"Evet son senemdeyim. Birkaç ay sonra mezun olacağım." Dedi.

Kenan "Bizim dişlerimizi de yaparsın artık." Diyerek klişe diyaloğu ortama sundu. Zengin de olsan böyle diyaloglara giriyormuşsun demek ki kızım.

"Tabi ki seve seve." Dese de Hazel biliyordu ki binlerce lira harcadığı özel hekimi vardı. Yine de adam kibarlık yapmıştı.

"Nerede çalışacaksın mezun olduktan sonra? Eğer iş bulma konusunda yardıma ihtiyacın olursa söylemen yeterli."

"Nasip bakalım bir mezun olayım da." Dedi tebessümle. Ama tabi ki kimseden yardım almayacaktı. Emeğinin hakkıyla bir yere girecekti. Zaten bir daha görüşeceklerini sanmıyordu.

Yemeklerin bitmesiyle "Ben artık müsaade isteyeyim vakitte epey olmuş." Dedi. Bu gergin ortamdan kurtulmak istiyordu. Talha yanında otururken kendini bir şeylere odaklayamıyor hiç tanımadığı bu insanlarla da ne konuşacağını bilmiyordu. Sürekli muhabbetin kendi üstünden dönmesi de onu rahatsız etmişti.

"Ah tabi." Dedi Hülya ayağa kalkarken beylerde onarla birlikte kalkmıştı. "Biz bırakalım seni."

"Hiç gerek yok kendim gidebilirim. Her şey için teşekkür ederim."

"Aaa olmaz öyle şey Hazelciğim biz bırakalım." Diye ısrar etti Hülya. Kenan'da başıyla onayladı.

Hazel bir kere daha itiraz edecekti ki Talha ondan önce davrandı. Sandalyeye astığı ceketini giyerken "Ben bırakırım zaten bir şey konuşmam gerekiyor Hazel'le." Demesi ortama bomba gibi düştü. İki şaşkın surat, ki bunlar kızlardan başkası değildi, bir alaylı surat Talha'ya bakıyordu.

Kenan, Talha'nın Hazel'in yanına gidip yaralandığını öğrenmişti. Ve aklındaki soruyu Talha'ya sorduğunda aldığı cevaplar onu eğlendirmişti.

~~

"Hayır Talha iyi yapmışsın da benim anlamadığım bir yer var." Dedi Kenan alayla sırıtıp.

Toplantıya birlikte gitmek için Talha'nın evine gelmiş üzerine değiştirirken pat diye odaya girmişti. Haliyle sarılı kolunu görmüştü. Talha'da arkadaşına anlatmak zorunda kalmıştı.

"Neymiş"

"Oğlum senin orada ne işin vardı, içine mi doğdu kıza saldıracakları?"

"Ha-ha-ha Kenan! Ne işim olabilir orada saçma sapan sorular sorma." Deyip terslemişti. Zaten kendi de anlam veremiyordu niye oraya gittiğine. Vicdanım dedi vicdanımı rahatlatmak için özür dilemeye gittim.

Kenan Talha'nın haline kıs kıs gülerken kahkaha atmamak için dudaklarını ısırdı.

"He geçerken gördün o zaman."

Talha arkadaşının kendisiyle dalga geçtiğini görünce ona ters bir bakış attı.

"La havle, la havle "deyip odadan çıktı.

~~

Hatırladığı anıyla gülümsemesi sırıtmaya çevrilmişti. Karısının ve Hazel'in itiraz etmesine fırsat bırakmadan "Tamam o zaman bizim de işimiz vardı." Deyip karısının elinden tuttuğu gibi yanlarından uzaklaştı. Bu da Talha'ya yaptığı kıyaktı.

Hülya kocasına kızıp ne olduğunu anlamaya çalışırken Hazel gidenlerin arkasından bakakaldı. Talha'da arkadaşının yaptığına gülümsedi. Sonra kendine gelip boğazını temizledi.

"Gidelim mi?" Hazel başıyla onayladı. Bahçe kısmından restoranın iç mekanına girmişlerdi. Talha kapıya yönelmişken Hazel kasa olduğunu düşündüğü yere doğru adımladı. Kızın başka yere gittiğini gören Talha kaşlarını çatıp konuştu.

BAŞIMIZA GELENLER (TAMAMLANDI) 🖤Where stories live. Discover now