🍓7🍓

49 7 3
                                    

baekhyuniee:
Seul'e geldim Yeol.
Ama buraları bilmiyorum, korkuyorum.
Beni almaya gelebilir misin?

*iletildi 01:14*
*görüldü 01:15*

realpcy:
Dördüncü peronda bekle.

..

Montunu üstüne geçirip evden koşarak çıktı. Koskoca üç yılın ardından ilk kez görecekti yüzünü, sesini ilk kez duyacaktı.

On dakikalık yolculuktan sonra arabayı park edip içeriye girdi, kalbi hızlı atıyordu ama acıyordu da. Kendine gelmişken tekrar kaybolmak, üzülmek istemiyordu. "Yeolie, buradayım!"

Arkasına döndüğünde üstüne gelen küçük bedenle birkaç adım geri gitti. Çilek kokusu burnuna dolarken gözlerini sıkı sıkı kapattı, kendini tutuyordu. "Seni çok özledim Park, kokun burnumda tutup durdu..."

Kalbi daha da hızlanırken Baekhyun kulağını kalbine yasladı, uzun zamandır duymak istediği melodiyi duyuyordu. Pişmandı ama mutluydu şimdi. "Özledim seni Yeol, çok özledim hemde.. o kadar çok özledim ki-"

"Burada kalacak yer ayarladın mı? Yoksa yakınlarda pansiyon var oraya götüreyim." Valizi eline alıp önden yürümeye başladı, korkuyordu tekrar bağlanmaktan. "Şey.. ben açım da, yemek yesek olur mu?"

...

Baekhyun iştahla jjajangmyeonu yerken Chanyeol telefondan otel rezervasyonu yapmak için yer bakıyordu. Boş yer bulamayınca telefonu kapatıp cebine koydu. "Üç yıl boyunca ne yaptım sormayacak mısın?" Sudan bir yudum alıp başını iki yana salladı.

"Ben sana ne yaptığını sorsam anlatır mısın? Mesajlarıma ve aramalarıma cevap vermemek dışında neler yaptın merak ediyorum doğrusu~" Ağzının kenarındaki sosu yalayıp çubukları tabağın kenarına koydu.

"Annen ve babanın cenazesine neden gelmedin? Noona bile seni arayıp durdu, gelirsin sanmıştım." Beyaz saçlarını geriye atıp gözlerine baktı. "Asıl gelmen büyük aptallık olurdu, zaten noona olay çıkarıp durdu. Herkesin tadı kaçtı."

Kalan yemeği büyük iştahla bitirdikten sonra çadırdan çıkıp arabaya yürüdüler. "Kalacak yer yok, bu gece bende kalırsın. Yarın sabah bakarız biryer." Baekhyun büyük mutlulukla Chanyeol'ün koluna girip başını omzuna yasladı.

...

"Burada kalsan olmaz mı, ben uyuyana kadar en azından?" Baekhyun'un üzerini örtüp yatağın kenarına oturdu, Baekhyun elini tutup saçlarına götürdü. "Ders çalışırken uyuyakaldığımda saçlarımı hep okşardın, hatırlıyor musun?"

"Çilek tarlasında kaybolmak hoşuma gidiyordu, sadece o zamanlar çilek kokusunu bilirdim çünkü." Baekhyun oturup saçındaki eli tuttu, sıcak elleriyle okşuyordu titreyen elleri. "Tıpkı o zamanki gibi titriyor ellerin, doktora gitmeni söylemiştim.. beni dinleme-"

"Önemli değil, bir süre sonra geçer zaten. Sen rahatına bak, acıkırsan yan odadayım bana seslenebilir-" Baekhyun parmaklarını ensesine atıp kendine yaklaştırdı, beyaz saçlarını okşayıp elini yanağına indirdi, "Benden nefret mi ediyorsun hâlâ? Yetmedi mi?" baş parmağı dudaklarında gezdirmeye başladı. "Göz göre göre bize acı çektiriyorsun.. seni mutlu mu ediyor? Kalbim yanıyor, kalbin yanıyor."

Yüzünü yaklaştırdı yüzüne, gözleri kapandı Chanyeol'ün. Baekhyun dudaklarına yaklaştığında fısıldadı, "Bir kez, sadece bir kez olsun korkma.. benden korkma Park Chanyeol, seni koruyacağıma söz veriyorum. Yeter bize acı çektirme." tereddüt etmeden uzun zamandır arzuladığı dudaklara uzandı.

Bugün bölüm atmayacaktım ama içim el vermedi :/

Bugün bölüm atmayacaktım ama içim el vermedi :/

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


strawberry chanbaek ✔Where stories live. Discover now