Bugün yine şu saçma salak televizyon programlarından birine konuk olacaksın. Ne dersin, listeye yazılacak bir kaç yaramazlık yapar mısın? Aaah! Şu etrafta koşturup duran lanet genç kızlar. Sana dokunabileceklerini, sahip olabileceklerini düşünüyorlar. Hah! 'Bana gelene kadar istediğinle ol, onlara dokun ve zevkini çıkar' diyeceğimi sanıyorsan yanılıyorsun bebeğim. Sen sadece benim dokunabileceğim özel bir varlıksın. Benden başka sana dokunan herkes parıltından ve saflığından bir parça daha çalan hırsızlardan başka bir şey değiller. Ve onlar bunun bedelini ödeyecekler, emin olabilirsin bebeğim.
Gösteri için ayarlanan stüdyo yine kalabalık, genç kız grupları tarafından doldurulmuş. Neyse ki hayran sayfasının yöneticiliğini yaparak çok önceden kendi yerimi bunca insana gösterdim. Beni görünce selam veren, bol makyajla dikkatini çekmeye çalışan kız güruhunun önünden geçip yerime oturdum. Aptallar! Senin doğal güzellikten ne kadar hoşlandığını bilmeyen ve benim karşımda hiç şansı olmayan bu kızları görmezden geldim.
Set amiri, elindeki kâğıtları kontrol ederek önümüze geldiğinde hepimiz, ne diyeceğini ezbere bilmemize rağmen, sessizce dinledik. Adam, küçümser bakışlarını üzerimizde gezdirdikten sonra "Evet gençler" baştan sona oturulan platformu inceledikten sonra devam etti. "Programın devamlılığı için; lütfen sürekli tiz çığlıklar atarak, idollere cilveler yaparak programı aksatacak şeylere kalkışmayın. Sizlere gösterilen yönlendirme kartlarını takip ederek oppalarınızı desteklerseniz herkes memnun olur."
Grup hep bir ağızdan onaylarca mızmızlanırken arkama yaslanıp keyfini çıkardım. Çantamdaki not defterimi çıkarıp kontrol altına alınması gereken yeni yüzleri not aldım. Neyse ki bugün gelen izleyici kitlesi arasında sivrilen tipler yoktu. Az sonra ışıklar tamamen açılıp stüdyo parlamaya başladığında, küçük çığlıklar atmaya başlayan izleyiciler birer uyarı alıp sessiz moduna geçtiler.
Programın sunucusu gülümseyerek programı açtığında, içime çektiğim değersiz havadan sonuna kadar kurtuldum. Sadece ona ihtiyacım var, ona ait olan kokuya.
"Ve sonunda hayranlarıyla buluşmak için geri dönüyooor, Kai karşınızda!"
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Yine benzer, sıradan ve asla kişiliğini yansıtmayan bir sunumla davet edildi stüdyoya. Her zamanki gülümseyişi yüzünde, dağınık saçlarını savurarak sahnedeki yerini alırken oturduğum platforma selam verip eğildi. Kalbimdeki isyan, nefessiz kalan ciğerlerimle el ele verince garip bir ses çıkararak onun soluyarak değer kattığı havayı solumaya başladım.
Kai'nin nefes aldığı... Hayır, Hayır, hayır! Kim Jongin' in nefes aldığı, değeriyle zenginleştirdiği, mükemmel kokuyu çekiyordum içime. Kapalı gözlerimi açtığımda bir kaç saniyede olsa bakışlarımız birleşti. Merhaba Jongin, özledin mi beni sevgilim. Yine buradayım bak, tam karşında. Artık birlikte zaman geçirip hasret giderebiliriz.
Bakışlarını kaçırıp yine o çapkın gülümsemesiyle sunucunun gösterdiği yere oturuyor. Aaah! Şu lanet olası dar pantolon modası... Etraftaki onca insan oksitosin salgılarken kısılıyor gözlerim. Jongin... Bunun için cezalandırılacaksın bebeğim.
