Yine seni bekledim. Bu sefer saat kaçta geleceğini biliyordum, tahminimce.
Ve geldin de.
Sırtında bir çanta vardı oldukça yavaş ilerliyordun ayrıca hayli uykusuz görünüyordun.
Ayağı kalktım,karşına geçtim. İfadesizce suratıma baktın. Kocaman gülümseyerek karşılık verebildim. Elinden tutamak istediğimde irkilerek elini çektin.
Amacım seni oturtmaktı...
"Korkma,biraz otur istiyorum." dediğimde cevap vermeden oturdun. Sonunda gerçek anlamda seni durdurabildim.
Yanına oturarak öylece gülümsemeye devam ettim. Konuşmanı bekledim. Aklımdan dilsiz olabileceğin ihtimali geçmedi değildi.
"Ben Seungcheol peki sen?" bir ihtimal cevap verirdin
"Jisoo." dedin. Sesin yorgundu ama bana o kadar güzel gelmişti ki gözlerimin kocaman açılıp parıl parıl parladığını hissettim sanki.
Elimi uzattım,sıkmak adına. Elimi tuttun. Tatlıydın.
Geri çekerek ayağı kalktın. Hafiften gülümseyerek yoluna devam ettin.
Ben orda gitmene engel olamadım. Kalbimi o küçük gülümsemenle erittin.
Deli ben sana yine aşık oldum.
ya aslında Cheol yerinde Josh olacaktı yanlış yaptım ama nyse
ŞİMDİ OKUDUĞUN
thanks | cheolsoo
Fanfiction"Beni sevdiğin için teşekkür ederim." Bunu yine söyleyemeden edemedim.
