oldu. Ekibin lideri kesinlikle Kaya'ydı. Yaşının hepimizden büyük olduğunu tahmin ediyordum, değilse bile hepsi ona abileriymiş gibi saygı gösteriyorlardı.

Çağrı klavyede hızlı hızlı kodlar yazdıktan sonra ekrana yeni bir görüntü vardı. "Bu ne lan?"

"Dila'nın şapkasına kamera yerleştirdim," dedi gülerek. Ona şaşkınlıkla baktım. "Sen buralarda harcanıyorsun, valla bak."

"Buyrun, geçin içeri." Bir kadın sesi duyduğumda ekrana baktım tekrar. Evde çalışan yardımcılardan biri onları içeri alıyordu.

"Pardon, Cansu Hanım evde mi acaba?" Dedi Eray. Kadın başını salladı. "Nereden başlayacaksınız?" Diye sordu.

"Cansu Hanım'dan," Eray'ın gevşek bir sırıtmayla söylediği cümleye şok içinde baktım.

"İşi mahvedecek! Katıksız mal bu çocuk." Dedim sinirle. Çağrı da kaşları çatılı izliyordu, Eray'a kızdığı belliydi.

"Ee, şey, Cansu Hanım'ın salonundan demek istedi. Önce salondan başlayalım biz." Dila onu toparladığında kadının "Tabii ki, ben Cansu Hanım'a haber vereyim." Demesiyle rahatladım.

Kadın gittikten sonra Eray Kaya ve Dila'ya fısıldayarak "Bana katıksız mal dedi, duydunuz değil mi?" Dedi.

"Hakettin," diyen Kaya'ya güldüm istemsizce. Eray gözlerini devirmekle yetindi. O sırada kadın da gelmişti. "Buyrun," dediğinde yürümeye başladılar. Hayvani büyüklükteki evin holünden salonuna geçtiklerinde hayranlıkla izliyordum. An itibariyle Tiktok fenomeni olmamak için bir sebebim yoktu.

Zemin.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin