19

5.6K 490 157
                                    

Selamünaleyküm çiçekler...

Oy Sınırı 90 Yorum Sınırı 100

***

Sağ avcumun terlediğini hissediyordum ama elini bırakmak asla bir seçenek değildi, benim için. Elim kopsa, yine bir yolunu bulur tutardım. Başımı eğip birleşmiş ellerimize baktım. Yanaklarımı ağrıtan gülümseme yüzümde hüküm sürüyordu, hâlâ.

Kulağıma dolan gitar sesiyle gözlerim birleşik ellerimizden ayrıldı ve gitar sesini bulmaya çalıştı. Sol tarafımız da, sokak müzisyenlerinden geliyordu. Gözlerim heyecanla parladı. "Hadi oraya gidelim lütfen." Heyecanla parmağımla karşıyı gösterirken onun da kafasına yatmış olacak ki, yaya geçidine yönlendirdi beni.

Yolun karşısına geçip yanlarına gittik ve onları izleyen onlarca insanın içine karıştık. Boşta kalan kolumla elimi tuttuğu koluna sararken başım da anında omzunda yer edindi.

Şarkı yavaşça sesini kaybetti ve sonra tamamen ses kesildi. Şarkının bittiğini anlayan herkes gitar çantasına bir miktar para bırakıp ayrıldı. Kokusuyla huzur bulduğum adam, yavaşça elimi elinden çekip benden tamamen ayrıldı. Hey, ben olduğum yerden son derece memnundum!

Bana hiç bakmadan müzisyenlere döndü ve bir süre bir şeyler konuştuktan sonra mikrofonu eline aldı ve gözleri tekrardan toplanmaya başlayan kalabalıkta beni buldu. Yüzünde eşsiz bir gülümseme oluşurken söze girdi.

"Bu şarkı da Bal adamdan Ay yüzlü kıza gelsin, o zaman." Dudaklarım şaşkınlıkla aralanırken gözlerim de büyümeden duramadı. Ne yani, benim için şarkı mı söyleyecekti?

"Sen gülümse, yine buluruz, umudu biz, baharın içinde."

"Yine gülümse, hayat bu, elbette hüzünlenecek seninle."

Gözleri gözlerime mühürlendi, gülüşlerimiz birbirine bulaştı, kalbi kalbime karıştı ve yine her bir hücrem ona olan aşkımı haykırdı.

"Abla, uyan n'olur, korkuyorum." Yapışan kirpiklerim, buğulandığına emin olduğum gözlerim ve sıcacık yatağım, aklımı çeliyordu. Kendimi zorlayarak gözlerimi aralamayı başardım.

Melih, başımda endişeyle bana bakıyordu. "Sürekli sayıklıyordun, ne dediğini anlayamadım ama çok korktum." Gördüğüm rüya zihnime doluşurken bir kaç saniye kendime gelebilmesi denedim. "İyiyim ben, ablacım. Hadi sen derslerine bak."

Tekrar bana bakıp iyi olduğuma karar verince onaylayıp odadan çıktı. Gördüğüm rüyayı hatırlamaya çalıştım. Şarkı sözleri..anonimin bana yazıp hatırladığımı sorduğu sözlerdi. -6. Bölüm-

Bu rüya değildi. Geçmişten bir kesitti.

Bir şeyler oluyordu ve nefesim daralıyordu, böyle tesadüf olamazdı. Peki geçmişimden bir şeyse ben nasıl hatırlamazdım? Hatırlamamam için ya balık hafızalı olmam gerekirdi ya da...

Aklıma gelen şey ile hızla telefonumu elime aldım. Çok uçuk bir ihtimaldi ama bunlardan her şeyi beklerdim ben.

Mehlika: Bana bak gerizekalı, her ne halt yiyorsan hemen yanıma geliyorsun!

Kuzey: Noluyor ya?

Mehlika: Sen söyleyeceksin onu.

Mehlika: Pardon siz!

Kuzey: Geliyorum...

Sinirle telefonu yatağımın içine fırlattım. Son birkaç aydır hiçbir şey normal ilerlemiyordu. İnsan kendi doğum gününü bile unutur muydu? Ben unutmuştum ve bu çok normal bir şeymiş gibi göstermişti bana annem.

Sadece bununla da sınırlı değildi.

Okuduğum eski okulumu, eski arkadaşlarımı ve daha bir çok şeyi unutmuştum. Ama o zamanlar sorgulama fırsatı bile bulamamıştım. Annem beni B12 eksikliğin artmıştır diyerek  sindirmişti, normalde üzerine düşmem gerekirdi fakat Kuzey ile nişanlanınca her şeyden vazgeçmiştim resmen. Hayattan bile!

Ama böyle bir şey olsa bana söylemezler miydi?

Söylemezlerdi.

Eğer aklıma gelen ihtimal doğru ise Bilinmeyen Numara gerçekten geçmişimden biri mi oluyordu?

***

Bilinmeyen Numara: Kalbim çok acıyor lan

Bilinmeyen Numara: Ben bunu nasıl aşacağım Mehlika?

Mehlika: Bal adam.

(Görüldü)

Dudaklarımı dişleyerek vereceği tepkiyi bekledim merakla. Zihnimde dönen seslerden bir de bir adama böyle seslenişimdi.

(Çevrimiçi)

(Çevrimdışı)

(Yazıyor...)

Bilinmeyen Numara: Ne?

Bilinmeyen Numara: Ne dedin sen?

Mehlika: Unut gitsin.

Bilinmeyen Numara: Ne demek unut gitsin?

Bilinmeyen Numara: Kalbime mi indireceksin sen benim?

Mehlika: Ben...

Mehlika: Neden geçmişimdeki çoğu şeyi hatırlamıyorum?

Mehlika: Neden o koku bana bu denli tanıdık geliyor?

Bilinmeyen Numara: Hangi koku?

Mehlika: Papyondaki koku, Kuzey'in arkadaşlarının arasına girdiğimde burnuma dolan koku...

Bilinmeyen Numara: Sen o gün, o koku yüzünden mi bayıldın?

Mehlika: Bilmiyorum, o koku bana çok tanıdık geliyor.

Mehlika: Babana sarılınca içine solan huzur gibi bir huzur veriyor, ya da annen saçlarını okşayınca verilen huzur gibi.

Mehlika: Çok tanıdık, çok. Köye gittiğimizde dedemlerin evindeki o samimilik gibi.

Mehlika: Neyse öğreniriz şimdi, gidiyorum ben.

Çevrimdışı

Bilinmeyen Numara: Nereye?

Bilinmeyen Numara: Mehlika, ne yapacaksın?

Bilinmeyen Numara: Off, sonumuz hayrolsun.

***

Amin bilinmeyenciğim amin.

Hesaplar;
sakinolesra
nubelindas

Acılar geçmez, yalnızca alışırsın. 🥀







Evleniyormuşsun Bugün | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin