2.Bölüm/Acının renkleri

39.8K 1.8K 921
                                    

"Acının renkleri"

Kapının açılması ile içeriye giren Fatih'ti.Elindeki kutuyu yatağımın üstüne bıraktı.

"O ne Fatih?"dedim koltuktan kalkıp.

"Sedat abi yolladı yarın için giymen için."dedi.

"Şerefsiz bok giyerim onun gönderdiğini."

"Ahu yapma böyle,kızdırma şunu giy işte yarın."

Öfkeyle kalkıp, kutuyu açtım içinden kırmızı yırtmaçlı bir elbise altına siyah bir topuklu ve bir kutu makyaj malzemeleri vardı.

"Gelenler kim sen biliyor musun Fatih?"

"Evet Akaydınlar Holdingin sahibi,karısı birde oğlu ile kızı."dedi.

"Aman ne güzel."dedim öfkeyle."İşin yoksa bütün gece onlara mutlu aile pozları ver!"

"Bak Ahu zarar görmeni istemiyorum o yüzden lütfen onun dediklerini yerine getirmeye çalış."dedi.

"Çık artık Fatih lütfen!"

Bir şey söylemeden başını sallayıp,odadan çıktı.

Yavaşça yatağıma geçip örtümün altına girdim.

Bazıları korkuyla uyanır kabuslarından, bazıları da korkuyla açar gözlerini kabus hayatlarına...

(Ertesi gün akşam üstü)

Yavaşça elbisemi üzerime giydim.Ardından ise bütün makyaj çantasını yatağın üzerine döküp içinden yalnızca fondöteni aldım.Aynanın karşısına geçip, yavaş yavaş kollarımdaki morlukları, föndotene batırdığım süngerle kapattım.

Benim renklerim sizin renklerinizden çok farklıdır oysa.Mesela kırmızı bana göre aşkın rengi değildir.Benim için sızıdır,o an dokunamazsın bile.Veya mor benim için hiç bir zaman gökkuşağının bir rengi olmadı.Benim için acının hafiflemiş rengidir.Üstüne çok basmadığın sürece çokta acımaz aslında ama çok kötü gözükür ve bence acımazlığı temsil eder.Sarı buda bir güneşi temsilemez bence ama severim acının kapanışı bitişini sembolize eder herzaman...

İşimi bitirdikten sonra fondöteni yatağın üstüne tekrar fırlatıp, ayakkabılarımı giydim.

Kapım tıklanıp,"Ahu Hanım hazırsanız inelim geç kalacaksınız."dedi kalın sesiyle, güvenliklerden birisi.

"Aç!"dedim ona karışılık bende.

•••

Güvenlikler ile aşağıya indiğimde harikulade bir şekilde masa hazırlanmış,o siyah iğrenç koltuklar yerine rengarenk olanlar gelmişti.Sanki bilmesem burasının aynı ev olduğuna inanmam.

"Ahu kızım ne kadar zarif olmuşsun.Bayıldım."dedi.

"Bak yemin ederim sana burayı başına yıkarım!Bana kızım deme anlamıyor musun it!"

"Ahu bak misafirlerim gelicek böyle davranmayı kes.Şu iğrenç üslubuna da bir çekidüzen ver!"dedi.

Köşedeki kanepeye geçip,"Birincisi sende bana kızım deme,ikincisi benim konuşma tarzım sadece beni ilgilendirir!"dedim arkama yaslanıp.

NazendemWhere stories live. Discover now