eight

29 4 7
                                    

152 okunma olmuşuz, teşekkür ederim🥺 -yuh kaç sene olmuş ben bunu yazmayalı-

evet, hepimiz -özellikle de ben sanırım- smut istiyoruz ama hwasa'nın önce bir soft ilişki yaşamasını istiyorum

ama yakında o da olur belki de şimdi, hazırlıklı olmalısınız

bu arada kitapta byul'un doğum günü yaz ayları gibi bir tarihte
iyi okumalar<3

_______________________________

Tanrısal Bakış Açısı

Byulyi'nin doğum günü çok yaklaşmıştı. Hyejin ne yapacağını bilmiyordu çünkü daha önce kimseye sürpriz düzenlememişti. Bu sebeple Seokjin ve Namjoon'dan -aslında Seokjin'den ama Namjoon Seokjin'e yapışık bir koala- yardım almak için onlarla buluşmuştu. Byulyi şu an yoga dersinde olmalıydı.

"Yani... Byul her şeyi çok sever. Özellikle pastayı. Bence çikolatalı ve çilekli bir pasta hazırlatmalısın. Belki kendin de yapabilirsin."

Seokjin söylediklerini dikkatle dinledikten sonra aklına Jackson gelmişti. Onunla beraber pasta işinin altından kalkabilirler miydi?

"Ayrıca süslemeyi de güzel yapmalıyız! Bence güzel bir konsept bulmalıyız!" Demişti Namjoon gözlerinin içi parlarken. Böyle şeyler onu çok heyecanlandırıyor gibiydi.

"Organizasyon işini siz ikinize bırakacağım. Ayrıca benim tanımadığım ve Byul'un çok sevdiği kişileri de çağırırsınız. Ailesini çağıracak mıyız? Yani... ben daha tanışmadım ve Byul ister mi bilmiyorum." Derken düşüncelere dalmıştı Hyejin. Byul ne zaman ailesinden bahsetmeye başlasa bir süre sonra duraksıyor ve cümlesine devam etmiyor, konuyu değiştiriyordu.

"Ailesini çağırmayı pek istemez ama erkek kardeşine haber verebiliriz Hyejin. Annesi ve babasıyla arası biraz gergin." Derken gözlerini havaya doğru dikmişti Jin. Bir şeyler düşünüyor gibiydi.

Hyejin "Ne yani? Siz en yakın arkadaşlarısınız ve size de mi anlatmadı?" diye sorduğunda Jin kafasını hayır şeklinde sallamış ve "Anlattı da.. bence ondan duyman daha iyi olur Hyejin. Herkese çok yakın ve samimi davranıyor olabilir ama bir buz dağı gibi görünmeyen yüzü de vardır. Hazır olduğunda sana da anlatacaktır eminim." demişti.

"Tamam, o zaman. Hadi yemek yemeye çıkalım ve Byul'u beklerken de organizasyon işini konuşuruz." Demişti Hyejin. Hâlâ Byul'un ailesini düşünüyordu. Nasıl bir durum ailesiyle arasını açardı ki?

Biraz düşünüp kafamda birkaç organizasyon daha kurguladıktan sonra Namjoon ve Jin'le yemek yemeye gitmişlerdi. Bir süre sonra Byul gelmişti ve yoga dersinde başına gelen komik bir olayı anlatmaya başlamıştı.

Herkes bir anda gülüyor ve onun dediklerine birkaç ekleme yapıyordu. Hyejin o sırada hâlâ Byul'a bakıyor ve kafasını kurcalayan soruyu düşünüyordu. Böyle birini etrafından uzaklaştıran bir ailesi varsa kesinlikle kötü bir şey yaşamış olmalı.

Yemekten kalktıklarında evlerine gideceklerdi. Namjoon ve Jin gitmişlerdi. Byul da geçen akşamdan beridir Hyejin'den ayrı uyuyamadığı için onu evine davet etmişti. Hyejin ilk defa Byulyi'nin evine gidiyordu.

Eve geldiğinde tam da Byulyi'yi yansıtan bir ev bulmuştu karşısında. Bir sürü küçüklü büyüklü çiçekler ve kitapların olduğu ferah bir eve benziyordu. Byulyi, çiçeği ve kitapları çok sever diye düşünürken hemen bir kedi daha gözüne ilişmişti.

Gözlerinden birinin üzerinde sargı bezi vardı ve birkaç yerinde de yara izleri vardı. Hyejin'in kediye bakmasını farkettiği gibi Byulyi kedinin durumunu anlatmaya başlamıştı.

"Onu 2 gün önce dışarıda gördüm. İlk başta çok korkmuştum ölecek diye ve veteriner bir arkadaşıma götürdüm onu. Kör gözü ve yaralardan dolayı çok kötü bir şekilde işkenceye uğradığını söylemişti. Ben de bir daha yapmasınlar diye evime aldım. Şu an insanlara güvenemiyor ama biraz zaman geçtikten sonra iyi anlaşırım onunla bence." Derken gülümsemişti. Byulyi bu kediye çok bağlanacakmış gibi duruyordu ya da en azından Hyejin öyle hissediyordu.

Erken saatlerde Hyejin gözlerini ve Byul'un yüzünü inceliyordu. Byulyi izlendiğini sezmiş gibi gözleri kapalı "Neden böyle oldu bilmiyorum ama seninle uyumadan edemiyorum Hyejin-ah." demişti uykulu sesiyle ve eklemişti. "Beni kendine bağlıyorsun. Şimdi de kokuna bağladın."

Hyejin gülmüş ve Byulyi gözlerini açmıştı. Gülüşüne bakarken içinde kaybolmuştu. Elini Hyejin'in dudaklarının üzerine koymuş ve "Çok güzel. Sana gülmek çok yakışıyor. Hep böyle gül." demişti. Sonra geri gözlerini kapamış ve bir kedi gibi Hyejin'e sokulmuştu.

Hyejin saçlarını okşarken gelen küçük sevimli seslerden Byulyi'nin geri uyuduğunu anlamıştı.

_______________________________

bu bölümğ yazalı çok olmuştu ama tamamlamamışım, şimdi atıyorum🤦🏼‍♀️

umarım beğenmişsinizdir oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın, görüşmek üzere<3

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Aug 10, 2021 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

rockstar | hwabyulWhere stories live. Discover now