"Ben bir şey göremiyorum ," dedi omuz silkerek.

"Elbette iyileşeceksin , bundan 20 yıl sonra bu an aklına geldiğinde bu söylediklerine güleceksin güven bana ." Umarım öyle olurdu , bu söylediklerimden utanıp başımı duvarlara vururdum .

Asansör durduğunda gülümseyerek dışarı çıktım . Herkes kapının önünde bizi bekliyordu ağır adımlarla Demir abinin yanında durduğumda kolunu omzuma attı .

"Bakıyorum da Asrın saniyesinde damlamadı bugün hastaneye ."dedi dalga geçen bir ses tonuyla , gözlerimi devirerek kolundan çekildim .

"Annesinin yanında çalışması gerekiyordu."

"Tamam kızma gel ."diyerek gülümsedi ve beni kendine doğru çekerek kolunu yeniden omzuma attı .

Gözlerimi Deniz Hanım'a çevirdim , ona baktığımı görünce elinin tersiyle gözlerini sildi ve gülümsemeye çalıştı .

"Üstüne neden bir şey almadın ? "

"Çünkü sıcak ."dedim yürümeye başlayarak .

"Gittiğimiz yerde klima var , grip olmaman lazım Güneş daha kaç kere
konuşacağız bunu ."derin bir nefes alıp gözlerimi devirdim.

"Tamam , dayı sakin ol ."dedi Poyraz , tişörtünün üstüne giydiği koyu yeşil gömleği üzerinden çıkartıp bana doğru uzattı .

Gerek yok dememe kalmadan Demir abi gömleği Poyrazdan alıp kollarımdan geçirdi .

Hastalığım boyunca ailemin yapmadığı aileliği yapmıştı bana .

Hastane kapısından dışarı çıktığımızda Deniz Hanım bize döndü .

"Yekta ve Tan sizinle gelsin , yeni açılan yere gideceğiz size yolu tarif etsinler ."Demir abi başını sallayarak cebinden arabasının anahtarını çıkardı .

Biz dördümüz Demir abinin arabasına ilerlerken , Hazar , Poyraz , Rüzgar , Deniz Hanım ve Cihan Bey kendi arabalarına ilerlediler .

Demir abi sürücü koltuğuna geçerken , Yekta onun yanına oturdu . Tan ve Ben arka koltuğa otururken kemerlerimizi taktık .

Bu çocuk bana baya benziyordu . Sarı saçları , yeşil gözleri , kalkık burnu ...

Çalan telefonum arabadaki sessizliği bozduğunda elimde olan telefonun ekranına baktım , Asrın arıyordu . Gülümseyerek telefonu açtım .

"Bebeğim , "yorgun çıkan sesini duyduğumda gülümsedim " lan soldan soldan yol özürlüsü."dedi ardından bağırarak dudaklarımı birbirine bastırdım .

Ege gerçekten yol özürlüsü olabilirdi çünkü beş yüz kere gittiği yolu bile unuturdu

"Bağırmasana , ne yapayım unutuyorum sürekli ? "dedi Ege ağlamaklı bir ses tonuyla .

"Tamam lan ağlama , peşimden yürü ."

"Ben kapatayım istersen ? "sitem eden bir ses tonuyla konuştuğumda hızlıca "hayır."dedi .

"Napıyorsun ? "gülümsedim.

"Demir abiyle öğle yemeği yemeye gidiyoruz sen ? "

"kafeye çalışmaya gidiyoruz Ege'yle ."

"Çok mu iş varmış ? "

"2 tane garson izinliymiş bugün , kafede biraz kalabalık olunca annem bizi buldu ."

"Şimdi kapatmam lazım bir tanem , yarın hafta sonu bütün gün yanında olacağım."

"Tamam bebeğim görüşürüz."dedim ve telefonu kapatarak pantolonun arka cebine soktum .

"Ne tür bir bebek bu ? "dikiz aynasından bana bakan Yekta'nın gözlerini gördüğümde kaşlarımı çattım.

"Erkek türünde ."dedi benim cevap vermeme izin vermeden Demir abi "Ama çok iyi çocuktur benim gözüm tuttu , sekiz aydır annesiymiş gibi ilgilendi Güneş'le ."

"Ben sevemedim ."Tan'a gözlerimi çevirdiğimde zorla yutkunarak arabanın camını sonuna kadar açtı .

"Ben seviyorum ama ."diyerek omuz silktim .

Kısa süre içinde büyük bir restorantın önünde durduğumuzda kemerimi çıkartarak arabadan indim Deniz Hanımlar bizden önce gelmişlerdi .

Lan bu kadın niye beni her gördüğünde bir tuhaf oluyor ?

Tamam berbat bir durumda olduğumu biliyordum ama bana belli etme bari .

Gülümsedim .

"Hoşgeldiniz şefim ,"dedi vale Cihan Bey'in uzattığı anahtarını alırken , lan bu adam yoksa bu restorantın şefi falan mıydı ?

Ağır adımlarla restorantın içine girdik , yine garsonlardan birisi Cihan Bey'i gördüğünde bizi hızlıca en güzel masalardan birine yönlendirdi.

Lan bunlar kimdi böyle ?

"Siz kimsiniz ? "diyerek Rüzgar'a döndüğümde utangaç bir tavırla gülümsedi .

"Babam ünlü bir şef , bu restorant dahil türkiyede 32 restorantı var . Annem de Bizden Dinle dergisinin editörü ve sahibi ."

Başımı sallarken sandalyeyi çekip Rüzgar'ın yanındaki sandalyeye oturdum diğer tarafıma ise Deniz Hanım oturmuştu.

"Ne yemek istersin ? "diye sordu bacak bacak üstüne atarken daha sonra elindeki menüyü bana doğru uzattı .

"Yemek yemek istemiyorum , salata alacağım sadece ."yemeklerin kokusu bile midemin bulanmasına yetiyordu .

Herkes , istediği şeyleri söylemişti . Tan ve Deniz Hanım'da benim gibi tavuklu salata istemişti .

"İsmin çok Güzel ."dedi Deniz Hanım .

"Güneş ..."diyerek ismimi tekrar ettiğinde gülümsedim .

5 çocuk doğurduğu halde , genç ve hareketli bir kadın gibi gözüküyordu.

"Teşekkür ederim."sırtımı sıvazlayarak yutkundu .

"Çok zayıfsın ama sana iyi bakmamız gerekecek ."

"Aslında yemek yemeyi çok severim , durmadan yerim ama ilaçlar kilo almamı engelliyor ." başını salladı ve masanın üzerindeki elimin üstüne elini koydu .

"Bunların hepsi geçecek ."dedi kendinden emin  bir ses tonuyla .

"Zaman geçer , acılar biter , gerçekler ortaya çıkar ... insan insana bir şekilde kavuşur . Zaman her şeyin ilacı , acının bile ."titreyen ellini elimin üstünden çektiğinde gözlerine baktım .

Kendi annemden bile duymadığım şeyleri , hayatıma yaklaşık 5 saat önce giren bir kadından duymak garipti .

Hemde çok garip ...

Selamm

Aileyi sevdiniz mi ?

Karakterler hakkındaki düşünceleriniz?

Sınır koyacağım okuma 100'ü geçiyor ama ne doğru düzgün yorum atıyorsunuz ne vote

Oy ; 40
Yorum ; 30

Güneş| TAMAMLANDIWhere stories live. Discover now