☆45☆

50.5K 3.1K 623
                                    

"Lan kaçma buraya gel!" Gülmekten karnım ağrırken benim gibi koltukta gülmekten tepinen Talha ile göz göze geldik.

"Lan sikti- yani abilerim, misafire böyle mi yapılır?" Emir Uzay, koltuktan tekrar başka yere zıplayarak kaçtı .

"Vay amk, bana şu çocuğu böyle kovalayacaklar evde deseydiniz, size onun Uzay olduğunu aylar önce söylerdim ki!" Talha halinden gayet memnundu tabi.

"Seni si-silkerim puşt!" Emir Uzay sinirle Talhaya bakarken bizim küçük yakalamaya çalıştı bu sefer.

Artık kaçmaktan yorulan Emir Uzay,lan ismi çok uzun oluyor, Uzay yani, ortaya geçip elini havaya kaldırıp diz çöktü.

Pes ediyordu yani. Kafasını kaldırıp önce bana baktı. Gülümsüyordum ama hala şaşkındım da. Uzaydı yani o.

"Seneler önce Bora abiyi dinleyip uzaklara düştüm Linayla. Ben dersimi aldım. Artık 1 değil 5 kişisiniz eyvallah. Ama Lina dan uzak durmamı sağlayacak tehditlerle savaşmaya hazırım." Cihan abim elindeki beyzbol sopasını indirdi yavaşça yere. Memnuniyetsizdi. Ancak cidden 2 saattir koşturuyorlardı evde. Anlamıştılar inadını.

"Sen ne diyorsun Lina?" Baran abim sanki 'idam' desem anında gerçekleştirecek cellat gibi duruyordu ayakta.

İdam değil de hadım mı desem?

Tövbe tövbe...

"Uzay arkadaşım, her ne kadar koşuşturmanız beni eğlendirse de onu benden uzaklaştırmanız için bir sebep yok ki ortada."sözlerim üzerine ilk Arsel abi konuştu.

"Arkadaş yani sadece dimi?" Kaşlarım çatılmıştı.

Sevgili mi olduk lan benim haberim yokken bununla!

"Hay-"

"Evet." Uzay benim cevabımla yarıda kesti kelimesini. Gözlerimin içine bakarken omuz silktim.

"Ben çıkma teklifi ya da ilanı bir aşk falan almadım Uzay Bey,ayrıca aylardır benden sakladığın bu sırrı da hemen unutacak değilim. Ayrıca artık şu kovalamaca bittiyse yemek yiyebilir miyiz? Yoksa Talhadan gelen Axe'nin  kurabiye ve deri ceket kokusuna yapışacağım. Hayır yani ben bir de ona saldırmakla kendinizi yormayın diye söylüyorum. " Talha flörtöz bir tavırla bana döndü.

"Yapışabilirsin bana asla so-"

"KES LAN!"  Evde yankılanan ses ile ikimizde koltukta zıpladık.

Ciddi değildi ki sakin!

Yani bence ciddi değil.

Ciddi değil dimi?

Şöyle bi baktım da,esmer bomba he bu.

Lina!

Zihnimi dizginleyip yemek sofrasına geçtik. Uzay artık kovalanmasa da göz hapsindeydi. Uzay da Talhayı göz hapsine almıştı. Talha ise masadaki yaprak sarmasını.

Tuhaf bir gündü. Inkar edemeyeceğim.

☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆

Elimdeki papatyadan yaptığım taca baktım. Çok güzel bir bahçedeydim. Papatya tacımı takıp ayağa kalktım. Arkama dönüp ilerdeki kulübeye gittim. İçeriyi girip  kapıyı kapattığım an içimde ki o güzel duygular söndü. İçimi bi sıkıntı kaplarken birinin varlığını hissettim.

Onun!

"Beni özlemedin mi?" Arkama dönmemle göz göze geldiğim adam gülümsedi.

"Hadi ama kızım,babaya merhaba demek yok mu?" Küfrederek arkaya döndüm. Kapıyı açmaya çalıştım ancak daha yeni kapattığım kapı açılmıyordu.

LİNAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin