26. SARHOŞTUM HATIRLAMIYORUM

365 41 18
                                    

Herkese merhaba!

Nasılsınız?

Bölüm şarkısı: Kaan boşnak, barbar
**
Sabah uyandığımda başımda keskin bir baş ağrısı vardı. Gözlerimi ovuşturarak araladığımda, gördüğüm oda benim odam değildi.

Allah'ın şaka mı bu?

Ne vardı bu kadar içecek?

Yapmamışımdır!

Yaptım mı!

Yan tarafa bakacak cesaretin olmadığından önce çarşafın içine baktım, oh giyiniğim.

Ay ya sonradan giyindiysem. Yavaşça sağıma döndüğümde şokla Çağatay'a bakıyordum. Çağatay ise elini yüzüne yaslamış serseri bir sırıtışla beni izliyordu.

İzlendiğini anlamayan geri zekalı!

Onu gördüğümde gözlerim sinirle kısıldı ve hızla ayağa kalktım. "Sen!" diye bağırdım parmağım tehdit eder gibi havadaydı. Çağatay da yataktan kalkarak yanıma geldi parmağım göğsüne değecek kadar yakınlaştı.

"Evet, ben?" dedi etkileyici bir sesle.

"Akşam ne oldu? Biz neden böyleyiz?" dedim hızlıca oldukça sinirli bir şekilde. O ise yüzündeki sırıtan ifadeyi silmemişti. Eli yüzümü kavradı hafifçe okşadı.

"Yoksa hatırlamıyor musun?" dedi etkileyici bir sesle.

Hızla onu ittim.

"Hatırladığım tek şey konuşmamız bitti kafasına giren bir ergen herifti!" diye hırsla konuştuğumda kaşlarını çattı.

"Ergen mi?" dedi ve cık cıkladı. "Hiç yakıştıramadım."

"Sarhoştum ve hatırlamıyorum. O yüzden yaptıklarımdan ve olanlardan sorumlu değilim." dedim odaya bakmaya akıl ettim. "Ayrıca ben nerdeyim ya!"

"Benim evimde." dedi omuz silkerek.

"Senin kafan mı güzel?" dedim sinirle ona bakarak.

"Kafamdaki güzel." dedi göz kırparak.

"Amacın ne ? Bir öylesin bir böyle. Dengelerle oynamayı, sınırda gezinmeyi seviyor musun?" dedim gergin bir şekilde. Şifonyerde duran çantamı alarak hızla odadan ayrıldığımda Çağatay'da peşimden geliyordu merdivenlerin başında kolumdan tutup beni kendine çekti.

"Amacım sensin, bitti konusuna gelirsek," dedi saçımı kulağımın arkasına sıkıştırdı. "Saçmalamadım, sinirle yediremediğim için sana patladım. Saçmaydı. Özür dilerim." dedi sıcak bir ifadeyle.

"He kolaydı öyle," deyip kolumu çekip merdivenlerden inmeye başladım. "Dalga geçiyor resmen ya!" diye söyleniyordum.

"Dalga falan geçmiyorum sinir küpü!" diye seslendi arkamdan.

"Haha!" dedim sinir bozucu bir şekilde aniden durup ona döndüğümde dip dibeydik hızla onu ittim. "Oyuncak mıyım ben ya, bir gel bir git! Bir ayrıldık sonra barıştık. Oldu paşam." dedikten sonra hızla evden çıktım.

"Ay nerdeyim ben ya." dedim kendi kendime evden ayrılarak. "Taksi geçer mi ki buradan?"

"Şehir merkezine ne kadar uzak acaba?"

"Bayağı uzak güzel kız." dedi arabayla yanımda ilerleyen Çağatay.

**
Bölüm sonu.

GÜZEŞTE || YARI TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin