Kısa bir anlığına duraksadım. Gerçekten her şeye verecek bir cevabı vardı. Haksız olsa bile altta kalmayı sevmiyordu. Onu gözlemleyerek kişiliğini öğrenmek bile zordu.

"Hayır. Kurdun çok acı çekiyordu ve hissettim. Belki feromonlarımla seni sakinleştirirdim."

"Kurdumun acı çekme sebebi bu yara değil. Koç'un yüzüne bir yumruk savurmadığım için bana sinirlendi."

"Cidden anlaşamıyorsunuz..." diye mırıldandım sessizce. Nadiren kurduyla kavga eden insanlarla karşılaşırdım. Taehyung her konuda olduğu gibi bunda da beni şaşırtmadı.

"Mark saçlarımdan tutup kafamı duvara çarptı. Sebebi de beş sene önce çıktığın omega çocukmuş."

Siktir, siktir, hassiktir.

Yanımdan geçip gittiğinde öylece dikilmeye devam ettim. Ayaklarımda yürüyecek güç olduğunu düşünmüyordum. Mark nerden biliyordu? Neden Taehyung'la uğraşıyordu? Diğer hiç kimse bu konuyu öğrenmemişken birkaç gündür hayatımda olan birisi nasıl öğreniyordu?

Güvenini sarstın. Ayrıca kıskançlıktan çıldırıyor...

Kafamı çevirip masaya baktığımda gülerek Jennie ve Lisa'yla konuşuyordu. Ona gerçekleri anlatamazdım. Zaten olmayan güveni tamamen ortadan kalkardı.

Birkaç adımda eski yerime oturdum. Taehyung tek boş sandalye olarak yanındakine oturmuştu. Yine de benimle ilgilenmeyeceği belliydi.

"Çok acıyor mu?" diye soran Yugyeom'la dikkatimi onların sohbetine verdim. En azından ben sorduğumda cevap alamayacağım soruları burda dinleyebilirdim. Taehyung parmaklarını yara bandının üzerinde gezdirdi. "İki dikiş atıldı."

Nasıl bir baş ağrısı yapacağını biliyordum. Evde annesi ya da babası da yokken tek başına ne yapmıştı acaba? Doğru dürüst yemek yemiyordu zaten.

"Sen dert etme biz o çocuğu ters yatırıp düz-"

"Hiç gerek yok." diyerek Lisa'nın lafını kesti. Kaşlarımı çattım. Düşündüğümden daha çok öfkelendirmişti bu olay onu. Aslında onun yerine kendimi koyunca aynı şeyleri düşünürdüm sanırım. O haklıydı. Dibine kadar.

"Hak etmişim aslında. Mark'ın geçerli bir bahanesi vardı."

Ona bir şekilde açıklama yapmam gerekiyordu. Çiçeklerim çok fena yanıyordu. Bana güvendiğini söylemişti ama büyük bir hata yapmıştım.

"Ne? Kimsenin kafasını duvara geçirmek için bahanen olamaz."

Omuz silken Taehyung sırt çantasından bir saklama kabı çıkarttı. "Yine de bu dikişler benim kurabiye yapmama engel olamadı." Ortaya koyduğu kaptan bir kurabiye aldı ve ardından diğerlerine baktı.

"Takıma alınmaman çok sinir bozucuydu."

Yugyeom ona ayak uydurup bir kurabiye aldıktan sonra kaşlarını çatarak konuşmuştu. Bu bambaşka bir meseleydi. Neye sinirlenip neyi düşüneceğimi şaşırmış haldeydim. Son günlerde fazlaca baş ağrısı yapacak konularla uğraşıyordum.

"Ben alışığım."

"Sen böyle yaptıkça ağlayasım geliyor." diyen Jennie kurabiye alan üçüncü kişi oldu. "Neden?" dedi Taehyung gülerek. Bakışlarım ona kaydı. Gülerken gözleri kısılıyordu. Bu onu fazla sevimli göstermişti.

chocolate pudding ✓Where stories live. Discover now