46. Bölüm - Güven

6.1K 649 64
                                    

Alina'nın aşağıda bahsettiği mitolojik yaratıkları medyaya ekledim.

Keyifli okumalar;

Cade kalabalığa şöyle bir göz gezdirip, "Melinda artık partnerin Alina." dedi.

Bu cümle; tüm keyfimi yerine getirecek ve bütün gün yüzümde aptalca bir sırıtışla gezinmeme sebep olacak tek şeydi belki de...

Hatta çoktan gülümsemeye başlamıştım bile.

Ve gülümsememin gaddarca olduğundan neredeyse emindim.

Melinda ise Cade'e kafası karışmış gibi bir bakış atsa da söylediklerini başını kısaca sallayarak onayladı.

Açıkçası bir anne olduğunu öğrendikten sonra ona karşı olan öfkem neredeyse dinmişti.

Neredeyse...

Bekli yine de çok hırpalamasam iyiydi?

Herkes gibi Melinda ve ben de yerlerimize geçtik.

Birbirimize attığımız bakışlar çok farklıydı.

O daha çok beni öldürmek ister gibi bakarken, ben çoktan sıkılmaya başlamış gibi umursamaz gözlerle onu süzüyordum.

Bu; Melinda'ya en az onun bana baktığı gibi bakamayacağımdan değil, bunu göstermenin mizacıma çok uymadığındandı. Onu küçümsemiyordum, ya da en az onun benden nefret ettiği kadar ben de ondan nefret etmiyor değildim. Ancak emindim ki bu tavrım onu daha çok kışkırtıp, öfkelendiriyordu ve onu pataklayacak olmak kadar hoşuma gitmediğini söylesem koca bir yalan olurdu.

Hızla üstüme saldırdığı an hafifçe yana çekilip savurduğu yumruktan kurtulmakla kalmadım, bir de üstüne ensesine sert bir tekme geçirdim. Melinda kendini yüz üstü yerde bulduğunda en az onun kadar bende şaşkınlıktan afallamıştım.

Normalde bunu yapamayacağımdan değil. Ancak bu kez her şey çok daha farklıydı. Sanki normal gözle bile zar zor takip edilebilecek hızlı atağını, bir şekilde yavaş çekimde görüyor gibiydim. Bu da; bana hem onun atağını tahmin etmekte, hem de ne yapacağıma karar vermekte fazladan zaman kazandırıyordu. 

Durumun, babamın bahsettiği gibi kullanabildiğim tüm elementleri açmamdan kaynaklanan Tanrısal bir şeyler olduğundan emindim ve mükemmel olduğundan bahsetmeme gerek bile yoktu.

Dudaklarıma bilmiş bir sırıtış otururken Melinda yerden henüz daha yeni kalkabilmişti.

Bu, yavaş çekim teorimi test etmek için bu kez saldırısını savuşturmayıp onunla yüzleştim. Savurduğu her yumruk ya da tekme darbesini; tıpkı ilk seferde olduğu gibi yavaşlatılmış bir görüntüyü izler şekilde takip edip, kolumu bile kaldırmadan her bir darbesinden sıyrıldım.

Tanrılar aşkına bu gerçekten harika bir ek özellikti!

Normalde bunu yapabilmek için karşımdakinin her kas hareketini dikkatle izler ve kendimi ona göre konumlandırıp tamamen içgüdülerime göre karşılık verirdim. Şimdi ise sadece bana doğru gelen darbelere bakıyor, ona göre bir pozisyon alıp canım ne isterse öyle karşılık veriyordum.

İlk yirmi dakika da bu gerçekten eğlenceliydi ancak ardından benim için sıkıcı, Melinda için ise utanç verici bir hale gelmeye başladı. Çünkü hala elimi bile kaldırmamıştım ve o, öfkeli tüm enerjisini çoktan tüketmiş gibi görünüyordu.

Göz ucuyla, hemen yanımızdaki platformda bulunanların bile kendi işlerini bırakıp bizi izlemeye başladıklarını fark ettim. Bu durum Melinda için daha ne kadar berbat bir hale gelecekti acaba?

TUFANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin