☆27☆

80.5K 4.8K 1.1K
                                    

"Al al bundan da ye kardeşim " Cihan abim Sebastian'ın ağzına kurabiye sıkıştırırken artık nefes almakta zorlanmaya başladı çocuk.

"Abi!" Ellerini havaya kaldırıp gülümsedi.

"Elin Hollandasında bu kurabiyelerden yoktur diye ellerimle besliyorum güzelim."

Salak olduğumu falan sanıyorlar sanırım...

"Beyb abilerin cidden çok sevimli..."

Bu saf ama işte.

Bana dönüp bi elini yumruk yapıp çenesine koydu.

"Senin kadar değil ama be- öhh" Baran abim Sebastian'ın sırtına sırtına vururken çocuğun ciğeri döküldü yere resmen.

"Baran abi! Dur napıyorsun ya?" Abim Sebastian'ı dik hale getirdi geri.

"Kurabiyeler kuru kuru boğazında kalmıştır diye güzelim. " Göz devirip bir bardak su uzattım hemen beybime.

"Teşekkür ederim güzellik" suyu içerken tekrar sırtına vurmaya hazırlanan abimle göz göze geldik.

'Çek o elini' bakışımı atarken ona göz devirdi.

Su içene yılan bile dokunmaz abi yani!

"Evinin adresini versene Sebo. Ziyarete gelirim arada yanına. Sonuçta yalnızsın Türkiyede."Bora abimin dedikleri ile kızardı Sebastian.

Bora abim ise baya keyifli gülüyordu.

Ne yaptın çocuğa daha önce abi!

"Verme beyb. Ben seni kollarım sorun yok." Toprak abim tek kaşı havada bana baktı.

E ama bu böyle olmaz ki!

"Lina.." Sebastian'a döndüm.

"Efendim?" Sarı saçlarını geriye atıp rengarenk gözlerini bana dikti.

"Galata kulesine hiç çıktın mı?" Kaşlarımı çatıp şöyle bi düşündüm.

"Hayır,ne oldu?" Sebastian gözleri ışıldayarak bana yaklaştı.

"Beraber birlikte çıkalım mı?" Arsel abim içtiği suyu püskürtürken kafamla onayladım.

(İnanışa göre Galata Kulesine kiminle ilk çıkarsan onunla evlenirsiniz :) )

"Biz de geliriz dimi abi!" Velet kafasını araya sokmuş bize bakarken buna niye yükseldiler anlamıyordum.

"Gel ablacım gel! Gel de seni kuleden bi sarkıtayım!"
Mert de dik dik bana bakıp yanağımı öptü.

Velet işte,yine yumuşattı.

"Oh no! Beyb tatlı? Gizemli güzellikten yemedin hala?" Gülerek tatlıya çatalımı batırdım.

Ağzıma attığım an gelen o enfes his!

Ben gözlerimi kapatmış kendimden geçmiştim neredeyse.

"Yine ve yine mükemmel!" Gülerek suyundan bir yudum aldı.

"Sen gittikten sonra mutfağa girmedim hiç. Gelince de sana özel girdim." Ona havada öpücük attım.
Bora abim havada öpücüğümü yakaladı.

Evet evet doğru okudunuz.

Havaya attığım öpücüğü tuttu.

Neyse ki Sebastian alışıktı ona.

"Ne zaman gideceksin Sebo?" Boraşkıma kaş göz yapsam da nafile.

Dinlemiyor ki!

"Sadece 1 hafta kalacağım. Sonra döneceğim" Sebastian çatalına gizemli guzellik tatlısını batırıp ağzıma uzattı. Hemen alıp yedim.

LİNAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin