"Şey... Üzerimi giyinmek için gelmiştim. Şimdi ise biraz aşağıya bakıyordum."

"Geç oldu gel." Başımı hafiften aşağı yukarı sallayarak onayladım. Yavaş adımlarla ona ilerleyerek bana uzattığı elini tuttum. Ali ile beraber odadan çıkıp hemen karşı taraftaki Ali'nin odasına girdik. Ali benim önümden yatağa ilerlerken aklımda ona istediğim soruları nasıl soracağımı düşünüyordum.

Ali elimi bırakmadan yatağa uzanıp beni kendisine çekerek uzanmamı istediğinde yatağın üzerine sağ dizimi bastırarak durdum. Ali bu ani hareketimden dolayı hızla sorgulu maviliklerini bana dikti.

"Ne oldu?"

"Hemen uyumak istemiyorum. Sana sormam gerekenler var."

Ali'nin kaşları hafif çatıldı. Muhtemelen ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Elimi onun eli arasından çekip karşısında dizlerimin üzerinde oturdum. Ali'nin kaşları elimi çektiğimin hemen ardından biraz daha çatılmıştı. Ali kollarını yatağa bastırıp geriye doğru ilerleyerek sırtını yatak başlığına dayadı. Kollarınıda birbirine bağlayarak sorgulu maviliklerini bana dikti.

"Sormak istediğin sorular nasıl sorular ki senin canını bu kadar sıkmış Efsun?"

"Sorularım senin geçmişinle alakalı. Biliyorum geçmiş hakkında konuşmak istemiyorsun ama sence de artık bana neler yaşadığını anlatmanın vakti gelmedi mi Ali?"

"Geçmişimin seninle bir alakası yok ama sen ısrarla bunu öğrenmek istiyorsun"

"Ali ben seni daha iyi tanımak istiyorum. Seni tanımalıyım ki ben de kendimi bu ailenin bir üyesi olarak hissedebileyim. Bana geçmişini anlatmamaya devam edersen senin yanında bir yabancıdan farkım olmaz."

"Efsun benim yanımda olman bile ailemin bir üyesi olduğun anlamına gelir. Benim derdim geçmişim. Hayatım diğer insanlar gibi toz pembe bir şekilde geçmedi. Sana anlatırsam benim yüzümden canını sıkmanı istemediğimdendir."

"Her ne olursa olsun öğrenmek istiyorum. Kimin hayatı güzel geçti ki elbet herkes kötü bir olayla karşı karşıya kalmıştır. Anlat bana Ali geçmişini bir başkasından duyup üzülmektense senden duymak daha iyi."

Ali içine derin bir nefes çekip geri vererek her iki elinin avucunu gösterecek şekilde bana doğru uzattı. Ellerimi avuçlarının arasına alarak kendine doğru çektiğinde dizlerimin üzerinde doğrulup yavaşça ona ilerleyip dibinde durdum. Ali ellerimi bırakmadan karnının üzerine yerleştirip tutmaya devam etti.

"Sana her şeyi en başından anlatacağım. Beni iyi dinle Efsun." Dediğinde başımı hafifçe salladım.

"Ben Ali Altınsoy geçmişte yaşadığım kötü  olaylar yüzünden karakterimde bundan nasibini aldı. On sekiz yaşında Annemi kalp krizinden dolayı kaybettim. Annem gidince babam da onun acısına dayanamadan o yıl içinde o da öldü.  Annemi ve babamı kaybetmenin ardından kardeşlerimle bir başımıza kalmıştık.

Babamın kendi emeğiyle çalışıp  zorluklara rağmen pes etmeden kendi şirketini kurmayı başarabilmişti. Altınsoy inşaat şirketi önceden küçüktü. Ama babamın çabaları sayesinde şu an çokça tanınmış güçlü ve büyük bir şirket oldu. Babamı kaybetmenin acısını yaşayamadan kendimi şirketin müdür koltuğunda buldum.

Ben küçük yaşıma rağmen Babam gibi çabaladım. Babamın emek vererek büyüttüğü şirketi ben devr alarak büyütmeye devam ettim. Tabi o sırada üç kardeşime bakma sorumluluğuda bendeydi."

Üç kardeş mi?

"Bir yandan şirketle uğraşmak ve kardeşlerime bakmak beni yeterince zorluyordu bu yüzden onlara yeterince sevgi veremedim. Ben de onları korumak adına devamlı olarak yurt dışına gönderip durdum. Ara sıra beni ziyaret etmeye gelirlerdi. Onları burada korumakta zorlanacaktım.

TUTSAK  Donde viven las historias. Descúbrelo ahora