on üç

437 66 102
                                    

Changbin

Saat neredeyse sekize geldiğinde koridorlarda nöbetçi öğretmenler dışında kimse yoktu, oda arkadaşım olmadığından yakalanacak kimsem yoktu.

Diğerleri oda arkadaşı olduğundan bir sorun çıkmayacaktı, Chan ve Felix, Seungmin ve Hyunjin, Minho Jisung ve Jeongin oda arkadaşıydı.

Yatağımda sanki biri uyuyor imajı vermek için içini kıyafetlerimle doldurdum, zaten hep battaniyeyi kafama kadar çekerek uyuduğum için aynı olacaktı.

Bugün kaçacaktık, Seungmin ile! Beni neden çağırdığını bilmiyorum, belki de çok yalnızım diye acımıştı ama umrumda değil, yanında olacağımı bilmek yetiyor bana. Yine de umarım acıdığı için değilde gerçekten arkadaş olmak istediği için demiştir. Arkadaş olmasak olurdu tabii.

Okula geldiğimden arkadaş olmak isteyenler olmuştu ama ben konuştuktan sonra onlara farklı geldiğimden uzaklaştı herkes benden.

Düzene ayak uyduramayan yapayalnız kalır.*

Dedikleri arka bahçeden toplanacaktık, sürü halinde okuldan ayrılsak çok dikkat çekerdi bu yüzden gruplar halinde okuldan çıkacaktık, bir grup çıkarken diğer grup bahçedeki hocayı oyalıyordu.

Ben ikinci takımdaydım, yani şansız olan kısım. Diğerleri gittiğinden hoca tekrar bahçede dönmeye başlayacak, o arka bahçeye geçmeden bizim arka kapıdan çıkmamız gerekiyor. Kötü haber çok hızlı olmamız gerek iyi haber Seungmin de bu takımda diğer kötü haber en sesli Hyunjin de bu takımda.

Çıkmadan aynada defalarca kez kendime baktım, Seungmin'in hoşuna gitmek istiyorum. O da beni beğensin istiyorum.

Yangın merdivenlerine sessizce gittiğimde diğer üçü beni bekliyordu, Seungmin beni görmesi gülümsedi, bana gülümsüyor???

"Sonunda!" dedi Hyunjin ardından yüksek sesle olduğunu fark edip eliyle ağzını kapattı. Jeongin göz devirip uzaktan sırtına vurdu, ses çıkmasın diye gözlerimizle konuşacaktık neredeyse.

"Üzgünüm çocuklar," diye fısıldadım. "Ders çalışıyordum."

"Ders mi çalışıyorsun?" dedi Jeongin.

"Sorun değil Changbin." dedi Seungmin gülümseyerek, çok güzel, çok güzel.

"Ders mi çalışıyorsun?" dedi tekrar Jeongin. "Bunu yapan insanlar var mı? Kendi isteği ile?"

"Sıkıldığımda ders çalışırım."

"Vay canına," dedi Hyunjin şaşkınlıkla. "Türün tek örneğisin."

Ders çalışan öğrenciler yok mu??

"Abartmayın çocuklar," dedi Seungmin. "Diğerleri gitti biz hocayı oyalarken, şimdi ön bahçede geziyor arka kapıdan kaçabiliriz."

"Sen Changbin geldiğinde bir cool takılıyorsun ne bu haller?" dedi Hyunjin elini beline koyarak. "Gerizekalısın sen aslını unutma."

"Konuşma."

Seungmin bana bakıp gülümsediğinde şaşkınca ona bakıyordum, ardından bana gülümsedi.

Altı Çizili Cümleler•seungbin✔️Where stories live. Discover now