[✔] ꨄ 𝙘𝙖𝙥𝙩𝙖𝙞𝙣'𝙨 𝙡𝙤𝙫𝙚 トネ穏 | ʟᴇᴠɪ ᴀᴄᴋᴇʀᴍᴀɴ.

chapter 8⋆.ೃ࿔*:･

❥ ‑‑‑‑ ‑ ‑ ‑ ‑ ‑ ‑ ‑ ‑ ‑ ‑ ‑ ‑ ‑ ‑ ‑

Karen, yeni evini görmeye geldikten kısa bir süre sonra yerleşmek için de harekete geçmişti. 104.Acemi Birliği'den gelen askerler evin eksik eşyalarının yerleştirilmesine ve temizliğe yardım etmek için gönüllü olmuşlardı. Bu süreçte Hange ve Levi onların yanında oldu.

Eren elindeki kolileri içeri taşırken gözleri genç kadına ilişti. Nişanlısının ölümünün ardından onun hamile olduğunu öğrendiğinde içini büyük bir pişmanlık ve üzüntü kaplamıştı. Daha erken harekete geçseydi belki bunların hiçbiri olmayacaktı. Şu anda bu evi birlikte düzeceklerdi.

Elindeki koliler sallandığında Jean karşısındaki çocuğa bağırdı. "Dikkat etsene be."

Eren burnundan ağır bir soluma verirken nihayet kolileri dikkatlice yere koydu. Kızların bir kısmı mutfak kısmını yerleştirirken bir kısmı toz alıyordu.

Karen yerdeki kolilerden birini kaldırıp onlara yardım etmek istediğinde Yüzbaşının sert sesi arkasından duyuldu. "Oi, sen ne yaptığını sanıyorsun?"

Aceleyle kadının kaldırmaya çalıştığı koliyi alıp masanın üzerine koydu. "Doktor ağır kaldırmaman konusunda seni uyarmıştı." Genç yüzbaşının kaşları çatılırken Karen'ın ağzı aralandı kapandı. Eline aldığı koli yeterince ağır bile değildi, onu zorlamazdı.

"Ama yüzbaşı-"

"Neden biraz dışarı çıkmıyorsun Karen? Çocuklar burayı hallediyor, hadi." Kadını evden çıkarmak için elini savuşturduğunda Karen omuzlarını düşürdü. Ona şimdilik itaat etmekten başka şansı yoktu.

"Kolay gelsin hepinize." Adımları giriş kapısına yöneldi.

Levi elini masanın altında gezdirdi. Memnuniyetsizlikle yüzünü buruştururken cebinden çıkardığı mendille parmaklarındaki tozu sildi. "Jaeger, buranın tozunu bir daha al."

Eren açmaya çalıştığı kolilerin başındayken kendisine emir veren yüzbaşına baktı. "Peki kaptan, hemen geliyorum." Elindeki çakıyı Connie'ye verip masaya geçti.

Yüzbaşı bakışlarını çalışan gençler üzerinde gezdirdi. Şimdilik her şey yolunda görünüyordu. Ardından evden çıkardığı genç kadının peşinden gitmek için kapıya yöneldi.

Hange bahçedeki kuyunun içerisine doğru hafifçe eğilip bakarken Levi onu gömleğinin ense kısmından tutup geri çekti. "Dört göz bir de seninle uğraşmayalım. Kuyudan uzak dur."

"Bu kuyuda neredeyse hiç su kalmamış." dedi Hange gözlüklerini düeltirken. Levi burnunu kırıştırdı, ellerini arkasında birleştirirken hafifçe kuyuya doğru eğilip içine göz attı.

"Artık işlevsizse kuyuyu kapatırız." Bakışları pencerenin önünde duran sandalyelerde oturan genç kadına kaydı. "Bebek doğduktan sonra tehlike arz etmesin."