I Don't Trust You

618 61 108
                                    

"Ben sana ne dedim peki?" Tom sinirle önündeki sandalyede oturan adama bağırdığında adam titreyerek "Yapmayın dediniz efendim." dedi, gözünden yaşlar akarken öyle çaresiz duruyordu ki Tom ondan tiksiniyordu.

"Sen ne yaptın?" diye sorduğunda da sandalyede iyice sinmiş olan adam hıçkırarak "Affedin beni lütfen, istediğiniz her şeyi yaparım." diye yalvardı. "Yemin ediyorum bir daha- bir daha asla olmayacak."

"Sana ne yaptığını sordum, yalvar demedim." Tom buz gibi bir tonla konuştuğunda da "Sizi dinlemedim." cevabına daha da sinirlendi. Etraftaki herkes suskundu, Tom sinirliyken kimsenin çıtı çıkmazdı. Nefes almaya bile korkarlardı.

"Siz ne yapacağınızı biliyorsunuz." Tom son kez önündeki adama baktıktan sonra adamlarına doğru konuşunca hala ağlayan adam "Lütfen!" diye bağırdı Tom arkasını dönünce. "İki tane kızım var, lütfen!"

"Tom," kısa saçlı kadın Tom'u kolundan tutunca da Tom ona döndü. "Ne var?"

"Bırak bir şey yapmayalım. Burada kalır, ayrılmasına izin vermeyiz. Kızları gerçekten küçük." Lana konuştuğunda Tom kendisine kıpkırmızı gözlerle bakan adama dönüp derin bir nefes verdi.

"Sana son bir şans veriyorum." dediğinde de adam hızla ayağa kalkıp Tom'un önüne çöktü. "Çok teşekkür ederim, çok teşekkür ederim asla pişman olmayacaksınız." dediğinde ise Tom geri çekilip oradan çıktı. Bugün başka bir şey daha olsaydı kafayı yiyecekti, her şey ters gitmeye başlamıştı.

Hala şöminenin yandığı odasına girdikten sonra kendini masasının arkasındaki deri koltuğa attı. Sinirden başı ağrımak üzereydi, masasının üzerindeki Daniel'ın fotoğrafını gözüne çarpınca ise birkaç saniye bakıp çekmecesine koydu.

Kapısı tıklanıp açıldığında da arkadaşına ve elindeki kahveye baktı. "Geciktin." dediğinde Lana gülümsedi. "Sen sinirliyken birkaç dakika düzelmeni bekliyorum, yoksa çekilmiyorsun."

"Sen de fena sayılmazsın." Tom ona göz kırpınca ise kadın göz devirip masanın önündeki deri koltuklardan birine oturarak Tom'a elindeki kahveyi uzattı. "Dedektifi ne yaptın?"

"Hiçbir şey, bir şey yapmadığı sürece bir sorun yok." Tom kahvesini içtikten sonra konuştuğunda kadın şaşkınca "Bir şey yapmayacağını mı sanıyorsun?" diye sorunca Tom hemen başını olumsuz anlamda salladı.

"Aksine, bir şeyler yapacağına çok eminim. Çok inatçı birisiydi." dediğinde de kadın anlamıyormuş gibi ona baktı. "Ne saçmalıyorsun sen?"

"Saçmalamıyorum. Zekası hoşuma gidiyor, işime yarayabilir." Tom kendinden emin bir şekilde konuştuğunda Lana "Aptalsın sen." dedi. "O adam asla sana çalışmaz."

Tom ona cevap verecekken de kapısı tıklatılınca "Gel." diye seslendi. İçeriye endişeli olduğu her halinden belli bir yardımcısı girince ise merakla ona baktı. "Ne oldu Ander?"

"Peter hakkında suçlar ortaya çıkmış, sizi arayıp duruyor." cevabıyla da Lana ona baktı. "Kimin işi acaba bu?" dediğinde ise Tom ona aldanmayarak "Tamam." dedi. "Bana bağla, ben hallederim."

"Tamam efendim." Ander dışarı çıktığında direkt telefonu çalındığında Tom telefonu açtı. Peter Tom'a yardım eden polislerden biriydi, Daniel onu çok kolay bulmuştu.

Tom onun dediklerini dinledikten sonra uzatmadan telefonu kapatınca Lana ona baktı. "Ne yapacaksın?" diye sorduğunda ise Tom ayağa kalkıp siyah kabanını giydi. "Gidip onunla konuşacağım, bu sefer anlamasını umuyorum."

𝐆𝐨𝐨𝐝 𝐆𝐮𝐲 | 𝐅𝐞𝐥𝐭𝐜𝐥𝐢𝐟𝐟𝐞Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin