EFSUNKAR +18 (Tamamlandı)

Kulak Misafiri

Selam, herkese uzun ve güzel bir bölümle geldim lütfen oy ve yorum yapmayı unutmayınız sizi çok seviyorum :D

***

İnsanları dinlemek bana göre değildi ama istemsizce kulak misafiri olmuşken de arkamı dönüp gidemiyordum. Sanırım biraz fazla meraklıydım dinlemeye devam ettiğimde içeride sevgilisiyle olan kavgasına şahit olmuştum.

"YA PINAR SEN BENİ ALDATTIN!"ana bizim patronu boynuzlamış ya kadın ulan bulmuşsun mis gibi adam daha ne istiyorsun Allahtan belanı mı?

"Biz henüz evlenmedik Mirza çok abartıyorsun bence sadece küçük bir eğlenceydi sende yapabilirsin."dediğinde midemin bulandığını hissettim, kızdaki genişlik İstanbul boğaz köprüsünde yoktur.

"Gerçekten mi? Bu kadar rezil misin? Hala seninle evleneceğimi nasıl düşünüyorsun?"

"Baban evlenmen için sana baskı uyguluyor yoksa kendi emeğinle kurduğun o oteli kaybedeceksin farkındasın öyle değil mi? Ve annen size layık bir gelin olarak beni seçti yani bana mecbursun o otelin senin için ne kadar özel olduğunu biliyorum."buradaki kavgadan asırlık dedikodu çıkardı ama şuanlık hiç arkadaşım olmadığını düşünürsek patronumu çekiştirecek kimsem de yoktu.

"Defol Pınar! DEFOL."

"İyi be gidiyorum gelinlik provam vardı zaten."Pınar'ın odadan çıkacağını fark ettiğimde hızlıca sekreter masasının altına girmiştim. O çıkıp asansöre bindiğinde bende masanın altından kalktım ve tekrar kapının önüne gelip hafifçe vurdum.

"GEL!"öfkesi dinmemişti anlaşılan, usulca içeriye girdiğimde suratındaki ifade değişmişti hafifçe boğazını temizleyip kendine çeki düzen verdiğinde masasının önündeki koltuğu işaret etti oturduğumda hafif bir tebessüm sundum.

"Ben teşekkür etmek istedim beni işe aldığınız için."göz devirdi.

"Uçakta bir sürü kez ettin ya."

"Olsun yine de teşekkürler."

"Bir şey değil hadi işinin başına."doğrusu bu kadar çabuk kovulmayı beklemiyordum. Hani nerede kaldı bu Watty kitaplarındaki gibi patron işçi ilişkisi tüü yazıklar olsun. Gerçi adamın zorla evlenmeye mecbur olduğu onu aldatmış bir sevgilisi varken bana yürümesi absürt kaçardı.

Allahım ben durduk yere nereden getirdim aklıma yürümeyi falan tövbe tövbe adamla tanışalı henüz üç dört gün oldu kendine gel Zemheri. Asansöre ilerleyip kendi katıma indim ve odama ilerledim mesai bitimine kadar ilgilenmem gereken dosyalarla ilgilenmiştim.

Öğle arasına acıkmadığım için çıkma gereği duymamıştım işlerimi bitirdiğimde mesainin bitmesine on dakika kalmıştı. Erken çıksam herhangi bir sorun yatar mıydı acaba? Umursamadım ve odamda beklemeye başladım on dakika beklesem ölmezdim.

Mesai bittiğinde çantamı alıp şirketin asansörüne bindim ve tıklım tıkış aşağıya indim. Herkes gibi bende çıkışa ilerleyip çıkmıştım dolmuş durağına geldiğimde dolmuşu beklemeye başladım. Dolmuş geldiğinde bindim ayakta tutunarak gitmeye başladım en yakın AVM'nin önündeki durakta inmiştim.

Hızlıca AVM'nin güvenliğinden geçip tek tek mağazaları dolaşmaya başladım elimdeki parayı idareli kullanmam gerekiyordu en azından ay sonuna kadar. Üzerime alacağım kıyafetler için yüzde elli indirim yazan mağazaya girmiştim elbiseler marka olmasa bile çok harika şeyler vardı.

Bir marka elbiseye vereceğim dünya kadar parayla bu mağazadan üç elbise almıştım. Ucuz olduğu için alışverişe kaptırmıştım kendimi işe giderken giymek için resmi kıyafetlere ve evde rahat olmak için diğer kıyafetlere bakıyordum.