|6|

8.4K 397 40
                                    

Keyifli okumalar🐣🌸

Hazel tüm hafta sonunu yatakta geçirmişti. Göründüğünden daha fazla yıpranmıştı. Dizi izleyip kitap okuyarak enerji depolamıştı. Şimdi her şeyle savaşmaya hazır hissediyordu kendini. Birde aklından çıkmayan düşünceler vardı.

Açelya bulundu mu?

Talha bana nasıl haber verecek?

Ceyhun'a ne oldu?

Bütün hafta sonu neden sürekli Talha aklıma gelip durdu?

'Daha önemli sorunlarımız var Hazel'ciğim nasıl bu yataktan çıkıp okula gideceksin mesela?'

'Sabır' diyerek yataktan kalktı Hazel. Yorganı biraz tekmelemiş olabilir.

Hızlıca hazırlanıp çoktan kurulmuş olan kahvaltı sofrasına oturdu. Bir pazartesi daha hayatımıza yön verirken bakalım bu hafta bizi neler bekliyor demekten alıkoyamadı kendini. Karadağ ailesi kahvaltılarını yapıp herkes kendisini bekleyen işler için yola koyuldu.

Staj sandığı kadar kötü geçmemişti. Herkes cuma sabahı olanları unutmuş gibiydi. Kimse bu konuyla ilgili bir şey söylemedi. Soyunma odasında şalının önünü de yaptıktan sonra işte hazırdı. Bir gün daha yarılanmıştı.

"Hazel hazır mısın?"

"Hazırım Elif, senin bitti mi işin?"

"Bitti Hazel'im. Hadi çıkalım."

Hazel Elif'i başıyla onayladı.

Elif'le okulun ikinci senesi tanışmışlar daha sonra da yedikleri içtikleri ayrı gitmeyen bir arkadaşlığa sahip olmuşlardı. Aynı sınıfta olmalarına rağmen yüz kişi olan sınıflarında tanışmak ikinci seneye nasip olmuştu. Kendisi gibi tesettürlü yeşil gözlü beyaz tenli bir kızdı. Ailesi şehir dışında olduğundan devlet yurdunda kalıyordu.

Bugün de Elif'le birlikte eksik olan notlarını tamamlamak ve biraz ders çalışmak için Kızılay'a ineceklerdi. Tabi Hazel kendisini bekleyen sürprizlerden habersizdi.

Hazel ve Elif kol kola alt katta bulunan soyunma odasından çıktılar. Hastane çoktan öğlen arasına girmişti. Stajdan çıkan birkaç grup kapının önünde sigara içiyor birkaç kız konuşuyorlardı. Geneli kendi sınıflarındaydı. Hazel etrafta gözünü gezdirirken karşılaştığı kişiyle olduğu yerde kalakaldı.

'Allah'ım bunun burada ne işi var? '

Talha Hancıoğlu tüm karizmasıyla siyah spor arabasına yaslanmış ona bakıyordu. Siyah kumaş pantolonun içine konmuş beyaz gömleğinin kolları ikişer kere katlanmış, gömleğinin ilk iki düğmesi önden açılmış, sol kolun da ben markayım diye bağıran siyah bir saatle izleyenlere enfes bir manzara sunuyordu. Etrafına baktı. Herkes bu adamın kim olduğunu merak ediyor kaçamak bakışlarla adamı süzüyordu.

'Ne yapmalıyım? Ne yapmalıyım? Görmemiş gibi yoluma devam edeyim'

'Aynen adamla kaç saniye bakıştın?'

'Ya bana gelmemişse, rezil olurum!'

'Sana gelmese niye sana baksın'

İç sesiyle olan tartışmasını Talha'nın hareketi bozmuştu. Karşı yolda olan arabasından doğrulmuş elleri ceplerinde yolu kontrol etmiş kendisine doğru emin adımlarla geliyordu. Allah'ım kalbim neden böyle hızlı çarpıyor? Tek duyduğu ses kalbinin depara kalktığı ayak sesleriyken kulağına başka bir ses daha doluştu. Biraz tanıdık ama tam çıkaramadığı, anın büyüsünü bozup Talha'dan bakışlarını çevirtecek kadar rahatsız eden bir ses.

BAŞIMIZA GELENLER (TAMAMLANDI) 🖤Where stories live. Discover now