-bölüm 22-

6.2K 370 139
                                    

Herkese selam🌸

Umarım bölümü beğenirsiniz ve yazım yanlışlarım varsa şimdiden kusura bakmayın

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.

Bölümü okuduğunuz saat:

İyi okumalar 💘

****

Ateş çetinoğlu

Saat: 10:37

Efil'e elimdeki tostu ufak parçalara ayırarak uzattığımda gülümseyerek ağzını açtı. Gece boyu bir şey yememişti.Elinde serum olduğu için elini haraket ettirmesini istememişlerdi. Sağ elinde tuttuğu meyve suyunu içti ve kutuyu yatağın yanındaki masaya koydu.
Onu hastaneye getirdiğim ilk an ağlamaktan nefesi kesiliyordu. Doktorlar bile korkmuşlardı ağlamasından çünkü neresinin ağrıdığını tarif edemiyordu. İlk önce midesini yıkayıp daha sonra tahlil yapmışlardı. Tahlil yaptıktan sonra anestezik ilaçlar verip ağrılarını azaltmışlardı ve şu an ağrısı olmadığını söylemişti bana.

Test sonuçlarının çıkmasını bekliyorduk. Merkeze inmek zorunda kalmıştık. Adem tüm eşyalarımızı alıp yeniden buraya gelmişti. Delirmiş kadar olurken Efil'in iyi olduğunu düşünüp rahatlıyordum. Yavaşça arkasına yaslandı ve gülümsedi.
"Ağrın var mı?" Diye sordum merakla. Ayağa kalkıp elimdeki kağıt torbasını odadaki çöpe attım.
"İyiyim. Ama kustuğum an öleceğim sandım kalbime öyle bir ağrı çakıldı ki.."
Ellerini okşayıp açılan kapıya baktım. Yaşlı bir doktor ve genç bir kadın hemşire girmişti içeriye.

Doktor sonuçlara bakarken hemşire Efil'in serumunu kapattı.
"Geçmiş olsun kızım."
Efil kafasını sallayıp yavaşça gülümsediğinde bende onunla beraber gülümsedim.
"Şimdi sonuçların çıkmış ama bir gariplik var." Dudağımı dişleyip doktora baktım.
"Söyle!" Dedim hafif yüksek sesle.
Adam kafasını kaldırıp gülümsedi .

"Efil Hanım kanınızda uyuşturucu ve bir kaç öldürücü ilaç çıktı. İçkinize karışmış olabilir.Yani bu ilaç normalde damardan veya boyundan verilir. Boyun tabiki tıpta bir alternatifi değil. Damarda aynı şekilde çünkü öldürücü bir ilaç. Hastanelerde bulunmaz .Katiller veya ve benzeri kişiler bu iğneyi kurbanlarının boynuna enjekte ederler. Bu iğne kalp krizi ve ani ölümlere sebep olur. Ama siz kustuğunuz için bir miktarını çıkartmışsınız ve damardan almadığınız için bu avantaj olmuş.Fakat kusmasaydınız ölmüş olacaktınız. Vücudunuzda herhangi bir şey yok. Zaten geldiğiniz de bilinciniz açıktı sadece kalbiniz sıkışmış. Ve tabi midenizi yıkattık. Hatırlıyor musunuz? Anestezinin etkisindeydiniz galiba."

Ağzım açık bir şekilde doktoru dinlerken Efil'e döndüm.

"Biraz hatırlıyorum."

Ulan bulmaz mıyım ben o içkiye ilaç katanı? O iğneyi alıp boynuna saplamaz mıyım! Kan kusturana kadar eziyet edip başında beklemezsen Ateş çetinoğlu değilim..

Yavaşça gülümsedim.
"Ne zaman çıkabiliriz?" Doktor kağıtları katlayıp kolunun altına doğru aldığında dudaklarımı ıslattım. Efil'in bakışları doktoru takip ediyordu.
"İstediğiniz zaman çıkabilirsiniz Efil kızımızın durumu stabil." Efil gülümserken telefonumu elime aldım.

Adem

Bizim odaya bakan güvenlik kamerasının görüntülerini bul ve bir saat içinde bana at. Attın attın . Atmadın gerisini bilmem

Tamam abi eyw

Ademle max konuşmalarımız bu uzunluktaydı.. Hemşireye baktığımda yavaşça bana bakıp gülümsedi. Bakışlarım boynuna indiğinde Efil'e baktım.
Elaya çalınan gözleri gözlerimi deşecek gibi bakarken bakışlarımı hemşireden çektim. Yavaşça Efil'in kolundaki serumu ve damar yolunu çıkartıp tıbbı atık bölümüne attı. Efil kolundaki pamuğu bastırdı. Hemşire bana bakarak odadan çıktığında Kafama atılan su şişesiyle irkildim.
"Ah!" Dedim şaşkınlıkla.
"İçine düştün kadının pezevenk!" Yüzüm zevkli bir hal alırken Efil kaşlarını çattı.
"Yanlış bilgi senin içine düşmüşümdür ben." Dedim.

KARA +18(YENİDEN YAZILIYOR!)Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon