18

5.6K 467 168
                                    

Selamün aleykümmmm, biz geldiiiik.

Sınırı beklerken uyuya kalmışız ya biz qşamsldakfjc

***

Bilinmeyen Numara: Hatırla beni

Bilinmeyen Numara: Gözünü seveyim hatırla da kurtar bizi bu işkenceden

Bilinmeyen Numara: Bir şeyler öğrendim ben, neler yaşadın sen öyle?

Bilinmeyen Numara: Ne olur hatırla, sana nasıl içimin gittiğini, beni nasıl sevdiğini hatırla

Bilinmeyen Numara: Ben aptalın tekiyim, düşünemedim. Aklıma bile gelmedi bu ihtimal...

Bilinmeyen Numara: Kendimi bir enkazın altında sanırdım, meğer asıl enkazın altında olan senmişsin

(Görüldü.)

Kaşlarım çatık bir şekilde mesajları okurken neyden bahsettiği hakkında en ufak bir fikrim bile yoktu.

Hatırla diyordu, insan daha önceden sevdiği birini unutur muydu? Hayatıma girmiş olsaydı mutlaka hatırlardım ama bunu anlamıyordu.

"Bir şey diyeceğim, bu Emre Can neden sürekli sana bakıyor?"

Zehra'nın kulağıma eğilip fısıldadığı sözler ile başımı kaldırdım. Kaldırdığım an Emre Can ile göz göze geldiğimde çatık kaşlarım hâlâ yerli yerindeydi. Göz kırpıp, 'ne var' dercesine bakınca gözlerini kaçırdı. Onu boşverip telefonumu cebime attım.

"Nihal nerede?" diye sordum Zehra'ya.

"Onun bugün dersi yok."

Kafamı salladım. Bizim de dersimiz bitmişti, okulun bahçesinde oturuyorduk boş boş. Daha doğrusu ben Kuzey'in dersinin bitmesini bekliyordum. Zehra ise anlayamadığım bir şekilde bakışlarını etraf da gezdirip sıkıntılı bir ifadeyle insanları seyrediyordu.

"Neyin var?"

Sorumla birlikte dudaklarını ısırıp bana döndü. "Nur topu gibi bir belalım."

"Ne?" diye sordum kahkaha atarak. "Ne belalısı kızım? Ne oluyor?"

Sıkıntılı bir nefes verdi ve, "Kanka sonra anlatacağım," dedi bakışları tekrar çıkış kapısına dönerken. "Ama şuan olmaz."

Ona cevap vereceğim sırada okuldan çıkan Ali Baha ve Kuzey ile ayağa kalktım. Ama onun bana doğru yürümeye niyeti yoktu, hatta Emre Can ve Kutay bile yanlarına ilerleyince oflayıp oyalanmaması için yanına doğru yürüdüm.

Bugün gidip sevdiği kız ile konuşacaktık.

En azından gerçek bir evlilik olmadığını, beni evlatlık alabileceklerini söyleyecektim. Muhtemelen Kuzey orada beni paralardı.

Yanlarına vardığımda hepsinin bakışları bana dönse de onlara bakmadım. Çok gerilmiştim, içlerinden biri anonimdi...

Kuzey bana bakıp göz kırptığında, "Gideceğiz dedik ya?" diye sordum mala anlatır gibi. Gözlerinden hüzün dalgası geçtiğinde onun için üzülmeye başlamıştım bile.

"Nereye?"

Emre Can'ın sorusu kaşlarımı çatmama sebep oldu. "Sana ne?"

Kutay gülmeye başladı, Kuzey'de ona eşlik etti. Elimi uzatıp ona doğru bir adım attım ve arabanın anahtarını isterken burnuma dolan kokuyla  olduğum yerde sendeledim.

Bu koku...çok tanıdıktı.

Başıma giren sancıyla Kuzey'in avcuma bıraktığı araba anahtarını tutamadan elimi başıma koydum. Anahtarın yere çarparak çıkardığı ses ile beynimde çakan şimşeklerin sesi kapışıyordu sanki.

Diğer elimi koyacak yer bulamazken gözlerim iyice karardı.

"Mehlika, benimle evlenir misin?"

Sesler zihnimde karmakarışık bir hal aldığında Kuzey'in endişeli sesi bile karışmıştı şuan.

"Seni gerçekten çok seviyorum bal adam. Hayatımda sözünü tutan tek insansın..."

Etraf dönüyordu, beynimdeki şimşekler kafayı yiyeceğim boyuta ulaşmıştı. Öyle bir haldeydim ki, nefesim tıkanıyordu ve gözlerimi sımsıkı kapatmıştım. Düşeceğim sırada belimden tutan kollar, bana tanıdık gelen o konunun sahibine aitti.

Kim olduğuna bakamadan gözlerimi karanlığa çoktan tahmin etmiştim.

"Ay yüzlüm, hadi dizlerime yat, sen uyurken ben de öldüğüm saçlarını okşarım."

***

Kuzey: Mehlika, iyi misin?

Kuzey: Yanında kalmama da izin vermedin ki

Mehlika: İyiyim ben Kuzey.

Mehlika: Kuzey, sana bir şey sorabilir miyim?

Kuzey: Hayır desem yine soracaksın, o yüzden sor

Mehlika: Doktor'un 'herhangi bir hafıza kaybı yaşadınız mı?' sorusunda, niye yüz tipin değişti?

Çevrimiçi

Yazıyor...

Kuzey: Öyle bir şey olmadı, sana öyle gelmiştir

Mehlika: Kuzey, ben hafıza kaybı yaşadım mı? Bana dürüst ol.

Kuzey: Bu nerden çıktı, Mehlika? Önceden lafının bile geçmediği bir saçmalığa niye taktın bu kadar?

Mehlika: Takmadım.

Mehlika: Kendimi salak gibi hissediyorum.

Mehlika: Bir şeyler dönüyor ve anlamıyorum.

Mehlika: Bu hikayede ikimiz yandık, diyorsun ama yalan söylüyorsun Kuzey.

Mehlika: Sen masum değilsin, bir şeyler biliyorsun ve benden gizliyorsun.

Mehlika: Ama öğreneceğim. Eğer öğrendiğim de her şey için çok geç olursa seni asla affetmem.

Mehlika: Asla.

(Görüldü)

***

Güzel geceler...

"Gece oldu, ay vurdu. Seni gördüm güneş doğdu." ✨

Evleniyormuşsun Bugün | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin