19. Bölüm (M)

3.2K 137 181
                                    

Yazarken kafamda durmadan i wanna be your girlfriend çalıodu o yüzden onu dinleyerek okuyun

Yavaşça yüzü soldu. Hiçbir şey anlamamış gibi bana bakmaya devam ederken ayağa kalktı ve bu sefer ben yere çöküp cebimdeki yüzükleri çıkardım.

"Ayağa kalkmanı istedim çünkü çocuklarımıza evlenme teklifi eden kişinin ben olduğunu anlatmak istiyorum." dedim seslice gülerek. Jungkook ağlamaya başladı.

"Bebeğim, seni senden daha çok seviyorum. Sence hayır der miyim? Demem ve ikimizin de kararları ölene kadar aynı olacağı için, senin de hayır dememen lazım."

Ağlamaya devam ediyordu. Ben de ağlıyordum.

"Ağlama da cevap ver, sevgilim." dedim.

"Sen kendine bak. Pennywise'ın balonlarına dönmüşsün." dedi. İkimiz de hafifçe güldük.

"Soyadımı Jeon yapmama izin verir misin, Jungkook?"

Kafasını salladı "sormana bile gerek yok, güzelim."

Yavaşça ayağa kalktım ve dudaklarımızı birleştirdim. Ben farkında bile değildim ama etrafımızda fazlaca kişi toplanmıştı. Onlar da bizim gibi hem gülüyor hem de alkışlıyordu. Kısa bir sürenin sonunda ayrıldık.

"Ödümü kopardın, aptal! Kaç gündür bunun için hazırlanıyordum ama senin zaten başka bir planın varmış. Kim söyledi evlilik teklifi edeceğimi?" dedi. Güldüm.

"Kimse söylemedi. Seni duymadığımı düşündüğün zamanlarda hep nasıl evlilik teklifi edeceğin hakkında konuşuyordun. Aynı zamanda telefonunu da karıştırıp galerindeki yüzük modellerini görmüştüm. Sen bana sürpriz yapacaksan ben de sana yapacaktım, o yüzden bugün senle buluşmadan bir çift aldım. Zeka fışkırıyor, değil mi?"  Çektim ve devam ettim.

"Herşey sarhoşken senden nude istememle başladı." dedim ve güldüm.

"İtiraf etmeliyim ki, sana attığım Nudeların bazıları internettendi. Üşenince pinterestten aldım ve ne tuhaf, sen hiç farketmedin." dedi. Omzuna hafifçe vurdum.

Yine güldü. "Rosé, her ne kadar sürprizimi sikmiş olsan da, bugünü asla unutamayacağım. Seni seviyorum, Pennywise balonum." dedi.

"Ben de seni seviyorum, sürprizi sikeni siken."

---

Evin merdivenlerini yavaşça çıkıyorduk ve aramızda garip bir sessizlik vardı. İkimiz de ne diyeceğimizi bilmiyorduk. Neyse, o konuşmazsa ben konuşurdum.

"Yani, artık sana kocişkom diye seslenebilir miyim?" Yan gözle bana baktı.

"Dediğin anda yüzüğü kafana fırlatırım. Tiktok'mu çekiyorsun kızım?" dedi gülerek.

+18 (ama umrunuzda değil ve okumak için can atıosunuz)

"Peki, bundan sonra bana nude atmayacak mısın?" dedim dudağımı büzerek. O sırada Jungkook evinin kapısını açtı ve ben daha ne olduğunu anlamadan içeri sokup sırtımı duvara yapıştırdı.

"Daha doğrusu, atmama gerek kalmayacak. Her istediğinde görebilirsin." dedi ve konuşmama izin vermeden beni sertçe öpmeye başladı. Dili resmen dans ederken beni kucağına alıp odasına doğru götürdü. Daha fazlasını istiyordu, ben de istiyordum.

Odasına varınca beni yatağa hafifçe bıraktı ve üstünü çıkardı. Sonra ise benim kotumu indirdi.

"Sence biraz hızlı gitmiyor muyuz?" diye sordum.

Nude ✘ RoséKookWhere stories live. Discover now